- 1420 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Tan Vaktinde Hüzün: BÖLÜM 2
Akşam olmuş sığırlar, koyunlar yaylımdan eve geliyordu. Koyunların kuzuları evde olduğundan koyunlar dışarıda, kuzular kuzulukta meleşiyorlardı.
Bütün kuzular çok güzeldi. Hacı Emin Efendi’nin otuz üç kuzu ve beş tanede oğlağı vardı. Ama Ali içlerinde bir tanesini çok seviyordu, Kınalı kuzuyu. Ali’nin kınalı kuzusunun kaşlarının, kulaklarının, burunun üstü ve sırtının bazı yerleri kınalı gibiydi ve Ali o kuzuya Kınalı adını vermişti.
Ayşenur’la dedesi kuzuları bıraktılar. Kuzular annelerini emdikten sonra geri kuzuluğa koydular.
Hacı Emin Efendinin hanımı Nasibe Hanım da inekleri sağmıştı. Ayşenur ninesinin elinden kova ile sütü aldı, içeri gitti.
Akşam ezanı okunuyordu. Hacı Emin Efendi evin önündeki çeşmeden namaza yetişmek için alelacele abdestini aldı. Camiye doğru yöneldi.
Bu arada Nasibe hanımda yemekleri hazırlıyordu. Ayşenur ninesine sofrayı hazırlamada yardımcı oldu.
Nasibe teyze köyde sevilen bir hanımdı ve çok güzel yemekler yapar, kilimler halılar dokur, el işçilğinde üstüne yok denecek kadar maharetlidir. Köy işlerinin çoğuna herkese o öğretmiştir, önder olmuştur.
Hacı Emin Efendi de sözü dinlenir hatırı sayılır bir köy büyüğüdür. Cami cemaatindendir. Köyde bir anlaşmazlık olduğunda mutlaka Hacı Emin Efendiyi çağırılır. Çünkü onun doğruluğuna, haksızlık yapmayacağına inandıkları için herkes itibar eder, onun hatırını sayarlar.
Köyün aksakallılarından sözü geçen hatırı sayılır birisidir Hacı Emin Efendi.
Namazı kılarlar ve hayır dua edildikten sonra cami cemaatine güzel dileklerde bulunarak herkesle tokalaşır. ‘’Allah namazlarınız kabul ve makbul etsin’’ denildikten sonra
Hacı Emin Efendi tam camiden çıkacakken caminin imamı Kadir Hoca’’ Hacı Emin Efendi ‘’ diye seslenir. Hacı Emin Efendi geriye döner ve kenarda bekler.
Kadir Hoca cami ile ilgili bazı konuları konuşur. Caminin eksiklerini anlatır. Hacı Emin Efendi :’’ Hocam buyur eve gidelim. Hem misafirim ol, hem de yemekten sonra bunları detaylıca konuşalım.’’ der .
Birlikte çıkarlar eve geldiklerinde yemek hazır sofraya otururlar Nasibe Hanım’’ Hoş geldin bey, hoş geldiniz Kadir Hoca.’’der. Hacı Emin Efendi’ye haber vermediği için hafif bir sitem eder. Haber verseydin başka yemekler hazırlardım diye. Kadir Hoca:’’ Ben yabancı mıyım evin adamıyım. Senin bütün yemeklerin çok güzel.’’ diye söze karışır.
Ayşenur, gündüz ki olayın etkisinden kurtulamamıştır. Sofraya oturur fakat bir iki kaşık yer.
Babaannesi:’’ Kızım neyin var?’’ diye sorar. Ayşenur dalıp gider kısa bir cevapla’’ Bir şeyim yok babaanne.’’ der .
Âli uykusunda rüya görüyordu. Ali babasının elinden tutmuş, babasını kınalı kuzusunun yanına doğru götürüyordu. Tam ekin tarlarının içinden geçerken Ali gelinciklerin çok olduğu yerde annesini görür. Annesini görünce:’’ Anneeeeeeeeee, Baba annem annem!’’ diye bağırır.
Nasibe hanım bismillah bismillah diyerek Ali’nin yattığı sedire doğru koşar. Ayşenur’da peşi sıra gelir.
Nasibe hanım bakar ki Ali uyuyor. Rüya gördüğünü anlar, biraz dua okur ve döner sofrayı toparlarlar. Hacı Emin Efendi ile Kadir Hoca da konuşmuşlar, gereken yapılacak işlerden mutabık kalmışlar, inşallah diyerek güzel temennilerde bulunmuşlardı. Kadir Hoca müsaade ister ve kalkar. Misafiri yolcu ettikten sonra sabah erken kalkacakları için herkes yatağına gider ve yatarlar.
Bekir Akbulut (ihlasi)
08.07.2015
YORUMLAR
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Haddim olmadan, hikayenizin devamına böyle başlayabilirdiniz ...
(...) Yavaş yavaş hava kararıyor, gün içine sakladığı her şeyi,doğru kadar yalanıda geceye sırdaş misali hediye ediyordu. Koyunların meleyen sesine aldırmayan gün; annesinin sesine evinden ta uzaklara ,annesine karşılık verircesine ,yavru koyunların meleşmelerine tabiata dahi eşlik ediyor, gün gece için sanki bütün canlılara veda ediyordu...
(...) diye biraz daha betimlemelere yer vererek hikayenize başlayabilirdiniz... Çünkü anlattığınız öyküyü okuyucuya daha çok satacak olan şeyler bunlardır. Direk neden-sonuç ilişkisine girmeniz ,ister istemez okuyucuyu sonuca götürür ki, okuyucu daha öykünüz bitmeden öykünüzü okumaktan vaz geçer. Çünkü nasıl bir sona varacağını kestirir. Yani merak biter...
Başarılar...
saygılar..