Ömrümün onulmaz yarası..
Biz seninle çetin bir yol olduğunu bile bile çıktık bu sevdanın yoluna.
Biliyorduk hüznü sevincinden çok olacaktı.Üç beş gün gülücektik ama ağlamalarımız daha fazla olacaktı.Hep hasret olacaktık birbirimize.Belki yüreklerimiz aynı bedende olacaktı ama Şehirlerimiz ayrı ayrı yerlerdeydi.Ben her istediğimde yüreğinden inemeyecektim yanı başına.Okşayışlarımı dokunduramayacaktım saçlarına.Bedenimden ellerim çoğu zaman mağrum kalacaktın sen.Ve tabi bende.
Yüreğimizin el verdiği kadar sevecektik.Düşlerimizin müsadesinde gözgöze gelebilecektik biliyorsun.Bu sevdada yollar çetindi hemde çok çetin.Bİz bunun farkına varmak istesekte kabullenmede yüreklerimize söz geçiremiyorduk.Ama inadına çok seviyorduk.Bağlanmıştık.Bağlandıkça yangınlaşmıştık.Biz bu sevdada öylesine elele tutuşmuştuk ki ayaklarımız takılsada hüzün taşlarına düşmeyecektik yerlere.
Her sabah ayrı memleketlerin güneşlerinde sabahı uyandıracaktık biliyorsun.Bahçelerimizde güllerimiz olacaktı.Renkleri kırmızı sarı beyaz her neyse.Ama kokuları farklı olacaktı.Senin bahçendeki güller benim kokumu.benim bahçemdekiler senin kokunu rüzgarlarla getirecekti bize.
Zorlu bir sevdayı yaşayacaktıkYalanımız olmayacaktı birbirimize.Gözlerden uzak olacaktık ama gönüllerden uzak kalmayacaktık.Sen senin şehrindeki bütün erkekleri kardeş gözüyle görecektin ben burdaki bütün kadınları bacı gözüyle.Bir birimize inanacaktık.Söz ağızdan çıkacaktı.Namusumuz kadar sağlam olacaktı.Biz birbirimiz allaha emanet ederek sevdik öyle değilmi.Sen yaşantına benim görmediğim en ufak bir yalan katmayacaktın oralarda.bende buralarda.Ben senin her dediğine inanacaktım sende benimkilere.Sen benim ömrümün onulmaz yarasıydın ve ben içim kanayarak sevdim seni..
Biz bu çetin sevdada birbirimize dediklerimiz harfiyle yaptık değilmi.Sen orda ben burda yeminlerimize sadık kaldık değilmi.
Öyleyse durup durup bana seni eskisi kadar sevmediğimi söyleme.Ben seni hasrete inat sevdim.Yollara intikam gibi sevdim.Hüzün yağmurlarında ıslana ıslana sevdim.Ne sevgimi azalttım hüzünler çoğaldıkça nede saygımı.Ben sana hep demezmiydim ki;
Bizim buralarda havalar sert delikenlılar mert olur.Ben seni bu mertliğimle sevdim.
Ben seni uzaklardan sevmeyi öğrendim.Senin yüzünü güneşim yaptım sabahları seninle uyanmayı öğrendim.Penceremden uyandığımda ilk olarak yaptığım tek şeydi penceremden güneşe bakıp sen diye günaydın demek.Sonra bazen uykuya dalardım istemeden.Sen penceremden yüzümü sıcak okşayışlarınla uyandırırdın kalk diye.
Ben seni gözlerini yıldızlar yaptım da sevdim.Kör gecelerde yine penceremin perdesini kapatmazdım,sana baka baka uyumayı severdim.Her gece ün büyük yıldızlara gözlerimi takar,en tatlı yerinden iyi geceler öpücükleri yapmadan uyumazdım.
Hala öyleyim ben.biliyorum sende bişey kaybetmedin bana olan sevginden.O yüzden bana kalmış beni eskisi kadar sevmiyorsun diyosun.Ben seni seviyorum.Hemde candan ötelerde.
Ben hala sana mesajlar yazarken telefonun her tuşuna sevgi yükleyerek yazıyorum mesajlarımı.Sen okurken sevgimi hissedesin diye.
Şimdi beni iyi dinle.Ben seni hasret akşamlarına yardan gelmiş bir mektubu okurken yakılan bir sigara güzelliğinde seviyorum.Ben seni bahçemdeki sen kokan güllerin güzelliği gibi seviyorum hala.Gecelerimdeki yıldızlar gibi gündüzümdeki sıcacık güneş gibi seviyorum.Ben seni hasret kuyusunun dibinde ki ihtiyac duyulan tertemiz nefes gibi seviyorum.
O yüzden durup durup seni sevmediğimi söyleme.Sen bende ilk güzüelliğin gibi en güzelsin,En özelsin.
Ne sevgimden ne benden şüphe duy.Ben neysem oyum.Nasıl tanıdınsa oyum.
Sen orda seviyorken beni bende buralarda hala senle dop doluyum..