Allah rızası için okuyun!
TV kanalı haberlerinden alınmıştır.
Bir vatandaş İstanbul’da vapurdan inecek, acelesi var. Güverte merdiveninden geçmek yerine gemiden kıyıya atlamak istedi. Aslında hiç yapmaması gereken tehlikeli bir tavır ve diğerlerine de kötü bir örnek. Neyse atladı, kaydı ve denize düştü. Derhal vatandaşlar ve görevli bir halat uzattırlar, adam tutundu ve kurtarılmayı beklemekte. Neden ve kimin talimatıyla bilinmez; canımızı teslim ettiğimiz kaptan, olmayacak bir iş yaptı, gemiyi harekete geçirdi. Bu arada elinde bir can simidi bir görevli olayı seyrediyor ve beklemekte(nedendir bilinmez).
Gemi hareket edince halat gerildi iki ucundan tutanlar başemediler ve bıraktırlar halatı. Halat bir yau gibi titredi ve zaten dermanı kesilmiş adamın elinden ok gibi fırladı ve adamcağız motorların gücünden çalkalanan akıntıyla güvertenin altına hızla gidiyordu ki;
hemen görevli vatandaş daha başta adama doğru atması gereken elindeki can simidini can havliyle sularda kaybolmakta olan adamın istikametine fırlattı.
...
Birkaç dakika sonra adamın cansız bedeni çıklarıldı. Tanrı’dan rahmet diliyorum dilemesine de, adam öldüğü gibi, muhtemelen geriye bıraktığı aile fertleri yıkılacak üzüntüden. Eşi dul kalacak, çocuklar baba acısı ve hasretiyle büyüyecek... Kısacası
aile yaşamdan zevk almayacak artık.
....
Vallahi ben diyecek söz bulamıyorum. Yemin olsun; su yarım metre derin olsa bile artık Türkiye’de gemiye asla binmen, kararım kesin...
.....
Bir diğer olay (gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum):
Deniz kıyısında karlı/buzlu kaygan yolda minibüs çalışmamış. Üçbeş gayretli yardımsever vatandaş -sağolsunlar-geşmişler minibüsün arkasına <Ya Allah, bir iki üç> itelemişler minübüsü, araç hız almış, çalımış sanırım... ammaaaaaaaa gelgelelim.... şoförün istediği yola hareket etmemiş de, dosdoğru uçmuş denize..............
Gerek aracın içindekiler gerekse yardımsever vatandaşlardan herhngi birinin görme engelli olduğunu tahmin etmiyorum. Güneş felan da gözlerini kamaştırmış veya başka bir durum, minibüsün istikametinin hemen birkaç metre ileride deniz olduğunu görmelerine engel teşkil ettiğine de ihtimal vermiyorum böyle soğuk bir havada.
(En yakın ihtimal, laz olmaları durumu, laz kardeşlerim bağışlasınlar!)
Neyse ki; derhal müdahale etmişler ve içindekileri kurtarmışlar. Araç ise, size ömür; denizin o bol tuzlu suyunu yediyse, hayır gelmez artık ondan. Vatandaşın birkaç bin Lirasına ve hurda olan milli servete yazık.
Tek sevinecek olan ise hurdacı.
...
Dostlar, bu iki olay daha dünlerde uzaya uydu gönderen ve denildiğine göre 2023 senesinde dünyanın ilk on gelişmiş ülkesi arasında yer almak isteyen dünkü günün Türkiye’sinden yaşandı.
Tesadüf veya kırkyılda bir demeyin; aynı durumlarda siz sayın okur ve ben muhtemelen aynı şekilde davranırdık herhalde. Birimizi alın diğerine vurun; pek farkımız yok biribirimizden.
Haaaa bir de; olaylara karışan vatandaşlar dağbaşında felan yaşıyorlar sanmayın.
Dünya ’megakenti’ İstanbul’da yaşıyorlar. Akıl vermeye kalksanız sizi dövmeye yekinirler emin olun; çünkü aydındırlar.... güya....
Eeeeh diyeceksiniz şimdi; ne çıkarıyorum bu iki örnekten?
Aslında; kafamızdaki aklı çıkarıyorum diyecektim ama baktım ki;
akıl zaten kafamızda yok ki.....
Selamlar
Diplik:
Yazılım hatalarım varsa bağışlayın. Bunları yazarken gerginlikten dikkatimden kaçmış olabilir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.