- 174 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Sevgili Nihal
Sevgili Nihal;
Uzun süredir denize rengini veren simanı izleyip yüreğime oya oya işlediğim gül kokulu ismini avuç içlerime, yıldızlara, karanlığa ve suya sessizce harfsiz ce yazdığımı bildiğini bilmiyordum.
Gönlün mürekkebini zihnine akıtmış ve ahvalimi sormuşsun. Yanıtlamak her ne kadar güç olsa da yüreğimi avuçlarına dökmekten korkmayacağım. Elbette al yanakların gül güzelliğinden yüzüm kızaracak, içim ürperecek gözlerine bakar iken yürek üstü düşeceğim uçurumlardan lakin biliyorum ki sen tutunduğum dal değil umutsun, mutluluksun…
Evet, ruhumu cesedimden çekip aklımı, gözlerimi damarlarımdan akıtıp tüm hislerimi kirpiklerin uçlarına yamalarak izledim kelebeklerin yanaklarına bıraktığı buseleri. O an içimde ırmaklar kaynadı nehirler çölleri aştı da yanağına buse konduran kelebeklerden olamadım.
Hatırlattığın ne güzel oldu hani ‘‘Atla, işin yoksa gezdireyim seni..” demiştim de gözlerin gözlerimde duraklayıp afallamış ve garip bir heyecanla nefesin kalbin kalbime yeni bir ritim öğretmeye çalışmıştı ve önce tereddüt edip sonra korkuyu zaman hapsedip sımsıkı sarılmıştın ya belime. O an zamanı yararak, ağaç dallarından çiçek kokularında ve dahi insanlardan uzaklara bizi götüren kalbimdi. Bu arada sen kask istemiştin göğüs kafesim yeterli değil mi diye düşünmüştüm ama kirpiklerimden süzdüğüm gözyaşı uzatmıştım ellerine. Sahiden bensizlikten mi korkuyordun düşmekten mi yoksa?...
Şimdilik müsaadeni istiyorum seni yaşayacak birkaç hayal birkaç kuracak düşüm var belki de girecek aynı mezar…
20240819
15:15