- 692 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şaşkın Adamın Günlüğü - 5.BÖLÜM
Artık kısıtlanmaktan bıkmıştı! Annesinin ve ablasının onun dünyasını kısıtlayan baskılarından, küçümseyici bakış açılarından! Evet bir insan azmanı değildi! birinin tokadına tokat ile karşılık vermezdi veya üst katlarında tepim tepim tepinen komşularının kapısını çalıp sıkı bir azar patlamazdı! Onun kendine göre bir tarzı vardı! Bu yırtıcı hayat ile bağdaşmayan! Annesinin ve ablasının onu daha iyi bir erkek olabilmesi için zorlamasına dayanamamıştı! En sonunda 30 yaşının ilk haftası eşyalarını toplayıp aynı şehirde uzak bir noktaya yerleşmişti! Yeni bir muhasebe işi yeni bir şirket ve yeni bir ev, yapayalnız özgür bir yaşam… Anahtar sesinin ardından Ebru girmişti! Onu alnından öpüp annesine son bir bakış attı! Bu iki gücün bir araya geldiğinde ne kadar ikna edici olduğunu biliyordu! Bir dehanın kendisini aptal hissetmesine yetecek kadar ikna kabiliyetleri vardı. Ama asla yüceltmeyen… kişinin potansiyelinin altındaki güçlere çeken bir yetenek! S şehri şimdi akşamüzeri yapay ışıkları ile aydınlanmaya başlıyordu! Şaşkın adam otobüsüne doğru giderken düşünmeden edemedi! “ Evden ayrılmak neyi değiştirdi” Şu an için sadece annesinin ve ablasının baskısını hissetmiyordu onun dışında; halen işten döndüğünde yatana kadar ruhsuzca televizyon kanalları arasında zaplıyor, iki günde bir erotik yayınlar izliyor, hiçbir ilim gelişimi için çaba sarfetmiyor, baskın yeteneğini aramıyor ya da kullanmıyor. Yatmadan önce ufak hayeller kurup biraz debelenerek uykuya dalıyor, sabah erken saatte robotik bir şekilde kalkıp işe gidiyordu. Aksine ütüsü yapılmıyor, doğru düzgün sulu yemek yiyemiyordu! “ Nasıl bir hareket, nasıl bir atılım, ne yapmak nasıl başlamak gerekiyor? Diye kendi kendine fısıldadı belediye otobüsünün yarı kalabalık koltuklarında! Yeni bir adam oluşturmalıydı. Hoş sohbet, arkadaş canlısı, sevilen ve seven. İnsanların fikir almak isteyeceği, onsuz eğlenme veya dertleşme ihtiyaçları gideremeyeceği bir adam! İçinde bir yerlerde bunları yapacak bir güç olduğunu biliyordu! Aksi halde niçin bir değişim ihtiyacı içinde olsun ki? Ama o gücü bulamıyordu veya kasıtlı olarak bilincinin bir parçası o ışığın üstünü örtüyordu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.