- 396 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
NAZLI'NIN GÜNLÜĞÜ (3)
Merhaba Günlük;
Bu gün pek keyfim yok. Ateşim oldukça yüksek çıktı. Ne zaman ki ateşim normal aralıklarda seyretmeye başlarsa o zaman iyileşme sürecine girmiş sayılırmışım. Hastalığımın ateşimle yakın ilişkisi varmış yani. Tülin annemin nefes almaya hali yok. Daha önce de üzüldüğü konular varmış bir de benim durumum üstüne eklendi. Onun kadar duygusal ve sevdiklerine bu kadar gönülden bağlanan biri daha var mıdır dersin Günlük.
Beni sorarsan gözümü bir saniye bile onun gözlerinden ayırmıyorum. O nerede ben orada. Benim ona olan sevgim deliliği de aşar. Bütün kardeşlerim de tıpkı benim gibi sevdalılarmış Tülin anneme. Canım hiç yemek yemek istemiyor. Ama gözlerime o içli bakışlarıyla bakıp: Hadi Nazlım. Benim hatırım için… deyince bir iki lokma yemeye çalışıyorum gönlü olsun diye. Her gün Serap annem bize geliyor. Tülin annem hasta olduğu için o beni alıp iğneye götürüyor. Öyle böyle değil üst üste kuvvetli iki iğne yiyorum. Birisi öyle canımı yakıyor ki sorma. Ama genel durumum oldukça iyiymiş. “Tedaviye cevap vereceksin. Aferin Nazlı” dedi doktorlarım. “Ee tabii bunun asıl nedeni tedaviden çok ailemden gördüğüm sevgi ve ilgi. Karşılıklı aşk yani. Üçünden de bol bol alıyorum. Ne mutlu bana” dedim içimden sevinçle.
Her gidişimde yeni bir mama yazıyorlar. Tülin annem hala hasta hasta dolaşıyor ortalıkta. Baş dönmesi ve halsizliği var. Yakınımızdaki sağlık ocağına bile gidemedi. Bütün bunlara rağmen her türlü bakımımı üstleniyor. Ayrıca alerjik astımı var. Doktorları bu nedenle bizlere evde bakmasını yasaklamışlar ona. Ama o: Kim korkar hain kurttan! diyor belli ki.
Beni ne kadar çok sevdiklerini bu gün daha iyi anladım. Büyük ihtiyacımı yapmadığım için Serap annem telaşlanınca Tülin annem de: Ne yedi ki ne çıkarsın dedi. Sonra Serap annem beni maharetli elleriyle yakaladığı gibi üç beş kaşık mamayı boca etti ağzıma. Çok bozuldum tabi. Canım annelerim. Ben yedikçe onların karnı doyuyor sanki. Bebeklerin anneleri de böyle değil mi. Annelik böyle bir şey olmalı Günlük. Eğer ömrüm olursa ben de büyüyüp evlenir ve anne olur muyum bilmem…
Yavrularıma nasıl bir anne olurum dersin…Aman neler düşünüyorum daha şimdiden. Çok ayıp. Tülin annem duymasın. Çok kızar böyle konuşmalara. Söylendi geçen gün bana zaten “Nazlı hanım Nazlı hanım. Öyle yan gelip yatmak olmaz. Hastayım görüyorsun. Evde işler birikti. Mutfaktan çıkmıyorsun. Ayağımın altında dolanıp duracağına bir tas sıcak çorba koyuver önüme bir zahmet.” dedi. Çok utandım doğrusu. “Zamane çocukları böyle oluyor işte. Bütün arkadaşlarım aynı. Vefamıza sevgimize diyecek yok ama anneciğim.” dedim içimden yanı başına daha da dokularak…
Hoşça kal Günlük
NAZLI
Ocak 20014 Moda