- 902 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
PARA HER REZİLLİĞİN ÜSTÜNÜ ÖRTER
Ayın on beşi, maaşlar alınmış keyifler yerinde, öğle yemeği sonrası zabıta karakolunda memurlar PARANIN GÜCÜ(=PARAİZM) konusunda ileri geri konuşurken, zabıta amiri komiser içeri girer, bir süre konuşulanları dinledikten, mesai arkadaşlarıyla yarenlik yaptıktan sonra üzeri mika kaplı masaya silinebilir ispirtolu keçeli kalemle "rezillik", "kepazelik", "namussuzluk", yazararak:
-Masadaki yazıları görüyor musunuz? Okuyun bakalım arkadaşlar der.
Memurlar yüksek sesle
-Rezillik, kepazelik, namussuzluk yazıyor derler.
Zabıta komiseri yeni çektiği maaşını yazdığı yazıları örtecek şekilde masaya yayarak:
-Şimdi masada ne görüyorsunuz der.
Memurlar:
-Paraaa derler.
Komiser:
-Gördünüz mü arkadaşlar. Ülkemizde para, her türlü rezilliğin, kepazeliğin, namussuzluğun üstünü örter. Az önce masada rezillik, kepazelik, namussuzluk yazıyordu şimdi ne oldu?
Kendi sorusuna kendisi cevap verir:
-Para hepsinin üstünü örttü.
Siz çenenizi boşa yoruyorsunuz. Bu memlekette paranın gücü, rezilliğin, kepazeliğin ve namussuzluğun üstünü örten en büyük güçtür. Paranın gücü haşaa, haşaa... yine beni deli deli konuşturacaksınız. Bakın arkadaşlar ülkemizde bütün işler bir izm üzerine dönüyor. Bu izm’de ne kominizm, ne faşizm ne de liberalizm bizde en önemli "izm" paraizmdir.
Vergi kaçıran esnaf paraizm peşindedir, babasından fazla harçlık almak için yalan söyleyen öğrenci paraizm peşindedir, kusurlu mal satarak kâr edeceğini düşünen pazarcı paraizm peşindedir daha neler neler.
Farkında değil misiniz ülkemizde alavere, dalavere ve rüşvetle işini yürüten insanlara üç gün, beş gün "piç" denir "pezevenk" denir, o insanların adı medyada bir müddet ağızlara sakız olur, sonra unutulur veya unutturulur.
Gün gelir gıyabında asılıp kesilen, küfür edilen insanların önünde "beyefendi" denilerek el pençe divan durulur.
Dünden bugüne rüşvet ve yolsuzluk bizim toplumsal bir hastalığımız.
Divan şairi Fuzulî
"selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar."
derken bunu keyfinden söylemiyordu.
Yaşadığı dönemde rüşvet denilen illetin toplumu ve bürokrasiyi nasıl esir aldığını sitem diliyle anlatıyordu.
Siz işinize bakın mesleği, vicdanınızı kendinizi kirletmeyin bu size yeter çünkü hayatta " en rahat yastık; vicdandır."
Turhan Şahin