- 3135 Okunma
- 34 Yorum
- 3 Beğeni
GEL EDEBİYAT DEFTERİNİN DEFTERİNİ DÜRELİM !
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bu gün aslında Kadıköy’e inmiştim yine.
Malum, ben Kadıköy’e inince mutlaka bir macera yaşarım. Bu sefer de siz değerli okurlarımı -Erzurum tabiriyle- gülmekten cıracak bir yazı yazmayı düşünüyordum.
Şimdi diyeceksiniz ki: ‘’Hocam daha sabah sabah bir yazın silindi Edebiyat defterinden. İki üç gündür yazdıklarına baktığımızda ise oldukça keyfin kaçmış görünüyor. Hal böyleyken sen oturup mizah yazısı mı yazacaktın?’’
Evett. Bir mizah yazısı yazacaktım anamızın babamızın ağladığı, ağlatıldığı bu günlerde…Hem biraz manyağımdır, bilirsiniz. Hüngür hüngür ağlarken bir anda kahkaha atabilen bir yapım var.
İşin doğrusu Kadıköy’e ininceye kadar aklımdaki düşünce bir mizah yazısı da değildi. Bir zamanlar göz göre göre terör saldırısına kurban edilen, nice fidanlarımızın şehit edildiği, dün yine beş şehid cenazesi kaldırdığımız çile dolu Aktütün Karakolunu ya da ‘’ Ne olacak Şu Suriyeliler?’’ Başlıklı bir şeyler yazmayı düşünüyordum.
Bu gün yaşadığım komiklikten sonra dedim ‘’Onları yazan çok. Milletin yüzü gülsün biraz.’’ Ben oturup Kadıköy maceramı yazacaktım. Hatta Kadıköy’den dönüşte kafamda bir şablon bile oluşturmuştum
Başlığı ‘’ MANYAK HERİF ‘’ olacaktı ve şöyle başlayacaktım:
İnternetten baktım belediye otobüsü saat 15.30 da hareket ediyordu. O an ise saat 15.10 idi.
Acilen giyindim. Dışarı çıkıp durağa doğru yürürken saat 15. 15 olmuştu.
Durağa yaklaştığımda elim gayri ihtiyari cep telefonuma gitti. Aman Allah’ım! Evde unutmuştum. Dönüp alsam? Otobüsü kaçırırdım. Dönmesem? Cep telefonu oldukça lazımdı.
Çaresiz hızlı hızlı döndüm eve. ( Allahtan ev durağa yakın.) Cep telefonumu aldım, evden çıktım saat 15.25.
Eyvah ki eyvah! Ben durağa varamadan otobüs gelip geçecekti. Nitekim de öyle oldu. Baktım otobüs geliyor.
Hemen el kaldırdım.
Bazı şoförler durak harici asla durmazlar. Bazıları da halime acır dururlar. Bu acaba duracak mıydı?
Durdu vallahi.
Sevinçle otobüsün açılan kapısına yaklaşıp iki basamağı çıktım, akbil’i ilgili alete göstermeden önce şoföre teşekkür ettim ve muhabbet başladı.
SEDAT( Belediye otobüsü şoförü. 35 yaşklarında oldukça karizmatik bir delikanlı)
SAMİ ( 62 Yaşında. Emekli tarih Öğretmeni. O da oldukça karizmatik, yakışıklı, aslan gibi bir orta yaşlı. Kaslı vücudu ve öldürücü sekiz numara bakışlarıyla genç kızların olmasa da emekli, dul ve yetim hatunların sevgilisi )
ASUDE ( Ne menem bir hatun olduğu hakkında bir fikrimiz olmasa da büyük ihtimal oldukça kıskanç ve yaşı da biraz Sedat’tan fazla olan dizi film manyağı bir kadın.)
( Daha pek çok kişi var tabii ki ama asıl yazıya saklıyorum onları. )
SAMİ- Çok teşekkür ederim şoför bey,burada durup beni almanız büyük bir incelik.
SEDAT- Ne demek şekerim. Sen emret yeter ki. İste senin için ölürüm ben.
SAMİ- ( İçinden ) ‘’Allah Allah, nonoş galiba. Oysa hiç de benzemiyor.
SAMİ- Delikanlı ! Çok teşekkür ederim ama benim için ölmene gerek yok.
SEDAT- Ama hayatım, bak kalbimi kırıyorsun böyle diyerek.
SAMİ- ( İçinden) ‘’ Vay kelebek vay..Amma da nahif kalbi varmış. Hemencecik de kırıldı.
SAMİ- Sizi kırmak istemezdim ama önce ‘’şekerim’’ Sonra hayatım, hayırdır böyle?
SEDAT- Gülüm ! Bunları sana demeyeceğim de kime diyeceğim? Vallahi kimse yok. Billahi kimse yok.
SAMİ- Ama çok ayıp ediyorsun. Ne demek kimse yok? Ben neciyim burada?
ASUDE- Kim o yanındaki ?
SAMİ- ( İçinden) ‘’Anaaa, herif telefonla konuşuyormuş ya ulan.’’
SEDAT- Asude, Hayatım vallahi billahi diyorum. Niçin anlamıyorsun?
ASUDE- ( Öylesine bağırıyor ki sesini rahatlıkla duyabiliyorum.) Sedat ! Bak yırtarım ağzını. Benim asabımı bozma. Kim o şıllık?
SAMİ- ( Sedat’a) Ona söyle şıllık kendisine benzer. Ben koskoca emekli bir Tarih öğretmeniyim.
ASUDE- Ne diyor o? Ne diyor?
SEDAT- Emekli tarih öğretmeni bir şıllıkmış. Onu izah etmeye çalışıyor hayatım.
SEDAT- ( Sami’ye, yani bana ) Bey amca otursana bir yere. Niçin ayakta dikiliyorsun? Otobüs bomboş baksana.
İşte böyle başlayan yaşadığım bir olayı ve devamındaki gelişmeleri anlatacaktım ( İnşallah yarına da onu okursunuz.)
****************
O heves ve istekle akşam bilgisayarın başına çöktüm. Önce şu Edebiyat Defterinde yayınladığım en son şiirim olan ‘’ KRAL ÇIPLAK’’ a yapılan yorumlara bir bakayım diyerek siteye girdim. Baktım bana bir mesaj gelmiş. ‘’Kimden acaba?’’ Diye açınca ne görsem iyi?
Ne gördüm? Azzz sonra.
******************
Çok bilinen bir hikayedir ( Ya da tarihi gerçek )
Yavuz Sultan Selim bir gün tebdili kıyafet pazarı dolaşırken bakmış bir adam keklik satıyor. Ama ilginç olan kekliklerin hepsi 1 akçe iken bir kekliği 100 akçeye satıyor.
Merak edip sormuş:
- Bunlar 1 akçe de şu keklik neden 100 akçe?
Satıcı cevap vermiş:
-O diğer keklikleri çağırır. Diğer keklikler onun aşk dolu sesine gelir, biz bu surette yakalarız diğer keklikleri.
Yavuz Sultan Selim 100 akçe verip o kekliği almış ve anında boynunu koparıp attıktan sonra şöyle demiş?
-Kendi ırkına ihanet edenin bize faydası olmaz.
Neden bu fıkra ile başladığıma gelince:
İşte yazıya ‘’ GEL EDEBİYAT DEFTERİNİN DEFTERİNİ DÜRELİM !’’ Başlığını vermemin sebebi böyle bir şey de ondan
Yukarıda hani demiştim ya ‘’ Mesajı açınca ne görsem iyi?’’ Diye. Şimdi o mesajı aynen kopyalıyorum buraya: ( İsim ve Rumuzu sadece yötecimiz Ansızın, Yani Habib Dağ biliyor. Herkesin bilmesine de gerek yok)
O MESAJ:
Selam Sami bey kardesim.
Ben X
Skype varsa buyurun sesli konusalim zira bana egitimli edebiyatcilar lazim edebiyat defterinin defterini durmek icin.
Skype rumuzu…
‘’İşin doğrusu önce birileri ( Ki daha önce böyle bir kişinin sitede var olduğundan bile haberim yok. İlk kez karşılaşıyoruz.) bana yem mi atıyor?’’ Diye düşündüm. Öyle ya kaç gündür yazdıklarım hatta silinen bir yazımla site yönetimini adeta topa tutmuştum. Acaba birileri benim siteyi çökertmek amacında olduğumu düşünerek gerçek amacımın bu olup olmadığını öğrenmek için önüme yem mi atıyordu?
Atatürk’ün dediği gibi : ‘’Şaşarım aklı perişanınıza’’ Dedim içimden ve cevabımı yazdım:
X Bey
Bende skype yok. Ayrıca Edebiyat Defterinin defterini dürmek gibi bir niyetim de yok. Dahası ben edebiyatçı da değilim. Emekli bir tarih öğretmeniyim sadece. Kendi halimce bir şeyler karalamaya çalışıyorum.
Dört senedir yüzlerce şiir ve yüzlerce yazı yazdığım bir edebiyat platformunu arkadan hançerlemek? Bu benim asla ve asla düşüncesini bile aklımın ucundan geçirmediğim bir durumdur.
Bu sizin yaptığınız tıpkı 1853 Yılında Rus Çarının dediğine benziyor ’ Kollarımızın arasında hasta bir adam var. Gelin onu öldürüp mirasını paylaşalım’
Ben bu kanaatte değilim ’Gelin hasta adamı iyileştirmeye çalışalım. Âlicenap insanlara yakışan bu olmalıdır.’
Kısaca: Ben entrikaların adamı değilim. Yanlış kapı çalmışsınız.
Selam ve sevgilerimle.
Evet… Ben Ansızın ile şahsen tanışırım. Telefonla da konuşuruz zaman zaman… Zaman zaman yerden yere vururum sitedeki bazı durumları. Edebiyat adına çok sert tartışmalar da yaparız. Dört beş defa yazımı silmiştir bu sitede. Küsmemişimdir, darılmamışımdır. Hep bu sitenin daha oturulur ( mecazi anlamda) bir site olması için mücadele etmişimdir ki kendisi de bunun farkında olduğu için her konuşmamızda bana ‘’ Huysuz ihtiyarın tekisin ama çoğunlukla haklısın. Seni çok seviyorum abiciğim’’ Mealinde gönül alıcı sözler söylemiştir.
Bu vesile ile hemen belirteyim: ‘’ Ansızın Sami hocanın yazısını sildi, şimdi siteden de atar’’ Diye göbek atanlar varsa boşuna heveslenmesinler. Ben eğer zaman zaman bu siteyi, sitenin sahibini, sitenin seçki kurulunu yerden yere vurmuşsam bu durum siteye ihanet edeceğim anlamına gelmez. ‘’ Kunduracı sevdiği deriyi yerden yere vururmuş.’’ Benimki o hesap.
Bura benim ailem. Çok kavgalı olduğum insan var. Beni silenler, benim sildiklerim, var oğlu var. Hangi ailede yok ki. Ama aileye bir sabotaj varsa evelAllah Kars Kalesi gibi karşısına dikilmesini de biliriz topyekun. Yanılıyor muyum?
Neyse…Benim bu mesajım üzerine X Beyden bir mesaj daha geldi. ( Bazı yerleri kırparak kopyalıyorum.)
Bir suru gereksiz cumleler kurmussun hoca efendi.
www.edwebiyat …. ….com adresinin sahibiyim ve ayrica bir Turkologum.
Sitemiz insaallah yakinda acilacak ve Turk dunyasinin en buyuk edebiyat portali olacak.
Ayrica bu site sahibinin cahil olup yillarca kadirsinasliktan uzak hatirsinas davranmasi icimde ukte oldugundan ve bugun ki yaziniza istinaden size yazmistim.
Sitemizde ………..diye profosor ve edebiyat ogretmenlerinden olusan bir grupn kurarak
adina …………. diye gunluk oduller verecek akli selim sahiplerini simdiden bulmak adina idi size yazmam. Neyse Allah yolunuzu acik etsin kardesim..
Kadirsinas olmasini bilmeyenlerin bir omur hizmetide olsa hizmetleri esegin sirtinda tasidigi SEMERE benzer.
Edebiyat defteri kotunun iyisinin otesine gecememis bir konumda.
Sana basarilar diliyorum saygilar sunuyorum kardesim.
Selametle...
Not: Turkce klavye ile yaZmadigim icin ozur dilerim..
Bu mesaja da cevap yazdım. Dedim ki:
Kadirşinaslık sekiz seneden fazla içinde bulunduğunuz bir aileye ihanet etmek midir? Sekiz seneden sonra mı gördünüz Ansızın’ın cahil ve kadir kıymet bilen biri olmadığını?
Neyse..Size ve sizin gibi bu siteyi sabote etmeye çalışanlara cevabımı bu akşam asacağım bir yazı ile ortaya koyacağım.
Sizi de yönetime bildirdim. Haberiniz olsun.
Gerçekten de daha sonra bu kişiyi yönetime bildirdim. Çünkü bu kişinin bana yem atmadığı. Resmen siteyi sabote etttiği ikinci mesajıyla gayet net bir şekilde ortaya çıkıyordu.
ANLAMAYANLARA BİR KEZ DAHA İZAH EDEYİM:
SAMİ HOCA’NIN KİŞİLERLE BİR ALIP VEREMEDİĞİ YOKTUR.
SAMİ HOCA’NIN GAYRETİ DAHA TEMİZ BİR SİTE, DAHA TEMİZ BİR EDEBİYAT İÇİNDİR.
BİR GÜN BELKİ SAMİ HOCA DA BU SİTEDEN AYRILIR AMA HİÇ BİR ZAMAN BEŞ SENEDİR ACI TATLI PEK ÇOK ŞEY YAŞADIĞI, PEK ÇOK ABİLER, ABLALAR VE YA KIZ VE ERKEK KARDEŞLER KAZANDIĞI, KARŞILIKLI OTURUP TUZ EKMEK YEDİĞİ İNSANLARA, O İNSANLARIN YUVASI OLAN BU SİTEYE İHANET ETMEZ.
KISACA:
SAMİ HOCA’YI HİÇ BİR ZAMAN VE HİÇ BİR ŞEKİLDE EDEBİYAT DEFTERİ SİTESİNE VE AİLESİNE KARŞI BİR ENTRİKANIN, BİR BİZANS OYUNUN İÇİNDE HİÇ KİMSE GÖREMEYECEKTİR.
SAMİ HOCA DEDİKODULARLA ‘’ O ŞÖYLE SÖYLEDİ, BU BÖYLE ANLATTI’’ LARLA İŞ YAPAN BİR İNSAN DEĞİLDİR.
TAMAM..BİRAZ AGRESİFTİR, YER YER MANYAKTIR, HATTA SAMİ EMEKLİ, CANI CİĞERİ KAMİL OĞUZ MANGIRCIKOĞLU’NA GÖRE TİPSİZ, GUDUBET, CENABET BİR HERİFTİR))))))))) AMA ASLA HAİN DEĞİLDİR.
HERKESE SELAM VE SEVGİLERİMLE.
YORUMLAR
Babacuğum dürelim gel beraber ama bir dürümcüde dürüm yiyerek dürelim acıktım :)))
Benim bildiğim Sami'yi anlatsam destan olur...Ağresifliğini görmedim gudubetliğini falanda....o benim için belki millete komik geliyordur ama baba işte adam gibi adam....olduğundan babamdan başka babacuğum dediğim tek adam....
Sen milletin dediğini takma bir benim kulağıma gelse ben kimlerin defterini dürerim :))) sevgilerimle
sami biberoğulları
Biz yine de bize saklayalım bazı bildiklerimizi.
Selam ve sevgilerimle.
:) bana söz düşmezdi ama madem geniş bir aileyiz. Küçük büyük herkesi ilgilendiren bir konudur biz de hakkın hukukun tarafındayız demeli. Eskilerden bir söz var ; köpek bile yediği tabağa pislemez, diye. Her ailede bazen bağrışmalar olur, kavgalar olur. Hatta bazen gönül fena kırılır ama ihanet olmaz, arkasından kuyu kazmak... biz büyüklerimizden ne duyduk ne gördük.
çoğumuz (başta ben) şair yada yazar yada araştırmacı vs. olmasak da içimizden geçeni, yahut benim de izim kalsın diyerek bu sitede kendimizce köşemizde yazıp çiziyoruz.
Herkes kendi defterini dürse de bizde şairden şiir yazardan yazı okuyup gönül rahatlığıyla yorum yazsak.
Velhasıl örtmenim, tebrik ederim, duyarlı bir yazı olmuş.
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.
Sevgili Dostum Sami Hocam; On yıllardır tanıdığım ve muhabbetini yaşadığım ,adamlığına kefil olduğum ,düşüncelerini takdir ettiğim üç-beş dostun ilkisin .
Yazından dolayı sana kızan ,sana karşı kötü düşünceler besleyen ,seni acımasızca eleştirenlerin hiç bir cümlesine katılmıyorum.
Yazılarınızda ki hiciv-mizah-eleştiriler bazen yanlış anlaşılmalara sebep olmuş olabilir.Maksadı anlamayanların yaptığı kale alınmayacak sözlere aldırış etme.
Anlayana .... anlamak istemeyene tek bir harf ,tek bir hece ,tek bir söz etmeye bile gerek yok.
İnsan istiyor ki içinde bulunduğu ortamın daha düzgün ,daha güzel,daha daha..daha.. olması .Üzüntümüzün ,kırılganlığımızın sebebi bu olmalı.
Sen üzülme sevgili dostum .Yanındayım ,takdirim,kalbim,düşüncelerim seninle.
Aynı tarafın ,aynı dünyanın insanlarıyız.
Habib Beyin site sakinlerini ulu-orta eleştirmesine ,kişisel hayatlarını tahkir etmesini tasvip etmedim.Çabalarını takdir ediyorum,çalışmalarını destekliyorum fakat iş şahsiyete dökülünce olmamış,yakışmamış.
"Edebiyat defteri "ni bir çok dosta ,arkadaşa ve öğrencime rahatlıkla tavsiye etmişimdir.Belkide bir çokları şiir-yazılarıyla bu sitedeler.
Amaç iyi niyetse her şeye eyvallah. Asla dediğim tek şey kişilik ve şahsiliktir.
Sevgili Can Dostum ;Devam ...bazen yaşadıklarımızı ,ana mahkum etmek gerek. Daha nice- şiirlere,nice güzel yazılara inşaallah.
Yazılarını dört gözle bekleyen dostlarını yalnız bırakma.
Allah'a emanet ediyorum .Saygı ve hürmetlerimle.
sami biberoğulları
Edebiyat Defteri ile beni sen tanıştırdın. İyi ki de tanıştırmışsın. Burada bir çok yeni dostlar edindim. Bir aile ortamı buldum. Dahası ülkemde edebiyat adına gayretler içinde olan insanların var olduğunu bu sayede öğrenmiş oldum.
Bir baba nasıl ki bazen evladına iki tokat çakar ama bir başkasının çakmasına asla izin vermezse benim yaptığım da bu.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Tam anlamasam da teşekkür ederim
Selam ve sevgilerimle.
tanıyıp tanımadığım her emektara saygı ve sevgiler sunup en eskilerden olarak bir yorumda ben düşeyim.
bir kitapta okumuştum;her şeyin mevsimi,her amacın bir zamanı vardır.doğma zamanı,ölme zamanı,ekme zamanı ve ektiğini biçme zamanı.tanrı her şeyi zamanında güzel olacak şekilde yarattı.diyordu.
bir düşünce erken bir eylem biçer
bir eylem erken bir alışkanlık biçer
bir alışkanlık erken bir karakter biçer
bir karakter eken kaderini biçer.
tek gözünüz olsaydı ,tüm bedeniniz ışıkla dolardı demiş eskilerden bir adam.içeriğe az bi dalınca altında kalıyoruz bu ifadenin. biz inanç olarak da çok kutsal bir bir dine mensubuz.çok geniş bir saygı ve sevgi çemberimiz var. hiçbir zaman kıymetini bilemedik yaşamanın.ne inancımızın ve nede bize miras kalan bu kutsal değerlere sahip emanet ömrün kıymetini bilemedik. her huzurun bir pahası vardır. yaşam ve ölümünde öyle.
ayet derki gözler var görmez kulaklar var duymaz dil var söylemez.
Allah ile uzlaşamayan varlıkların insanlar arasında huzur paylaşımında bulunmaları asla mümkün olmaz zaten.olamaz.
oysa Allah ile uzlaşmak tüm hayat içindeki sonsuz iyiliklerle uzlaşmak demektir.ister inanan olsun ister inanmayan olsun hiç fark etmez hayatta herhangi bir şekilde herhangi bir mücadele demek Allah ile mücadele etmektir.çünkü var olan her şey onun değil mi.şu ekran kelimeler akıl his duygu ve bilgi ve eylem ve bizler. Allah tüm bu çirkinliklerimize ve iğrenç fitne fücura rağmen bize yinede hoşgörülü ve sabırlı davranmaya devam ediyor.sabrediyor bizlere.çünkü o sonsuz ve kusursuz bir güzel.bizim son anımıza kadar o hep şefkat ve merhamet der.
ama biz zaaf içindeki bu ölümlüler,bizim için çoktan var edilmiş o güzel yurtta o kusursuz alem için birleşmek yerine,kendi akıllarımızda var ettiğimiz kötülüklere bulaşarak vakit harcıyoruz sürekli olarak.
yani özgürlüğe açılan kapı ardına kadar açık beklerken pencerenin karşısında kanat çırpan kuşun durumuna benziyor bir nevi.
ele aldığınız bu durum günümüzün en korkunç eylemi sanırım.tık hayat. tık dedikodu,tık sohbet.tık alışveriş,tık muhabbet.tık aşk.tık aldatma.tık vs tık vs tık vs....aman Allah'ım cidden korkunç bir savaş bu.uzak durduğum için siteden ve yaşananlardan hiç haberim yok .ve açıkcası bütün teknolojik alemlerden korumaya çalışıyorum kendimi. insanların bu kadar çok fazla ölüm makinesine dönüşmesinin sebebi kahrolasıca bu dengesiz kullanım ısrafı değil mi.benim bütün dünyam kitaplarım.uzak durmak zor oluyor ama mücadeleye devam edeceğim kararlıyım.yani şu yazdıklarınız inanılır gibi değil cidden.insanlar iyice sıyırmış belli.
bu site benim tek pencereli ısız sessiz konforsuz olan sade bir dağ evim dediğim ve çok nadir uğradığım bir küçük kare yalnızca.ama bu karede binlerce göz ve beyinle ve kalple buluşmak ve paylaşmak gibi de bir zenginliğimiz var.
herkes hayal kurar biz yaparız. herkes gönül kıran biz tamir eden. herkes yığınla hilekar,gaddar,cani vefasız,duygusuz,pasif birer zavallı işte, bizler koca gök yüzüne şiir salıp yaşarız.. böyle şeylere bir dudak büküp hadi canım bak işine deyip gülümsemeye devam edenleriz bizler.böyle yapmak gerektiğine inanıyorum. onlar dünyalık rol çalan bizler şu kadarcık sayfada gönül alanız.kendiyle kavgalı olup boğazında koca bir kirlilik taşıyan insanların yardımcısı az aşağıda bulunan terk edilmiş bir koca yalnızlık ve getirisi mutlak bir azaptır.
yorumu yazdım göndermeden elektrik gitti ve bir dk sonra geri geldi. valla benden ne istedi onu cidden bilemedim ama o bir dakikalık koca zifiri karanlık yazdıklarımın seyri değiştirdi bundan kesinlikle eminim.diğeri daha iyiydi gibi ama demek ki bunları yazmak gerekmiş.
yinede incinsek de incitmemeyi öğrendik bizler diyerek onlara selametle deyip birliğe devam diyelim..
ayrıca bu ara İstanbul'dayım yani ee az bi çevremde var sayılır her türlü hazırız abim(.
farkımız bu işte.saygı ve hürmet sunuyorum.
Mehtap Yıldız tarafından 7/13/2016 3:57:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Öncelikle sayfama şeref verdiğiniz ve bu içten yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
İşin doğrusu elektrikler kesilmeden önce yazdığınız yorumu da merak ettim. Mutlaka o da bunun gibi çok çok güzel ve anlamlıydı.
Tekrar teşekkür ediyorum.
Selam ve saygılar.
"GEL EDEBİYAT DEFTERİNİN DEFTERİNİ DÜRELİM !'' Başlıklı yazım günün yazısı olarak seçildi. Bu benim için elbette bir gurur vesilesidir. Ancak ondan daha fazla önemsediğim husus nasıl bir aile olduğumuzu herkese göstermiş olmamızdır.
Gerek okuyarak, gerekse okumanın ötesinde içten yorumlarıyla destek olan bütün ailem efradına sonsuz teşekkürler ediyorum.
Sağ olun var olun değerli dostlar.
Ben ilk kez şiir hayatına Ed.Defteri ile başladım.Sekiz yıldan beri de yazarım.Hepimiz bir aileyiz.Zaman zaman
aile ilişkilerinde olduğu gibi.Burada da bazı gücenmeler ve çıkışlarımız olmuştur Habib Beyi de yakından
tanırım.Efendi dürüst bir kişiliğe sahiptir.Hiç bir zaman nezaketini bozmamıştır.
Dediğiniz gibi gerek siz gerek bizler.Tenkitlerimizi yıkıcı değil yapıcı yapmışızdır.
İnsan bunda yıldır yaşadığı ikinci evi olan bu güzel mekana ihanet eder mi. Asla....
Sizin bundan önceki yazınızı da okudum.Sadece rahatsız olduğunuz bir konuyu dürüstçe,ve cesurca dile
getirmişsiniz. Bu bir arkadan vurmak değil.Edebiyat Defterinin iyiliği için yapılan bir tenkitti. Çoğumuzun da
duygularına tercüman olan bir yazıydı.
Allah daha nice uzun ömürler versin bu siteye Bizler de huzur içinde yazalım ve eserlerimizi paylaşalım.
Selam saygılar hocam.
sami biberoğulları
Ben de yazım hayatıma Edebiyat Defteri ile başladım. Şiir konusunda hiç bir iddiam olmasa da düz yazı konusunda iddialı bir konuma geldim burada ( benim kanaatim tabii ki.)
Her şey daha güzel ve daha mükemmel bir site için.
Bir başka siteden davet almak normaldir. Bunu hiç bir zaman yadırgamam ve etğk dışı bir davranış olarak görmem ancak bir sitenin çökmesi için uğraşmayı kabul edemem.
Selam ve sevgilerimle.
hayret ediyorum kocaman kocaman insanlarin işi gücü ve kendine güveni hiç yok da, böyle şeylerle mi uğraşiyorlar. pes doğrusu!..
hakkini vermek lazim ki, bu site bir edebiyat platformu için çok fazla. bilişim alaninda çalişan biri olarak az çok tahmin ediyorum, bunca veriyi saklayan, yedekleyen, güncelleyen ve sürekli ayakta tutmaya çalişan bir sistemin yani sira, bir de yaninda bi dolu insanla uğraşmak. hakikaten zor iş. bu kadar küçük hesaplarin peşinde koşan insanlarin bunca işle başa çikabileceğini hiç sanmam doğrusu. onun için gülüp geçmeli.
sami biberoğulları
İnanın ben de hayret ettiğim için bu yazıyı kaleme aldım zaten)))
Selam ve sevgilerimle.
İşte benim hocam!
Pırıltılı, ışıltılı beyni ve kişiliğiyle bir yıldız gibi parlar her dem
Değerli Hocam
"Sitem hep âşinâlardan gelir, bîgâneden gelmez " sözü de; bana göre sizin, zaman zaman sayfayı veya yönetimi eleştirmenizi samimi kılar
Yine, kusur ararsak her yerde ve herkeste bulunabilir
"Dünyada kusursuz iki insan vardır. Biri ölmüştür, biri de doğmamıştır." der bir Çin Atasözü
Diğer yandan, eleştiride yapıcılık esas olmalı, yıkıcılık değil
Ne söylediğimiz kadar nasıl söylediğimiz de önem arz eder
Nihayet "Edebin bittiği yerde edebiyatta biter" sözü de meşhurlardandır
Sevgi, saygı, hoşgörü ve adalet şiarımız olsun dilerim ki
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza selam ve saygılarımla...
levent taner tarafından 7/12/2016 6:23:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Bu siteye kimse zarar veremez! Yani defterini düremez! Feysibuk'da da yeterince sayfanızda yazmıştım...
Habib'in dediği gibi niceleri gelip, esip gitti :) )
Biz bu sitenin en eskilerinden sayılırız. Nicelerini gördük ve niceleri kendi kendini şutladı bu siteden. :)
Selam ve saygılar...
direniş tarafından 7/12/2016 5:26:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Gerek sizin gerekse diğer arkadaşların yaptıkları yorumlara baktığımda bende de zaten var olan kanaat perçinlenmiş oldu: Kimse bu siteyi çökertemez.
Selam ve sevgilerimle.
Hepimiz insanız beşeriz şaşarız ama sevdiğimiz kişilere de ihanet etmeyiz doğruları söyler kalbimizde severiz,kardeşimiz hatayı düzeltir çok güzel olur şahane olur,düzeltmese de yazar geçeriz severiz yine az buçuktan buçuk kaş eğeriz sonra düzeltiriz,sağ olasın kardeşim çok güzeldi,selam ve dua ile.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Evet efendim başlık öncelikle, ön yargılı olmamayı vurguluyor. Kişiliğinize vede öğretmen kimliğinize yakışır bir sayfaydı kalben kutlarım güzel insan değerli kalem dost...Kaleminiz hiç bitmesin Sami öğretmenimiz...
Benim Edebiyat defterine giriş tarihim 6/9/2009 Kucaklaşma adlı şiirimle başladı.
Foça şiir etkinliğinde sevgili Habib Dağ'ı birebir tanımış olduk ve kendisini çok sevdik. Genç yetenek her birimizin zaman zaman problemleriyle yılmadan uğraşan kahrımızı çeken güzel bir insandır. Sitemizde saygın kalemlerin olması da beni yıllardır bağlamıştır bu sıcak ortama. Şu var ki , bu camiada iyide, kötüde mutlak olacaktır. İyiler zaten kalemlerinin sesleriyle kendilerini tanıtırlar.
Edebiyat defteri sitemiz İKİNCİ EVİM dediğim ,istediğimiz an anahtarımızla girip kalemlerin izlerinde kurdukları dünyalarında, bilgileniyor kelime dağarcığımız çoğalıyor .Her kalemin dünyası farklı bir dünya,edebiyat kültürümüz artıyor. Ve en önemlisi de öyle sağlam dostluklar kurduk ki, elbette sevgili Habib Dağ vesilesiyle, edebiyatı kalben sevmekle ..Saatlerim bu güzel saygın ikinci evimde geçiyor...Emeği geçen yönetime teşekkürlerimle...
Sevgilerimi bıraktım tüm kalemlere...
Saygılarımla...
sami biberoğulları
Bu site benim evim içindeki evim.
Evimin içinde ama daha ziyade bu sitede geçiyor saatlerim.
Seviyorum burayı.
Nasıl ki kendi ailemde bir sürü sorunlarım oluyorsa bu sitede de bir sürü sorun var ve olması da normal. Ama yine nasıl ki kendi aileme bir saldırı olursa hemen tüm aile fertleriyle birlikte savunmaya geçersem burayı da öyle savunurum elbette.
Selam ve sevgilerimle.
Kıymetli hocam yazınızı akşam okumuştum defter hakkında olumsuz düşünceler besleyen ve Habib Dağ için uygunsuz sözler sarf eden o absürt mesajı yazan kişiye öfkelenmem nedeniyle ne yazacağımı nasıl bir yorum yapacağımı bilemedim.Hoş şimdide ne diyeceğimi pek bilemiyorum, gerçi sevgili Habib Dağ (ANSIZIN) kendi yorumunda gerekeni gayet güzel söylemiş ama yine de birkaç cümle söylemek gerekirse EL İNSAF diye başlayabilirim. Öncelikle sevgili Habib benim hayatımda tanıdığım ender zeki insanlardan biridir böyle bir edebiyat defterini kurması ve on yılı aşkın bir süre başarıyla yönetmesi bunun en temel ispatıdır. Kaldı ki, tahsilli ve kültürlü bir insan olmakla birlikte müthiş bir mizah anlayışı olan esprili bir kardeşimizdir. Hatta şunu da iddia edebilirim ki, genç bir kardeşimiz ve yaşı bir çoğumuzdan küçük olmasına rağmen kocaman yüreği olan yaşına göre çok olgun birisidir.
Örneğin; defterde ‘’siyasi yazı’’ kapsamında kaleme alınmış ve devlet büyüklerine hakaret içeren yazılardan dolayı bir çok kez yetkili mercilerce ifadeye çağrılmışken o bizlerden kaynaklanan sıkıntıyı kendi içinde yaşamış dönüp de bizlere yansıtmamış ve bu konuda kimsenin de kalbini kırmamıştır sanırım bu örnek sevgili Habib’in ne kadar olgun ve kadir kıymet bilen bir insan olduğunu göstermeye yeter.
Yine kaldı ki Habib’in de bir sosyal hayatı var muhtemelen o sosyal hayatında kişisel ve ailevi birçok sorunu da vardır yani tek sorunu bizler değiliz.
Bizler düşen saygı sevgi içerisinde birbirimize destek olmaktır naçizane ben deftere ilk üye olduğum da yazdığım şiirlerde bir çok hatamı görmezden gelip şahsıma yorumlarıyla destek veren özelikle (AZAP) Kadri Atmaca abimin ve diğer sayfa dostlarımın desteğini katkısını inkar edemem demem o ki yeniden sitemizde o yapıyı oluşturmalıyız gerçi şiirde pek bir yol alamadım ama neyse...:)
Son olarak evet edebiyat defteri hepimizin keyif aldığı bir sosyal paylaşım sitesidir ama onunda ötesinde Tacettin abimin dediği gibi düne kadar birbirini tanımayan insanlarken bu gün duygularımızı paylaştığımız, bazen hüzünlendiğimiz bazende avuç dolusu kahkaha attığımız insani bir oluşumdur bu olanağı bizlere sağlayan sevgili Habib Dağ'a teşekkürü bir borç bilirim.
Sami hocam sizi de sayfa dostlarımızın bu konudaki duygu ve düşüncelerini paylaşmasına vesile olan yazınızdan dolayı kutlarım sağ olun.
Kaleminize emeğinize sağlık.
Saygı ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Pek çoğumuzun nazar-ı dikkatinden kaçan bir noktaya temas etmişsin Evet ''Habib’in de bir sosyal hayatı var muhtemelen o sosyal hayatında kişisel ve ailevi birçok sorunu da vardır yani tek sorunu bizler değiliz.'' Bunu ( Ben de dahil) zaman zaman unutuyoruz maalesef.
Selam ve sevgilerimle.
hayatın bana en büyük sürprizi " EDEBİYAT DEFTERİ "
dünümde acemisi olduğum bir dünya ve satırlarıma dökülen yabancı düşlerim vardı .
Bugün kendinden emin kalemi ve duygularına güç katmış kaliteli bir ailenin bireyi olarak zamanı yaşıyorum ve biliyorum ki kul hakkından korkan her kişi bunu kabul eder.
Kalemime renk , dünyama ışık , duygularıma güç , ruhuma sabrı sığdırmayı öğrendim ..... hep aldım ve borçluyum aslında.
herkes gibi kırıldığım , üzüldüğüm , gururlandığım , alkışlandığım günler oldu,
güzel dostluklar kazandım , güçlü kalemler tanıdım , aynı baktığım gülüşlerden ilham aldım .
şimdi ; o kadar şeyi bir arada yaşarken tabiki bunu kıskacak , kızdıracak ,sahiplenmek isteyecek kişilerde çıkacaktı.
İşte o zaman başlıyordu hayata karşı sınavımız !
kimler gelip kimler geçti edebiyat defterinden , kalıcı olan tek şey başındaki adam ve yaptıklarına olan inancıydı ! kolay yetişmiyordu böyle insanlar ve arkasında biriken koca bir ordunun olduğunu bilmesi büyük gururdu kendisi için
kalırsın tadına vara varar yazarsın düşlerini , hayallerini ,
kalırsın yazılanların dünyasına karışırsın.
her yerde böyledir. Kimse zorla tutulmaz , kimseye zorla sevgi aşılanmaz
Diyeceğim o ki ?
huzuru bozmak isteyen huzurundan
düzen üstüne düzen kurbak isteyen varlığından
içinde cehennem besleyen cehennemine kavuşlur sonunda """" Allah'ın adaleti işte """
her gün biraz daha büyüyen bir dünya var önümüzde ve yüreğimizde sevgiyi öldürmedikçe kaleme akacak binlerce şiirimiz olacak....eeee o şiirlerin de ana ocağı tabiki Edebebiyat defteri.
rabbim kem gözlerden korusun ve bu tarz insanları İSLAH etsin.... inşALLAH ...
eMİNeYZAMAN tarafından 7/12/2016 3:01:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.
sen ne kadar uğraşırsan uğraş su mecrasını bulur. kısaca şöyle diyeceğim tacettin bedri sami serhat ve daha niceleri kimdiki????? bizleri tanıtan ve binlerce kişiyle tanıştıran dağ yürekli habibti....edebiyatın asıl durağı defterimizdir...bunun sayesinde oldu.... şimdi kalkmış peşrevsiz zurnanın biri defterimizi dürecekmiş...gerçi defterin terbiyesini alan kardeşimiz cevabı vermiş ama onun gibi cevabı verecek daha binlercesi var.....altın yere düşse bile çamur içinde parlar....avlanmasını bilmeyen sırtlan ve akbabalar aslanın avının leşini yerler...bu güzel camianın buluştuğu defterimizde sırtlanlar daha çok bekleyecektir...sen yolunda rahat yürü HABİB DAĞ....o kadar çok sevenin varki....sen yürürken yere sağlam basmak için alnını hep yüksek tutuyorsun..... bu yazıyı yüreklice yazan sami hocamında alnından öpüyorum...
sami biberoğulları
Ben bu site sayesinde tanıdım seni. Yoksa varlığından haberdar değildim. Sen de benim varlığımdan haberdar değildin.
İyi ki bu ailenin bir ferdiyim. Bununla gurur duyuyorum::
Selam ve sevgilerimle.
Merhaba Sami Hocam, yazının başlığını görünce ne yalan söyleyeyim irkildim önce. Hani seni tanimasam... Sami Hoca kim, Defterin defterini dürecek kim diye düşündüm. Zaman zaman kişilerle tartışmalarimız, daha da ileri giden kırginlıklarımız oluyor ama bizim Defterdeki durumumuzu, duruşumuzu değiştirecek kadar değil.
Edebiyat Defteri'ni seviyorum, seviyoruz. Burası herhangi bir site değil. Bizim okulumuz. Kendi adıma buradaki abilerden ablalardan, siz değerli hocalardan çok şey öğrendim. Öğrenmeye devam ediyorum. Edebiyat Defteri'ni tanımadan önce iki siteye üyeliğim vardı ama Edebiyat Defteri'ne üye olali onların şifrelerini bile unuttum.
Zaman zaman size yapılan teklife benzer teklifler sosyal paylaşım siteleri aracilığı ile bana da yapılıyor ama Defterin defterini dürelim diyeniyle karşılaşmamıştım doğrusu.Edebiyat Defteri'nin defterini dürmeye kimsenin gücü yetmez. Dürdürmeyiz!
Siteyi sevdiğim gibi sahibini de seviyorum.
Ayrıca Ansızin'ı yani Habib'i torunum gibi seviyorum. Torunum da onun gibi bilişimci :-) Habib'in, 'gün geçsin gündelik gelsin, diyenlere inat edebiyata değer vermesini, gün be gün sitenin çıtasinı yükseltmesini izliyor, seviyor, seviniyorum. Torunumla gurur duyduğum gibi uzaktan uzağa onunla da gurur duyuyor emeğine saygı duyuyorum.
Uzun lafın kısası; Sitemiz hakkinda her türlü eleştiriyi yapabiliriz ama asla onun defterini dürdürtmeyiz. Biz ölmedik daha. Eminim edebiyati seven genç nesil de benimle aynı fikirdedir.
Selam ve sevgimle...
sami biberoğulları
Hatırlarsan hep söylemişimdir: '' Bir yazıyı, o yazının başlığı okutur.'' Yazıya böyle bir başlık koymasaydım sence okuru bu denli çok olur muydu.
Böylece söylediğimin haklı olduğu ortaya çıktı))))
Taktik meselesi yani)))))
Bak bu sayede pek çok arkadaşın görüş ve düşüncelerini de öğrenmiş olduk.
Selam ve sevgiler.
Edebiyat Defterinin defterini duremezler ama kendi insanlik defterini coktan durmusler bile...
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
güzellikleri dostlukları hep beraber yaşamak dileğiyle selam ve saygılar
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
ben çok güzel defter kitap kaplardım eskiden hatta arkadaşlarım özel olarak bana kapatırdı öyle bişey galiba buda :)
sami biberoğulları
Teşekkürler arkadaşım.
Selam ve sevgilerimle.
Çok şey duyuyoruz, hatta sana söylenenden daha beterlerini.
Edebiyat Defteri yara alıyor evet. Ama kimlerin sayesinde? Yıllardır burada yazan çizen bazı kişilerin düşüncesiz yazıları, yorumları ve dedikoduları sayesinde. Bazı durumlar önüne geçilemez bir hal aldı. Bunu herkes görüyor. Ama bu demek değildir ki yıllardır içinde bulunduğumuz bu değerli siteyi çakallara bırakacağız. Aman koca site, en fazla ne olabilir ki demeyin. Burayı seven herkes siteye sahip çıkmalı. Çok büyük siteler bile defterimize dadanan hastalıktan çökmüşlerdir. Burayı siyasallaştırmaya uğraşan, dedikodu yapan kim olursa olsun karşı durun. Sami Hocam, ben bir çok sebepten dolayı çareyi geri durmakta buldum. Olan biteni kabullenemiyorum ama küfürbaz insanlara karşı duracak gücüm de yok. Sizler o küfürbazların da hakkından gelebilecek güçtesiniz.
Benim başka hiçbir edebiyat sitesinde üyeliğim yok. Burada tek başıma kalsam da başka bir edebiyat sitesine gitmeyeceğim. Yazmam bir köşede dururum, ama Defter'ime laf ettirmem :) Ansızın'a cahil diyeni dövebilirim bile :)
Kalın sağlıcakla.
Sen de Sami Hocam.
sami biberoğulları
Bu sitede yazılarına en fazla değer verdiğim arkadaşların başında geliyorsun. Güçlü bir kalemsin ''Edebiyat edep demektir'' Sözünün canlı timsalisin.
Ancak bazen bazı insanlara anladıkları dilden hitap etmek gerekiyor. Ben işte bu dili kullanmaktan sakınmıyorum.
Defterime ben de laf ettirmem ))
Selam ve sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Velhasıl yazı da yorumlardaki sahip çıkış da beni mutlu etti. Buraya az uğrayan insanlar, eskiler bile yorum yapmış. demek ki geektiğinde bir araya gelebiliyoruz. Bu güzeldi işte.
Saygı ve selamlarımla hocam. Bu arada ben dördüncü sınıfta tarih okumayı bıraktım :) Yoksa beynim sıfırlanacaktı. Sen nasıl okudun bitirdin, gerçekten takdirliksin.
Eleştiri başkadır karalamak başka
eğer bunları ayırt edemiyorsan hadi yolun açık ola! (Fırsatçılara kapak olsun!)
seviyorum ben bu siteyi, 2. evim burası
sami biberoğulları
Edebiyat Defteri olmasaydı ben senin gibi şirin ve muzip bir genç arkadaşı nereden bulabilirdim? Değil mi ama.
İyi ki de var Edebiyat Defteri.
Bir kere ta baştan, edebiyatçıyım diyen bir kişiye arkadan iş çevirmek yakışmıyor. Hatta ve hatta edebiyatçı bile denemez bu kimseye. Çünkü bu fiilde edebe muhalif bir durum söz konusu. Onun yaptığı edebiyat değil, olsa olsa hamasiyet olur herhalde.
Şahsen ben Edebiyat Defteri'ni değerlendirecek kapasiteyi kendimde görmemekle beraber, güzel bir site olduğunu düşünüyorum. Gerçekten çok değerli insanlar, şairler var. Gelişime açık iseniz kendinizi geliştirebilmeniz mümkün. Ha hiç mi olumsuzluk olmaz bir yerde; elbette olabilir beşerin olduğu yerde. Bunlar tolere edilebilir boyutlarda olduğu müddetçe sorun yok demektir. Sorun yapansa acaba hiç kusursuz mudur? Tecrübeyle sabittir; çok kusur arayanlar genelde kendileri çok kusurlu insanlardır. Aslında kusur araştırmak, başlı başına bir kusurdur.
Duruşunuz için tebrikler hocam.
Selam ve dua ile...
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Bir söz var Sami ağabey!!! Tam hatırlayamadım ama ''' Sen seni bil sen seni, sen bilmezsen seni, patlatırlar enseni''' Tamda bu söz yerli yerine oturmuş... Adama bir tekme atmadığın kalmış! Atma sakın haaaa, ayağın sakat ne olur ne olmaz.
edebiyatdefteri ''' 4 yıl 4 ay 1 gün 9 saat 29 dakika 12 sn boyunca üye ''' DeliGarip Sezai KAYA ''' diyor! Ben onun yalancısıyım. Bu ne demek biliyorum. Burada ki
913.525 adet şiir
26.783 adet şair
85.733 adet kitap Bilgisi
41.171 adet yazar, Araştırmacı
8.635 adet şarkıcı
bu bilgilerden faydalanıyorum, belki hepsiyle değil ama birçok kişilikli insanlarla yüzyüze tanımasam dahi arkadaş oldum. Kendi fikrime uyan o kadar güzel insanlarla tanıştım ki bunların karşılığı ne maddiyat ile elde edilirdi ne de maneviyat ile... İşte '''Senin tabirinle''' Zurnanın Zoort dediği yer... Görevim icabı o kadar çok insan tanıdım ki, hem meslektaşım olarak, hem de vatandaş olarak! Emekli olduktan sonra % 80 civarıyla irtibat zınk diye kesildi. Ama burada, bu defterde kızdığım kişiler olmadı mı? Oldu (Bir Kişi) onun dahi '''popüler şiirler''' kısmında bakıyorum ki şiiri hit olmuş girip onu dahi okuyorum. Bu defter her yönüyle bilgi dağarcığıma hitap eden (Mesleki de dahil) çok hoş ve hoşuma giden, PC nin başına geçtiğimde ilk açtığım harikalar diyarı!!!
Ağabey sizin her kelimenize imzamı koyarım. Tam destek, hep destek.
Yüreğinize sağlık.Sabah sabah çok güzel bir yazı daha sundunuz. Sizi yazılarınızdan ve şiirlerinizden(Faceboook hariç) tanıdım ve sevdim. Ağabeyimsiniz.Feys te ruh ikizi demişti!!!
Selam ve saygılarımı sunarken ellerinizden öperim.
sami biberoğulları
Seni her zaman yanımda görmek bana güç veriyor.
Biz böyle sırt sırta verdiğimiz müddetçe bizi kimse yıkamaz. Ben kendi adıma müsterihim.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Olur mu olur.
Selam ve sevgilerimle.
2006 yılında kurulan sitemiz ne maceralar yaşadı bir bilinse. Oturup kitap bile yazılır. Kadın ismi ile sitemize üye olmaya çalışıp ortalığı kızıştıran site sahiplerinden tutunda ki bunu forumlar bölümünde gerçek ismi ile deşifre ettik. Cuma günü insanları Allah Allah diye gaza getirip ama her nedense kendisi cuma namazına gitmemiş olan başka site sahiplerine :) Ne entrikalar ne dönüyor arka planda bir bilinse. Hep derim bizi beğenmeyenler otursun site açsın görsünler insanlarla nasıl uğraşmak zor. Onlar iki tane üye ile uğraşırken 200 bin üye uğraşmak ne kadar meşakkatli görsünler.
Her zaman derim. Site ayrı muhabbet ayrıdır. Site için defalarca kez kavga edilir tartışılır. Bu tartışmada mutlaka doğru bir yol bulunur. Ama muhabbet sitenin dışındadır. İnsanların oturup site içerisindeki kavgaları izleyip bundan paye çıkarmaya çalışması akabinde yok defterini dürelim gibi çalışmalar yapması hangi edebiyatın bir parçası bilmiyorum. Ama şahsımı tanımadıkları buradan belli. Ayrıca iki kişiyi bir araya getiremeyen kişilerin 10 dolara alan adı tescil edip 2 liraya yaptırdığı site ile yapılacaksa üzgünüm. En baştan kaybettiler. Zira sitemizin yazılımsal gelişimi bizzat bilgisayar programcısı olarak teminatım altında olduğu için sürekli gelişmektedir. Her konuma konulduk ama bir cahilliğimiz kalmıştı. O da tamam oldu :) Belki de gelişim insanların gözünde cahillik göstergesidir.
Açıkçası bizimle uğraşanları hep gördük ama açık açık defterimizi düreceklerine ilk defa şahit olduk. Ne diyelim mevlam yollarını açık etsin.
Lafını sözünü esirgeyen biri değilim. İyilikleri de asla unutan biri de değilim. Tacettin Yıldırım'ın izmir toplantılarımızda sitemiz için düşündüklerini zerre unutmuş değilim. Bedri Tokul'un sitemize sahip çıkması ve Serhat Bingöl'ün dandan şiiri hâla aklımdan çıkmış değil. İsimlerini saydığım bu insanlar dışında ismini burada zikremediğim onlarca güzel yürekli ve sırdaş büyüklerim ve kardeşlerim hep var. Onların yeri kalbimde hep bakidir. Aile ortamıyla kurulan bu ortamın yıkılacağını sinsice bekleyip, her gün binlerce yeni üyenin katıldığı bu sitenin nasıl değerlerle büyüdüğünü sanırım hiç anlamayacaklar.
Türkiye'nin tüm siteler arasında ( bu siteler arasında google.com, facebook.com gibi sitelerde var) ilk 400'e girmesini tesadüf sananlar. Aa bu adam bunu başarmış bizde başarabiliriz dediklerinde. Ee nasıl yapacağız derken oturup yine defterini dürmeye çalıştıkları ortamdan nasıl adam götürürüz derdine düşerek bunu yapacaklarsa daha çok avuçlarını yalarlar.
Ne diyelim. Bizde dost. Onlara defterlerini arkadan dürecek adam gerek.
Sitemizin tüm aile fertlerini seviyoruz. Defterimizi dürmeye çalışanları bile :)
Ayrıca Sami Hoca'ya da bu denli sitemize sahip çıktığı için ayrıca teşekkür ederim. Başkası olsa belki en azından dedikodu mahiyetinde dahi olsa konuşurdu. Ama en başta konuyu kestirip atması ve bunu eleştirmesi uzun zamandır şahit olmadığımız bir konuydu.
Saygılarımla
sami biberoğulları
Seninle uzun uzun konuştuğumuz için ayrıca yazdıklarına yorum yazmıyorum.
Şu kadarını bil yeter: Her zaman bu sitenin ve onun yöneticisinin yanındayım.
Ayrıca hakkımdaki teveccühlerin için de çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle.
edebiyat defteri sitesi edep çizgisine sadık kalıp nice mahir şairlerin buluştuğu nezih bir ortamdır
senelerdir üyeyim gerek yönetici gerek şair kardeşlerimin hiçbir saygısızlığına şahit olmadım
rabbim cümlenizden razı olsun
vefalı kalem sami hocaya saygılar
sami biberoğulları
Bu sitede olmandan son derece memnunum.
İyi ki varsın ve iyi ki arkadaşımsın.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Sitenin kalitesini koruması için ciddî uyarılar bunlar.
Teşekkürler Sami Hocam.
Muhabbetle...
sami biberoğulları
Site yönetiminin de bu uyarıları nazar-ı dikkate alacağından eminim.
Selam ve sevgilerimle.
Edebiyat defterinin defterini dürmek isteyene güzel bir yanıt olmuş yazı.
Sizinle aynı düşünceleri paylaşıyorum bu konuda.
Pek çok siteye sözde üye oldum ama bir kaç şiirden başka
ilgim olmadı bunlarla.
Edebiyat defteri her yönden doyurucu bir site.
Burası sanki ikinci evim gibi oldu..
selam ve sevgilerimle..
sami biberoğulları
Ben bu site dışında hiç bir siteye üye olmadım. Beş senedir buradayım ve memnunum. Yazımda da belirttiğim gibi nahoş şeyler olmadı değil. Bundan sonra da olacak. Bunca insanın olduğu bir yerde bunlar normal.
Siteden çıkartıldıktan sonra pek çok kişinin bir başka isim ve kimlikle tekrar buraya dönme çabalarını biliyorum. Dönenler de var. Madem ki X beyin dediği gibi kötünün iyisi bile olamamış bu site o halde bu durum nasıl izah edilir?
Edebiyat Defterinin defterini dürmek?
Çok afedersiniz biraz kaba ve amiyane olacak ama : Sıkar biraz.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler benden.