Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Yusuf" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Yusuf ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Yusuf" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Yusuf ile ilgili "
699
" şiir aşağıdadır.
Yusuf’un kurtlar tarafından öldürüldüğü haberinden sonra Hazreti Yakup’un gözlerinden hiç yaş eksik olmadı. Zaman zaman Bünyamin ile Yusuf’un yerini doldurmaya çalışsa da bu mümkün olmadı. Sadece Bünyamin’e güvenirdi. Diğer çocuklarına hiçbir zaman güvenmedi. Yusuf’un rüya konusunda söyledikleri çıkmış, 7 yıldan sonra her yerde kuraklık baş göstermişti. Bu durum her yeri etkilediği gibi KANAN ( Güneydoğu Anadolu, Suriye, Irak topraklarının bulunduğu alanlar), Diyarını da etkilemişti. Kıtlığın ikinci-üçüncü yıllarıydı. Kenan bölgesinde de kuraklıktan bir şey bitmemiş, açlık baş göstermişti. Yusuf’un kardeşleri Mısırda buğdayın olduğunu, para karşılığında buğday verdiklerini duymuşlar, durunu Hazreti Yakup’a anlatmışlardı. Hazreti Yakup ellerinde bulunan paralar ile Mısır’a gidip buğday getirmelerini söyler. Yusuf’un 10 kardeşi Mısır’a gider buğday alırlar. Yusuf onların gelişlerinden haberdar olurç İstedikleri buğdayı verir ve tekrar gelmeleri içinde paraları çuvallarının içine geri koyor ve bir de şart koşar. Bir daha geldiğinizde kardeşiniz Bünyamin’i de getireceksiniz. Bünyamin gelmezse buğday vermem der. Birkaç ay sonra buğday azalınca durumu Hazreti Yakup’a izah ederler.
Fotifar’ı Züleyha’ın Yusuf’a düşkünlüğü çok üzmüş birazda yıpratmıştır. Kalbi onu daha çak zorluyor, hekimler içme dese de o şarap içmeye devam ediyordu. Yorgun kalbi fazla dayanamadı. Bir yıl içinde de öldü. Artık koca sarayda yalnızdı. Onu üzen Fotifar’ın yokluğu değil Yusuf’u görememek mahvediyordu. Yusuf’u görebilmek için geçeceği söylenen yollarda saatlerce bekliyor, göremeden eve dönüyordu. Artık sadece Yusuf için yaşıyordu. Hazreti Yusuf Mısırı 7 yıl kıtlıktan kurtarmak için depolar, silolar yaptırıyor, tüm mesaisini onlara harcıyordu. Züleyha’nın sarayında fazla insan da kalmamıştı. Sık sık yollara çıkıp Yusuf’u aradığından saray hırsızlarca birkaç kez talan edilmişti. Züleyha çökmüş gözleri de çok az görğyordu. Tüm servetini dağıtmıştı. Sonunda bazı gerçekleri anlamış o da Amon’a tapmaktan vazgeçmiş, Yusuf’un tanrısına inanıyordu. Yusuf’un tanrısına ibadet ediyor, ona dualar ediyordu. Ama Yusuf’a olan aşkı içinde hiç bitmiyordu. Horlansada, aşağılansa da, hakaret görse de artık Yusuf onun vazgeçilmeziydi.
Hazreti Yusuf’un rüya tabiri gerçekleşmiş ve 7 yıllık bolluğun ilk yılları başlamıştı. Amon rahipleri de boş durmuyor, onlar da halktan buğday alıp depoluyorlardı. Ancak Libertüs gibi silolar yapmıyor, sadece taneleri depoluyorlardı. Hz.Yusuf ise yaptkları yer altındaki nem geçirmeyen odalara buğdayı sapları ile birlikte depoluyordu. Yedi yıllık bolluğun ardından 7 yıl süren kıtlık günleri başlamıştı. Hz. Yusuf zekası ve Allah’ın yardımı ile bu kıtlık günlerini de başarılı bir şekilde atlatacak, sadece Mısır halkına değil, tüm çevre ülkelere ve KENAN diyarına da yardımcı olacaktır. Bu vesileyle kardeşleri Mısır’a gelecek, onlarla tanışma fırsatı bulacak ve sonunda tüm ailesini Mısırda iskan ettirecekti.
Bu arada 3.Amon Hutep ölmüş, yerine oğlu 4.Amon hutep geçmiştir. Yusuf için bu ayrı bir şans demekti. Çünkü 4. Amon Hutep, çocukluğunda Yusuf ile tanışmış hatta birlikte oyunlar bile oynamışlardı. Bir gün 4.Amon bir rğya görür. 4 semiz inek nil kıyısında otlar. Sonra Nil kurur ve kuruyan NİL’den 7 ZAYIF İNEK ÇIKAR VE O BESİLİ İNEKLERİ YUTAR. Bir gün sonra bir rüya daha görür. Bu kez 7 kuru başak 7 yeşil başağı sarar ve yeşil başakların taneleri yere düşer. 4 Amon Hutep rüyasını, Amon tapınağının büyücüleri ve rüya yorumcuları bu rüyayı yorumlayamazlar. O sırada şarap sunucusu İnerus’un Yusuf aklına gelir ve 4.Amon Hutep’e bu rüyayı yorumlayacak birini tanıdığını söyler. 4.Amon Hutep derhal Yusuf’u zındandan çıkarıp getirmelerini emreder. Yusuf gelir ve rüyayı yorumlar.
Züleyha Yusuf’un aşkıyla yanarken, tapınak rahipleri her zaman kendilerini Kralın üzerinde gören bir güç durumunda idi. Rahiplerin krallar ve Prensesler üzerinde etkisi tartışılmazdı. 3.Amon Hutep ve oğlu 4.Amon Hutep putlara, yani tapınak rahiplerinin tanrılarına pek inanmıyordu. Bunun içinde sürekli rahiplerle çatışma içindeydiler. Hatta Kral 3.Amon Hutep’i öldürme planı bile yaptılar. Sarayın Şarapçısı ile yine sarayda yemekhane sorumlusunu, çocukları ile tehdit ederek planlarını uygulamayı kabul ettirdiler. Tam zehirleme gerçekleşeceği sırada, şarapçı pişman olup kralı uyardı. Ama her ikisi de zındana atılmaktan kurtulamadı. Zından da her ikisi de rüya gördüler. Yusuf rüyalarını yorumladı. Birinin bir direğe asılacağını, kargalar tarafından öldürüleceğini, şarapçının ise tekrar görevine geri döneceğini söyler ve Yusuf’un söylediği her şey doğru çıkar. Sarayın şarapçısı zındandan çıkarken Yusuf ona, kendisinden krala söz etmesini ister. Ancak bu söylediğine çok fazla pişman olur. O yardımı kendi tanrısından istemeliydi. İnsanlardan yardım talep etmemeliydi. Hemen Tanrım İnerus’un aklından söylediklerimi sil. Sen dururken ben insanlardan yardım istemeye kalktım. Affet diye dua eder
Yusuf Züleyha’nın kocası FOTİVAR tarafından zındana attırılır. Yusuf zından da iftiralardan uzak kalacak, dinini insanlara daha iyi tebliğ edecekti. Onlara doğruluğu, temizliği ve kardeşliği öğreterek kendi elleri ile yaptıkları putlara tapanların kaybetmeye mahkum olduğunu anlatıyordu. Mahkum ve zından muhafızları tarafından çok seviliyordu. Yusuf aradığı sükunu bulmuştu. Rabbine şükrediyordu. Züleyha ise yaptıkları ile Yusuf’u tamamen kaybetmişti. Onu görme arzusunu bir türlü içinden atamıyordu. Nereye baksa onun hayalini görüyordu. Yusuf onun yüzünden zındana atılmıştı. Bırakılması için Fotivar’a da bir şey söyleyemiyordu. Aylar yıllar gelip geçerken kimseye derdini açamıyordu. Tam 10 yıl Yusuf’u görmedi. Artık dayanamadı ve birgün zındana gitti. Karşıdan da olsa onu gördü. Onu kırbaçlattı. Amma bu kendisinin daha çok üzülmesine ve ona daha çok bağlanmasına sebep oldu
Bu söylentileri ortadan kaldırmak ve Yusuf’a aşık olmayacak kadın olamayacağını göstermek üzere, Züleyha sarayda bir davet verdi. Davete Mısır’ın tüm genç ve evli güzel kadınlarını davet etti. Önlerine birer tepsi ve meyvelerle doldurdu. O sırada elinde bir tepsi ile Yusuf ortaya geldi. Elinde bıçak ile meyve soyan kadınlar, Yusuf’un yakışıklılığı karşısında adeta büyülendiler ve ellerini ve parmaklarını kestiler. Yusuf’u gönderdikten sonra kadınlara gördünüz mü Yusuf’u. Ona aşık olmayacak kadın göremiyorum dedi. Olayı dinleyen Fotifar bu durum Züleyha’nın haklı olamasını gerektirecek bir durum değildir. Ne yazık ki ceza sana verilmelidir. Yusuf’un suçsuz olduğunu bildiğim halde, bulunduğum yer ve konum yüzünden onu hapishaneye göndermekten başka çarem yok diyerek 15 yıl mahkumlar la yaşamak üzere Hazreti Yusuf, zındana atılır.
Artık onsuz yapamıyordu. Ne olursa olsun, ne pahasına olursa olsun Yusuf onun olmalıydı ve bu düşüncesini de Fotifar’a rağmen söylemeliydi Züleyha'nın yatak odasına tam 4 kapıdan geçildikten sonra ulaşılıyordu. Baş hizmetçisine Yusuf’u çağırmasını, yanını getirdikten sonra da, her kapıyı çıkınca kilitlemesini istedi. Yusuf için kurulan plan tamamlanmış, uygulamaya konuluyordu. Baş hizmetli kadın Yusuf’a giderek hanımefendinin kendisini beklediğini, birlikte gitmesi gerektiğini bildirdi. Olaydan haberi olmayan Yusuf, kadınla birlikte 4 kapı geçerek, Züleyha’nın huzuruna vardılar. Yaşlı kadın müseade istiyerek odadan çıktı ancak Yusuf kapının dışarıdan kilitlendiğini fark etti Yani kilit sesini duydu. Züleyha bütün kadınlık onurunu ayaklar altına alarak, Onsuz yapamadığını, ne pahasına olursa olsun kendisi ile yatmasını istedi. Yusuf şaşkındı. Böyle bir şey nasıl olabilirdi. Kendisini kölelikten kurtaran, ekmek veren birinin karısına nasıl böyle bir şey yapabilirdi.
Koca Mısır’ın Kralının baş yarcımcısı FOTiVAR’ın sarayında 10 yıldan fazla bir süre geçmişti. Yusuf büyümüş ve çok yakışıklı bir genç olmuştu. Züleyha ise ona vurgundu. Bu durumu ona nasıl açıklayacaktı. İçini kemiren bu durumdan nasıl kurtulacaktı. Onun bakışlarından Yusuf rahatsız oluyor, bir bahane bulup saraydan kaçıyordu. Onun Yusuf’a ilgisi saray kaklı tarafından gözden kaçmıyordu. Bu durum yavaş yavaş dillendirilmeye bile başlamıştı. İçinde ona karşı olan duyguları bastıramıyor, belki de şöyle diyordur kim bilir.