- 1262 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ULUSLARARASI KIRŞEHİR AŞIK PAŞA ŞİİR ŞÖLENİ
Uzun bir süre önce Zübeyde Gökbulut’ tan Kırşehir Âşık paşa Şölenine davet aldım. Mesajı okuduğumda önce bir düşündüm Zübeyde hanımı (sonra gönlümün baş köşesine kurulan ablam oldu) tanımıyordum utanarak yazıyorum ama Âşık Paşa hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve Kırşehir hakkında da tek bildiğim kulağıma çalınan‘’Kırşehir’e şehir, Kadıköy’e köy diyenin’’ cümlesiydi. Mesajdaki irtibat numarasını aradım sevgi dolu içten bir sohbetle Zübeyde hanımla tanıştım. Seve seve katılacağımı bildirdim ve şölen tarihi yaklaştıkça heyecanım daha çok arttı. Birçok edebiyat dostuyla tanışacaktım yeni bir şehir görecektim. İşyerimden iznimi aldım ve Tekirdağ’dan direk otobüs bulamadığım için Ankara biletimi cebime koyarak yola koyuldum. Yaptığımız telefon görüşmesinde Kırşehir’e vardığımızda türbede inmemizi, bizi karşılayacaklarını söylemişlerdi aktarmalı uzun bir yolculuktan sonra yağmurlu bir cuma günü öğleye doğru Kırşehir’e ulaştım. Telefonla indiğimi bildirdiğimde güler yüzüyle karşılamaya gelen Zübeyde ablamla tanıştım. Otelde kısa bir dinlenme ve tanışma süresinden sonra Âşık Paşa’yla ilgili bir panele katılmak üzere kültür merkezine gittik. Değerli hocalarımızdan Kırşehir ve Âşık Paşa’yla ilgili aldığımız bilgiler asla unutmayacaklarım arasında yerlerini aldılar. Türkçenin yaşaması ve gelişmesine büyük hizmetleri bulunan Âşık Paşa’nın 12000 beyitlik Türkçe Garipname adlı eseri eşsiz bir kültür hazinesiydi ve inanıyorum ki tarih ve kültür zenginliğinin yanında sadece bu eser bile Kırşehir’in Türkçenin başkenti olmasına yeterlidir.
Hani derler ya’’ Yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat’’ zaten hepsini anlatmaya çalışsam buna kâğıtlar yetmez. Kırşehir’e has sunumla ve lezzetle ikram edilen yemeklerimizi yediğimiz, çaylarımızı içtiğimiz Belediye Sosyal Tesisleri’nde gösterdikleri ilgiyle geçirdiğimiz güzel saatleri bize yaşatan tüm çalışanlarına, bizi ağırlayan Cingöz otel personeline özellikle teşekkür etmek istiyorum. Hepsi elbette misafirleri ağırlamakla görevliydi ama yüzlerindeki tebessüm hiç eksilmeden bunu yaptılar ve evimizdeymiş gibi rahat etmemizi sağladılar. Aynı şekilde bizi sürekli bir yerden bir yere taşıyan şöförümüze ve şölen boyunca fotoğraflarımızı videolarımızı çekenlere teşekkür etmeliyim. Araca binerken güler yüzüyle karşılayan inerken güler yüzüyle uğurlayan ve en güzel kareleri yakalayarak anılarımızın kalıcı olmasına çalışanlar sanırım nadir bulunur.
Kırşehirde geçirdiğimiz her anımız dolu doluydu Âşık Paşa Türbesi, Cacabey Külliyesi, Ahi Evran, Dadaloğlu, kazıların Japonlar tarafından devam ettiği tarihin sergilendiği müze, Seyfe Gölü, Malya Tarım İşletmeleri ve çok yakın bir tarihte ebediyete uğurladığımız büyük usta Neşet Ertaş’ın mezarı ziyaret etiğimiz yerler arasındaydı. Mezarları başında dua etmemize vesile olanlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Unutmadan yerlilerinin Kütük ev dediği ama muhteşem nilüfer çiçeklerinin açtığı göl bile anlatmakla bitirilemez. Çok genç duran ama büyük işler başaran Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ve Kırşehir Valisi Özdemir Kaçacak’ ın kente hizmetlerini takdir etmemek mümkün değil.
Şölen akşamı geldiğinde hepimiz çocuklar gibi heyecanlı ve şendik. Salona girdiğimde yine başka hiçbir il ve etkinlikte rastlamadığım bir başka güzellikle karşılaştım, Kültür merkezinin tüm koltukları doluydu, il protokolu tam kadro oradaydı ve konuklara ilgi inanılmazdı. Öyle sıcak bir ortam vardı ki, anlatılmaz yaşanır. Dost gönüllerin şiirleriyle, âşıkların sazlarıyla türküleriyle ve finalde Abdullah Bey ve Cemile Hanımın muhteşem proğramıyla geçirdiğim gecenin anılarımda güzel iziyle ebedi kalacağına eminim.
Değerli ustalarla tanıştığım, gönül dostları ve abla, kardeş, abi edindiğim Kırşehir’de bize bu güzel anıları dolu dolu yaşatan, şiirle, türkülerle, tarihle, sanatla iç içe bir şölen hazırlayan isimlerini tek tek sayamadığım tüm emeği geçenlere Zübeyde Gökbulut ablamın nezdinde sonsuz teşekkürler selamlar, saygılar. Artık biliyorum ki, yazının girişinde yazdığım ‘ Kırşehir’e şehir Kadıköy’e köy diyen’ cümlesi çoktan anlamını yitirmiş. Kırşehir sanat, kültür ve en önemlisi sıcacık yürekleri sevgi dolu halkıyla görmeyenlerin çok şey kaybettiği bir şehir halini almış.
Anadolu bağrında ışıldayan güzellik,
Gönüllerde çağlayan sevgi nehri Kırşehir.
Aşıkların sazıyla kazanıyor özellik,
Anıtlarla yükselen kültür şehri Kırşehir.
Yıldız TOKSÖZ
YORUMLAR
Yıldız hanım türkçeyi en yalın haliyle kullanarak özveri ve takdirle anlattığın geziye biz de katılmışçasına yeni bir şeyler öğrendik teşekkürler.
Anadolu'da adettir, böyle etkinliklere ilgi büyüktür. Sinema ve tiyatro da ilgi alanlarında olup, hiç bir fırsatı kaçırmazlar. Genelde bu tür şölenlerde sıcak bir ortam hakimdir. Büyük küçük herkes iştiyakla katılır, kesinlikle kimse ilgisiz kalmaz,.
Sanat ve kültürle ilişkili her türlü hizmeti destekleyenleri ve seni tebrik ediyor, bu güzel paylaşımına teşekkür ediyorum.
Yıldız Toksöz
İşte şair yüreği böyle, hiç tanımadığı kilometrelerce uzak insanlara bir yudum sevgi için uçarak gider ve gittiği yerde de bilir ki, yine aynı sevgiyle karşılanacak. Karşılanır da... Çıkar gözetmez, onun istediği sanattır, sevgidir. çıkarsız sevgi...
Evet, sevgili Yıldız, Kırşehir şiir etkinliğini öyle güzel anlatmışsın ki, gitmiş kadar olduk sayende.
Yazın da en az şiirlerin kadar güzel.
Tebrikler, sevgimle...
Yıldız Toksöz
Emine UYSAL (EMİNE45)
Bundan sonra bavulun bir köşede hazır dursun:)