Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Yusuf" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Yusuf ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Yusuf" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Yusuf ile ilgili "
697
" şiir aşağıdadır.
Yusuf Mısır’daki sarayına davet ettiği ailesini, büyük bir salonda kabul eder. Tüm aile 11 erkek kardeş ve anne baba onun uzurunda eğilirler, yere kapanırlar. 11 kardei 11 yıldız, anne ve baba ise rüyasında gördüğü güneş ve aydır. Yusuf rüyasını ve bu rüyayı babasına anlatışını, babasının da yorumunu hatırlar. O rüya gerçekleşmiştir. Hemen gidip anne ve babasını ayağa kaldırır. Yakup’ta, Yusuf’ta ağlamaktadır. Her ikisi de mutluluk göz yaşları dökmektedir. Bu olay 40 yıl sonra gerçekleşmiştir. Yusuf Mısır’a aziz olmuştur. Mısır’ın kraldan sonra en yetkili ve en güçlü kişisidir artık. Yeni bir şehir kurar ve ailesini o şehre yerleştirir. Ol denince olduran Yüce Allah, şüphesiz bu olayı da insanlar ders ve ibret alsınlar diye Yusuf’a yaşatmıştır. Sürçü lisan etmiş isek affola.
Hazreti Yusuf Babası ve ailesini, Mısır’ın dışında Bünyamin ile birlikte giderek karşıladı. Hazreti Yakup’un mutluluğu görülmeye değerdi. Uzun yıllar süren hasret nihayet bitmişti. Toplu halde Mısır’a girdiler. Yusuf yine adını çağıran o sesi duydu. Yaşlı, çökmüş bir kadın dı bu. Onu saraya getirmelerini söyledi. Ailesi ve kardeşleri ile hasret giderirken salona o yaşlı kadın getirildi. Yürüyemiyordu bile. Yaklaştırdılar sen kimsin. Rüyalarımda da seni görüyorum. Çoğu kez de sesini duyuyorum. Kimsin ve benden ne istiyorsun dedi. Yaşlı görmeyen kadın, adım Züleyha. Senden 3 şey istiyorum. 1- Gözlerimin açılmasını ve seni yeniden görmek istiyorum. 2-Eski güzelliğimi geri almak istiyorum. 3-Seninle evlenip karın olmak istiyorum. İlk ikisi kolay dedi. Allahı’m bu kadına eski güzelliğini ve gözlerini geri ver diye dua etti. Züleyha gençliğine geri döndü. Ama seninle evlenmem o mümkün değil dedi. O sırada Cebrail Aleyhisselam, Züleyha, Allah tarafından affedildi, onunla evlenebilirsin dedi. Peki dedi ve evlenmeyi de kabul etti.
Ne şan ne şöhret ne de görkemli bir yaşam umrunda değil di artık Züleyha’nın. Tek bir arzusu vardı Yusuf’uyla olmak. Yeme içmeden kesilmiş, gözleri görmeyen, yaşlı çökmüş bir kadındı. Fotifar ve ona annelik yapan büyük hizmetçisinin ölümünden sonra Yusuf olmasa yaşamaktan bile vaz geçecekti. Yaptığı hatanın farkında idi. En çokta onu zındana attırdığına ve 10 yıl sonra gidip, onu kırbaçlattırdığına ağlıyordu. Saatlerce secdeye kapanıyor, Allaha dua ediyordu kendini affetmesi için. Onu yolda bastonuyla yürürken görenlerin çoğu tanıyamıyor, tanıyanlar da kendi kendini mahfettiğini söylüyordu. O duysa bile söylnenlere kulak asmıyordu. Onu yaşatan, onu ayakta tutan Yusuf’a olan aşkıydı. Duadan arta kalan zamanlarda Lirini eline alır, hülyalara dalar gider di. Yusuf’una övgüler diziyordur kimbilir.
Züleyha kıtlık yıllarında sürekli şehir dışına çıkan, siloları ve buğday dağıtımını denetleyen Yusuf’tan haber getirdim diyen herkese mücevherlerini dağıtıyordu. Bazılarının yalan söylediğini bile bile onlara kızmıyor, onlara para ve değerli mücevherler veriyordu. Yaşlı bakıcısı vefat etmiş, diğer hizmetçilerini de azat etmişti. Buna rağmen iki genç kadın onu terk etmeyerek, ona göz oluyor ve bir şeyler yemesini sağlıyorlardı Anlatılanlara göre 40 katır yükü mücevheri olduğu bunun tamamını dağıttığı söyleniyordu. Diğer taraftan Amon ve diğer tanrılara inanmıyordu artık. O sadece Yusuf’un tanrısına inanıyor ve sadece ona ibadet ediyordu Onun bu duaları karşılıksız kalmıyordu. Hz.Yusuf rüyasında sürekli yaşlı bir kadının kendisinden yardım istediğini görüyordu ama onun Züleyha olduğunu bilmiyordu. Bazen şehre dönüşte rüyasında duyduğu sesi yol kenarında duyuyor, gözleriyle o yöne bakıyor, Züleyha seslendikten sonra, gizlendiği için Züleyha’yı bir türlü göremiyordu. Hatta bazı geceler terleyerek bu yardım sesiyle uyanan Yusuf’a eşi de şahit oluyordu.
Yusuf’un kurtlar tarafından öldürüldüğü haberinden sonra Hazreti Yakup’un gözlerinden hiç yaş eksik olmadı. Zaman zaman Bünyamin ile Yusuf’un yerini doldurmaya çalışsa da bu mümkün olmadı. Sadece Bünyamin’e güvenirdi. Diğer çocuklarına hiçbir zaman güvenmedi. Yusuf’un rüya konusunda söyledikleri çıkmış, 7 yıldan sonra her yerde kuraklık baş göstermişti. Bu durum her yeri etkilediği gibi KANAN ( Güneydoğu Anadolu, Suriye, Irak topraklarının bulunduğu alanlar), Diyarını da etkilemişti. Kıtlığın ikinci-üçüncü yıllarıydı. Kenan bölgesinde de kuraklıktan bir şey bitmemiş, açlık baş göstermişti. Yusuf’un kardeşleri Mısırda buğdayın olduğunu, para karşılığında buğday verdiklerini duymuşlar, durunu Hazreti Yakup’a anlatmışlardı. Hazreti Yakup ellerinde bulunan paralar ile Mısır’a gidip buğday getirmelerini söyler. Yusuf’un 10 kardeşi Mısır’a gider buğday alırlar. Yusuf onların gelişlerinden haberdar olurç İstedikleri buğdayı verir ve tekrar gelmeleri içinde paraları çuvallarının içine geri koyor ve bir de şart koşar. Bir daha geldiğinizde kardeşiniz Bünyamin’i de getireceksiniz. Bünyamin gelmezse buğday vermem der. Birkaç ay sonra buğday azalınca durumu Hazreti Yakup’a izah ederler.
Fotifar’ı Züleyha’ın Yusuf’a düşkünlüğü çok üzmüş birazda yıpratmıştır. Kalbi onu daha çak zorluyor, hekimler içme dese de o şarap içmeye devam ediyordu. Yorgun kalbi fazla dayanamadı. Bir yıl içinde de öldü. Artık koca sarayda yalnızdı. Onu üzen Fotifar’ın yokluğu değil Yusuf’u görememek mahvediyordu. Yusuf’u görebilmek için geçeceği söylenen yollarda saatlerce bekliyor, göremeden eve dönüyordu. Artık sadece Yusuf için yaşıyordu. Hazreti Yusuf Mısırı 7 yıl kıtlıktan kurtarmak için depolar, silolar yaptırıyor, tüm mesaisini onlara harcıyordu. Züleyha’nın sarayında fazla insan da kalmamıştı. Sık sık yollara çıkıp Yusuf’u aradığından saray hırsızlarca birkaç kez talan edilmişti. Züleyha çökmüş gözleri de çok az görğyordu. Tüm servetini dağıtmıştı. Sonunda bazı gerçekleri anlamış o da Amon’a tapmaktan vazgeçmiş, Yusuf’un tanrısına inanıyordu. Yusuf’un tanrısına ibadet ediyor, ona dualar ediyordu. Ama Yusuf’a olan aşkı içinde hiç bitmiyordu. Horlansada, aşağılansa da, hakaret görse de artık Yusuf onun vazgeçilmeziydi.
Hazreti Yusuf’un rüya tabiri gerçekleşmiş ve 7 yıllık bolluğun ilk yılları başlamıştı. Amon rahipleri de boş durmuyor, onlar da halktan buğday alıp depoluyorlardı. Ancak Libertüs gibi silolar yapmıyor, sadece taneleri depoluyorlardı. Hz.Yusuf ise yaptkları yer altındaki nem geçirmeyen odalara buğdayı sapları ile birlikte depoluyordu. Yedi yıllık bolluğun ardından 7 yıl süren kıtlık günleri başlamıştı. Hz. Yusuf zekası ve Allah’ın yardımı ile bu kıtlık günlerini de başarılı bir şekilde atlatacak, sadece Mısır halkına değil, tüm çevre ülkelere ve KENAN diyarına da yardımcı olacaktır. Bu vesileyle kardeşleri Mısır’a gelecek, onlarla tanışma fırsatı bulacak ve sonunda tüm ailesini Mısırda iskan ettirecekti.