- 1688 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
İSTANBULDA BİR SİYAH İNCİ
İçimdeki seni sana anlatmak istedim İstanbul.
Bir kez gölge düştü yollarımıza.Bir film başladı ekip tamam kameralar çekime hazır.
Dalgalarla çarpışan siyah kaya ve siyah inci, martıların coşkusunu seyre dalıyor. Söylenecek sözler içten haykırışlarda sukut var. Uzaklarda rotası belli gemilerin yol almasını seyrederken, bu coşku seni adım adım gezmeye yönlendiriyor. Emirgan korusundaki muhteşemlikte devam ediliyor geziye. Lalezar ömrüm lalelerin kokusunu duyar olmayı arzulasa da pamuk gibi kar taneleri yağıyor üzerime. Doyumsuz lezzet kızarmış dondurmayla sıcak bir nefes oluyor içimde. Ey yedi tepenin aşıklar tepesi Aşiyan, senin kıyılarından geçerken sana da selam göndermeden yapamadım. Büyük yürekten aşıkların ölüm noktası. Acıttın içimi. Kız Kulesi’ne geçtiğimiz an iki kalp bir yürek seyre dalmıştık.Yıldız sarayından bir nostaljik ihtişamın var ki, kıyılarında ayaklarımı çırpındıracak kadar yakınındaydım .
Dönüş başlayacaktı ki, havuzda süzülen nilüfer çiçeklerine iki dilek attım Tek atışta çarpıştı yürekler.Toprağa düşsün istedim. Ömrüme sürgün versin, içimin toprağındaki korkak tohum. Ama ben ölü deniz o çağlayan nehir .Hedefi olmayan bir poligondu ellerimizdeki bulutlar. Gökkuşağının renklerine bürünmesi imkânsızdı. Siyah kayada başlamıştı mavi düşler. Düş meleğinin kanatlarında dolaşsa da renginde kalamadı. Karanlık çöktü çekim bitti. Uyanmıştım. Güzel düşler kısa sürermiş ama film yarım, Jön yalnız kalmıştı .
Ama gönderilemeyen mektuplar olmasın. Ben sana yazayım sevgili İstanbul. Sen ki, nice sevdalara kucak açan doyumsuz güzellik. Nice figüranlarla daha nice filimler çekilir yeşilliğinde zarafetinde ama siyah bir inciyle asla …
Bir değirmen gibisin aziz İstanbul. Her yöne döner taşların. Öğütür nice sevdaları.
İşte bu yüzdendir hüzünlerim.
Bu yüzdendir gönlümün bitimsiz kavgaları.
Sennur Çetin.
( Elbetbirgün)