- 568 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Müslümanlarda Şuur Gelişimi!
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
Müslümanlarda Şuur Gelişimi!
Kur’an’da, peygamber kıssaları anlatılır. Allah, neden böyle, kıssa anlatma veya kıssaları bize söylüyor? Kur’an bir hikaye kitabı mı? Bu kıssalar, Müslümanlara veya okuyanlara hoşça vakit geçirtsin, zamanlarını böyle hikayelerle bitirsin, toplantılara renk katsın… diye değildir!
Kur’an; okuyana, inanana şuur veren, onları ahlaki yönden dizayn eden, tabir yerindeyse, insanı inşa eden ilahi yasadır! Peygamberlerin insan olarak gönderilmesi, yaptıkları mücadele… bizlerin de aynen onlar gibi bir hayat tarzı benimsemek, hayatımıza anlam kazandırmak içindir. Elbette peygamberlerin peygamberlikleri ilahi bir durumdur, yani peygamberlik, vehbidir. Çalışmakla; “ben de peygamber olacağım” demekle olmayan bir husustur. Ama bunun dışındaki beşeri noktalarda bizler de, peygamberler gibi bir hayat tarzını benimseyip, dünyamızı cennet yapabiliriz.
Kur’an; bir köşeye çekilip, sabahtan akşama kadar camilerde, mescitlerde tespih çekmeyi istemiyor. Çalışmayı, haksızlıkla mücadeleyi, kötülüğü gidermek için çaba sarf etmeyi, zalimler karşısında dik durmayı… emrediyor. Hatta bunlar; farz ibadetlerdir, adına cihat denir. Beş vakit namaz kadar önemlidir, haksızlıkla mücadele! Nasıl ki namaz müminin miracı ise, ilay-ı kelimetullah yolunda yapılan çaba da, miraca yükselmeye vesiledir.
Kur’an, şuurlu insan ister. Kur’an; dinamik, uyanık, ferasetli mümin ister. Dünyanın neresinde olursa olsun, bir mümin ve Müslüman’ın ayağına bir diken battığı zaman rahatsız olur. Dünyanın neresinde gözyaşı döken bir Müslüman, bir insan varsa oraya gidip, huzuru temin etmek için elinde ve avucunda ne varsa vermeye hazırdır!
Mısır’da, Müslümanların % 52 oyuyla iktidara gelen Muhammed Mursi’yi darbeciler ayak oyunlarıyla indirip, hapse attılar! İçinde İslam âlimi Yusuf Kardavi de var! Mısır’da, yıllarca “Müslüman kardeşler- ihvan-ı müslimin-“ teşkilatına şaşı bakan, Mısır’a Müslümanların hakim olmamasını isteyen bir rejim mevcut! Bu rejim, İslam alimi ve mücahidi; Seyyid Kutub, Muhammed Kutub, Atiye Kutub, Hasan el Benna… gibi inançlı, kararlı insanları acımadan öldürdüler, çeşitli işkencelere maruz bıraktılar!
Bizim içimizdeki bazı beyinsizler de, Mısır’ı örnek göstererek; “bak, ayağını denk al Tayyip Erdoğan, görüyorsun ya, Mısır’da % 52 oyla cumhurbaşkanı seçilen Mursi’yi idama mahkum ettik! Senin de sonun bu olacak!” diyerek algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar!
Müslüman, ferasetli olur; olayları iyi tahlil eder! Dünyada olanlar, Müslümanların üstüne bu kadar gelmeler, özellikle Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın istenmemesi, ondan rahatsızlık duyulması neyin nesi? Erdoğan, bu ülkeye hangi zararı verdi? Hangi alanda gelişme yapmadı? Hangi yönden insanları mağdur etti? Özgürlüklere kapı mı açtı? Yoksa esareti mi pompaladı? Terörden başı ağrıyan, her gün bir çok şehit haberi ile yıkılan evler, anneler, babalar, bacılar, eşler, kardeşler, evlatlar…artık gözyaşı döküyor mu? Bir zaman terörle adını duyuran şehirlerde bugün barış ve kardeşlik havası var mı yok mu?
“İyi de adam hırsız” diyenler çıkacak! Pekala, hırsız da, bu kadar hizmet nasıl yapıldı? ve yapılıyor? Bu otoyollar, hastaneler, yerli; tanklar, helikopterler, uçaklar, denizaltılar, insansız hava araçları, evde hastalara bakanlara maaş verilmesi, okullara ücretsiz kitap ve tablet dağıtımı… söyleyin Allah aşkına bunlar, hırsızlığın olduğu bir ortamda mümkün olur mu?
Müslüman şuurludur! Olaylara tek gözle bakmaz, bakamaz. Meselenin arka planlarını bilir. Yıllarca Müslümanlara nasıl bir kumpas kurulduğunu, Kurtuluş savaşlarında ne gibi Bizans oyunu oynandığını, Haçlı savaşlarının hala devam etmekte olduğunun farkına varır!
Müslüman; “bana ne, gelen ağam, giden paşam, beni hiç ilgilendirme, altta kalanın canı çıksın…” mantığında olamaz. Müslüman, “bir kötülük gördüğü zaman, eliyle, diliyle veya kalben buğz ederek” gidermek için mücadele verir. Müslüman; bugünden, yarını idrak eder. Bir kere sokulduğu deliğe bir daha elini, parmağını sokmaz. (18 MAYIS 2015)
YORUMLAR
Bırak kardeşim bize hikaye anlatıp boşa sallamayı Veli Bostancı kardeşime sonuna kadar katılıyorum niye dansöz gibi kıvırıp kaçak güreşiyorsun ? nedir yani senin derdin ? iktidar borazanlığı yapıp kendini maymuna çeviriyorsun bir ahlak kavramını benimseyin be ! inandığınız hakikat dini neler söylüyor ? okuyup anladığınız ve yaşamınıza kattığınız bir kuranı kerim gerçeği var mı ? hayatınızda yön verici noktada size teması oldu mu ?... ne anlatıyor bir baktınız mı ? işinize geldi mi hiç ? bu kadar mı kafanız devre dışı kalıp iflas etti,işine gelmeyince bir daha oku bir daha oku öylemi ? kafamı buluyorsun sen bizimle,aklı başında hangi adam sizi önemseyip ciddiye alır ki... mide bulandırıyorsunuz farkında değilsiniz ! aydın ve namuslu bir kalem olmak badem bıyık bırakıp iktidar şakşakçılığı yapmakla olmuyor sevgili kardeşim...önce adam gibi adam olacaksın,daha doğrusu aynaya bakacaksın aynaya bakmakta yetmiyor önce kendinle şereflice yüzleşeceksin bilmem anlatabildim mi.
KIZGIN ADAM tarafından 5/20/2015 1:14:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
eğitimci/yazar
KIZGIN ADAM
Güzel bir analiz olmuş. Faydalandım doğrusu. Lakin ülkemizde yaşanan ve büyük oranda siyasetin pompaladığı din ve soy kökenli kutuplaşmayı yok mu sayalım? Güneydoğu bölgesinden devletin çekilmesini hayra mı yoralım? Cumhurbaşkanının her türlü teamülü ayaklar altına alarak çıktığı meydanlarda Allah Kelamını sallamasını hoş mu görelim... Müslümanların bin yıldır bilim dünyasında olmayışını hangi haçlı komplosuna verelim... Başımızı dah kaç yıl kuma gömelim... Yalanı-talanı "paralel" senaryolarla açıklamakla kendimizden başka kimi kandırmış oluruz... Saygılarımla...
eğitimci/yazar
Türkiye'nin üretim kapasitesini artırmak ve model ülke imajını güçlendirmesini isteyenlerle, üretim kapasitesini düşürmek, rekabet gücünü geriletip, bağımlılığını, manipüle edilebilirliğini devam ettirmek, hatta destabilizasyonunu geri getirmek isteyenlerin mücadelesi var arenada...
Allah bu milletin, bu devletin yar ve yardımcısı olsun...
Saygılarımla.