- 363 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Bırakın Artık Dizileri Gözümüze Gözümüze Sokmayı
Oysa ne güzeldi bundan yıllar önce televizyonlar tek kanallı iken. Aslan gibi TRT’miz ve onun kaliteli programlarını seyretmek için can atardık. Ne zaman ki özel yayıncılık başladı, televizyonlarda da mantar gibi diziler bitmeye ve yüzlerce dizi oyuncusu destursuz olarak beyaz camdan evlerimize, hatta rüyalarımıza girmeye başladı.
Dikkat ediyor musunuz, konu olarak birbirinin benzeri o kadar çok dizi var ki... Diyeceksiniz ki seyretmeyin kardeşim bir şekilde protesto edin. Hangi birini edeceksiniz, bütün dizilerimiz genellikle akşam saatlerinde başlıyor, kısaca televizyon ve diziler birçoğumuzun beynini kilitliyor neredeyse dumura uğratıyor.
Çoğu bilinçsiz insanımız televizyonlarda gördüklerini gerçek hayat zannediyor, bu bir yerde kendini gerçek hayattan soyutlama, orada ki oyuncular ile kendini özdeşleştirme yoluyla oluyor. Çok az bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kaliteli dizilere de var mutlaka onları ayırıyorum tabi ki diğerlerinden. Sit Com denen ucube bir dizi şekli var, iki tane mekânda geçiyor sadece, bunların çoğu tabi ki ABD televizyonlarından şekli araklama, bunu birçoğunuz biliyorsunuz...
Çocuklarımızı çok iyi korumamız lazım bazı zararlı dizilerin saçma sapan görüntülerinden. Ülkemizde ve dünyada çok elim ve acıklı olaylar oluyor. Afrika’da birçok ülke açlıktan kırılıyor, ülkemizde terör olayları yeniden hortladı, askerlerimiz, polislerimiz şehit oluyor. Orta Doğunun birçok ülkesi kan ve gözyaşı içinde ve bizler televizyonların başına geçip gecelerin yarısına kadar dizi seyrediyoruz. Kimimiz asgari ücret ile geçiniyor, kimimizin durumu biraz daha iyi orta direk olarak lakin o dizilerde gariban rolü oynayanlar ya da mafya bozuntularını oynayanlar cukkayı götürüyorlar gözümüzün içine baka baka...
Oh ne ala yağma Hasan’ın böreği. Oyuncu olmak o kadarda kolay bir şey değildir. Konservatuarlar var bu işin eğitimini ciddi şekilde veren lakin orada eğitim görmek zaman ve bilgi, çalışmak ister. Bir iki ders alıp iki üç de yarışmaya gir hemen dizilerde rolleri kap. Peki, o zaman o konservatuarda okuyanlar dört beş sene hem de boşa mı kürek çekiyor?
Günün sıkıntı ve streslerini atmak için bir iki komedi dizisi haricinde, o da ara sıra ki, hiç bir diziyi izlemiyorum ve de bu konuda kendim ile gurur duyuyorum. Kanımca kültürel faaliyetlerimizin en büyük köstekleyicisi televizyon. Bazı arkadaşlar, kitap okumaya ne gerek var televizyonlarda ki açık oturumları, kültürel programları izler öyle de bilgili bir insan olurum diye düşünüyorlar ise diyebilirim ki büyük yanılgı içine düşerler...
Şimdilerde devletin televizyonu bile ki, ’’ben çok ciddi bir kurum olduğunu düşünüyordum şimdiye kadar.’’ magazin programlarına ve de fantastik programlara yer vermeye başladı yayın akışında. Nabza göre şerbet veriyoruz deyip bu işleri hasıraltı etmemeleri lazım. TRT seyircisi her zaman için olgun ve saygındır benim gözümde... Neyse lafı fazla uzattık yine hepinize en derin sevgi ve saygılar havalar soğuksa da siz yüreğinizi sıcak tutun yine de...
YORUMLAR
Oysa ne güzeldi bundan yıllar önce televizyonlar tek kanallı iken. Aslan gibi TRT’miz ve onun kaliteli programlarını seyretmek için can atardık.
Çok güzel bir konuyu kaleme almışsınız efendim, bende asla dizi seyretmeyen biriyim, topluma yararı olmayan dizileri seyretmek zaman kaybı bence..Özlellikle çocukların izlemesi sakıncalı, bazı konular varki dizilerde kötü örnek oluyor .Kitap okumayı asılayan dizilere rastlayamadık halen ne acıdır ki.
Kaleminiz hiç bitmesin...
Saygılarımla...
Ahmet Zeytinci
Böyle makale yazanları, ayakta alkışlamak lazım esasında, yorum yazmak çok yetersiz.
Tebrik ederim sizi gönülden.
Ben Avrupa'da vatana hasret yaşamama rağmen, vaktim oldukça, ki; gerçekten çok az TV için vaktim, ''Çocuklar Duymasın'' serisinden başka yayınları artık uzun zamandan buyana bakmıyorum asla.
Bu seride hiç olmazsa, toplumun yaralı yerleri, çaktırmadan incitmeden.... çok hoş dile getiriliyor.
Gerisi hikaye, millet uyuklasıni diye, masal, millet avunsun,diye..!
Haa, bir de , sözümona ''dini'' yayınlar var, o da aklıselimler için, ağlanacak halimize gülsünler, diye,
benim gibilerine de para kazanmak için ''ekmek kapısı mizah ve hiciv'' için...!
Ahmak ve softalar için ise; ''Kuran okuyan kalem, pusulalı seccade, zikir eden tesbih, saklamak için yaldızlı Kuran(okunursa eskir diye, sanırım). Bir de, cennetin anahtarını satınalmak, için umre ve hac seyahatleri...
pazarlayan şirketlerin, yani; paralı Hacıbabaların firmalarının tanıtımı için bol-bol reklamlar var!
Dini sohbetlere telefon eden insanlarda var, emekli, sakallı, sarıklı veya ''star'' hocların sunduğu ninni sohbetleri yapılır genelde....
Ben de amma seyretmişim be, vay anasını...
Gerçi sebebim var benim:
Benim yerime şahadet kelime getiren(istediğim kadar hem de), abdest alıp, namaz kılan, oruç tutan, zekat ve fitremi son kuruşuna kadar, verdiğim bilgilerle(!) hesabeden ve nihayet hacca gidip nefsimin yerine şeytanı taşlayan, bir bavulla gidip beşiyle gelmesini beceren ve ve ve -sıkı tutunun- benim yerime ölüp, cennete de benim yerime tek istikamet gidecek bir ROBOT uzay gemisinin pazarlanmasını bekliyorum. Param kutularımda hazır, hem de kara, kapkara hatta..... kutu aydınlık olmaz zaten, kapaklı ya....
Ve mahşerde Allah'ın huzuruna çıkacak, benim yerime, önceden ''hocalarımız'' tarafından saptanmış ve hazırlanmış tüm sorulara, istediğim dilde, yine ''hocalarımız' tarafından, bilakis ve özellikle GÖRMEZDEN hazırlanmış açık ve net cevaplar verecek....!
Halen beklemedeyim!
...................
Yazara teşekkürler, selam ve saygılar
Ahmet Zeytinci
Ne güzel konuları dile getiriyorsunuz Ahmet Bey.Yazınızı beğeniyle okudum ve onayladım.
Gerçekten dizilere şöyle bir göz atarsanız hemen hemen konuları aynı.
Ama diyeceksiniz seyretmeyin.
Doğru kitap okumak ondan daha güzel.
Kaleminizi kutluyorum.Selam saygılar
Ahmet Zeytinci
Teşekkürler Ahmet Bey.Ne kadar haklısınız.
Ben de ara ara dizilere bakıyorum.Sonuç hüsran.
Ama dizi alırken satar olduk.Bu da ülkemiz için kar.
Ne yapalım.Güzel konu,güzel yazı.Ellerine sağlık.
Selamlarımla..