AVUKAT DENİZ’İN MACERALARI BÖLÜM- 9 KANLI MİRAS

• 3 Kasım 2016 Perşembe 15:48:01

AVUKAT DENİZ’İN MACERALARI BÖLÜM- 9
KANLI MİRAS

‘’ Eee beyler yeni yerimizi beğendiniz mi?’’
Cemal_ Abla ben burada hayatımın sonuna kadar yaşarım. Bir tane de fıstık buldum mu gel keyfim gel.
Selma_ Durun bakalım hemen mayışmayın. Tedbiri elden bırakmayacağız. Bana bahçevanı çağırın da tanışalım bakalım.
Biraz sonra bahçevan karşımda duruyordu. Ufak tefek kara kuru bir şeydi, ama bana güven veren bir hali vardı.
Selma_ Senin adın ne arkadaş söyle bakalım.
Bahçevan_ Benim adım Selami efendim. Yıllardır Fahrettin Beyin evinde bahçevanlık yapıyorum. Ara sıra eve gelen misafirlerinde hizmetini görürüm.
Selma_ Buranın yerlisi misin? Kimin kimsen yok mu?
Selami_ Vardı efendim ama Yalova debreninde karım, iki çocuğum ve annemi kaybettim.
Selma_ Kusura bakma Selami efendi, bilmeden yaranı deştim başın sağ olsun. Bir müddet burada misafirin olacağız.
Selami_ Fahrettin Beyin misafirlerinin başımın üzerinde yeri vardır. Emrinizdeyim.
Selma_ Ben bir liste yaptım bunları bana temin eder misin?
Selami_ Tabi efendim çarşıya iner en geç bir saat içinde hallederim.
hakikaten de dediği gibi bütün istediklerimi bir saat içinde halledip getirdi v e poşetleri yanıbaşıma bıraktı.
Selma_ Selami efendi birde senden her gün günlük gazeteleri istiyorum. Başka türlü burada vakit geçmez. Her sabah kahvaltıda önümde olursa çok mutlu olurum.
Selami_Başüstüne efendim Fahrettin beyin emri var bütün istekleriniz karşılanacak.
Selma_ Görünen o ki seninle iyi anlaşacağız şimdi çekilebilirsin.
Selami_ emedersiniz efendim. Yanınıza gelmem için seslenmeniz yeterli olacaktır.
Bahçevanı gönderdikten sonra banyoya girdim.İlk işim saçlarımı kısaltıp sarıya boyamak oldu. Üzerimi değiştirdim. Bahçeye çocukların yanına çıktım ikisinin de gözleri faltaşı gibi açıldı.
Cemal_ Abla ne kadar çok değişmişsin?
Selma_ Ee o kadar olacak. Yalnız tatildeyiz diye gevşemek yok. Gözünüzü dört açacaksınız. Kendimizden başka kimseye görünmeyeceğiz. Daima uyanık olacağız.
Odama çekildikten sona Hüseyin ağabeyimi aradım.
Hüseyin_ Ne haber kız hiç sesin soluğun çıkmıyor. Nerelerdesin?

Selma_ Yanı başındayım Hüseyin ağabey. Sana komşu geldim.
Hüseyin_ Yalova’damısın?
Selma__ Evet arkadaşlarımla bu gün geldim.
( Bulunduğum yerin adresini verdim).
Hüseyin_ Yarın sabah yanına geliyorum. Sen rahat durmamışındır geliş sebebini bir güzel anlatırsın.
Hakikaten sabah kahvaltıyı yapaken geldi ve karşıma geçerek ceketini çıkardı en yakın koltuğun üzerine attı. Bunun açıklaması yine başını pis işlerin içine soktun anlat bakalım demekti. Oturarak gözlerini bana dikti.
Selma_ Vallahi amacım kötü bir işe bulaşmak değildi. Biliyorsun beni bu tür işleri yapmamaya tövbe ettim. Ama bazen karşına öyle biri çıkıyor ki hatırını kıramıyorsun.
Hüseyin_ Hatır işi ne demek kızım. Ben sana kaç defa başını belaya sokmayacaksın diye uyarmadım mı?
Selma_ Dedin Hüseyin ağabey, Bende bu güne kadar başımı belaya sokacak hiç bir işe bulaşmadım ama bu sefer durum başka. Başımı belaya sokmak aklımın kenarından bile geçmedi. Dedim ya bir hatır işi.
Hüseyin_ Bu nasıl hatır işiymiş başından sonuna kadar bir anlat bakayım.
Anlattım hiç bir şeyi atlamadan. Sonunda Hüseyin ağabey birden gülmeye başladı gözlerinden yaş gelinceye kadar. Bizi de bir gülme aldı kendimizi tutamıyorduk o güldükçe biz daha çok gülüyorduk. Fehmi çaylaı tazeledi ama kimsede içecek hal kalmamıştı.
Hüseyin_ Demek bir doğum günü partisi oyunuydu bu. Ve sizde bunu yediniz.
Fehmi_ vallahi yedik ağabey şimdide sürgündeyiz.
Hüseyin_ Sakın buadan bir yere kımıldamayın. Eğer benden habersiz bir şey yaparsanız polisten once ben canınıza okurum. Neler yapabileceğime bir bakacağım benden haber bekleyin ben seni arayacağım Selma.

Devamı var