- 258 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANNELER VE BABALAR GÜNÜ
Bu gün Anneler günüymüş, bir ay sonra da Babalar günü. Ben, bu ayrım işine karşı gelmek, muhalefet etmek istiyorum. Niçin annelere ayrı, babalara ayrı günler ? Hangisini birinden ayırıp daha değerli kılmaya, ya da değersizleştirmeye hakkımız olabilir ?
Anneler değerlidir, kutsaldır , evet ; babalar da en az anneler kadar değerli ve kutsal değiller mi ? Anneyi yetiştiren, bakan, besleyen , kollayan bir baba yok mu ? ’’ Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar ? ’’ sözünü mü tartışmamız gerekiyor ?
Bence, bu günlerin birleştirilmesi ve aynı günde kutlanması gerekir. İnanın, bunu kendim de bir baba olduğum için söylemiyorum. Niyetim de asla, annelerin değerini hiçe saymak değil. Benim çocukluğumda, gençliğimde, hayatımda yanımda olamayan annemi bile eleştirmiyorum, ’’ Hayat şartları öyle gerektirmiş ’’ diyorum. ’’ Hiç bir anne, yavrusunu, mecbur kalmadıkça bırakmak istemez ’’ diyorum. Fakat, babaların hakkı nasıl yenebilir , onların yaptıkları fedakârlıklar nasıl hiçe sayılıp, annelerinkinden daha düşük tutulabilir ?
Bizim ve bizimki gibi ülkelerde, kadınlar ve dolayısı ile anneler, daha çok eziliyor, hor görülüyor, onlardan daha çok fedakârlıklar bekleniyor olabilir. Fakat, unutmayalım ki ; onları hor gören, ezen, hatta şiddete maruz bırakan erkekleri, ya da yöneticileri yetiştirenler de yine annelerdir.
Bütün gününü, genellikle emeğinin karşılığını alamayacağı işinde geçirip, evine yatmaktan yatmağa gelebilen, hiç bir sosyal hayatı bile olmayan, yuvası için çırpınan ve karşılığında eşine ve çocuklarına yaranamayan babalar yok mu ? Gelinini oğlundan kıskanan, hor gören , ezen, dışlayan kaynanalar da birer anne değil mi ?
Yanlış anlaşılmak istemiyorum ; tüm amacım annelerle babaların ayrı kefelerde değil, bir arada, aynı kefede tutulmasını talep etmek, onlara, lâyık oldukları aynı değeri vermek, saymak saygı duymaktır.
Günümüzde, el bebek- gül bebek olarak yetiştirdiğimiz kızlarımızı, bazen kendi bulduğumuz, bazen de onların tercih ettikleriyle baş- göz edip evlendiriyoruz. Çoğumuz, ne kadar çok şey istiyoruz erkek tarafından ! En lüks eşyalar, en pahalı evler, giysiler ve en gösterişlisinden altınlar, takılar ! Sonrasında, erkek tarafının, damadınızın, o sizin isteklerinizi karşılayabilmek için altına girdiği yüklerin, borçların altında ne kadar ezildiğini hiç düşünüyor musunuz ? Bunların arkasında olanlar da genellikle anneler değil mi ?
Kızınız da anne oluyor, torun sahibi oluyorsunuz. Tabii, büyük fedakârlık, dokuz ay karnında taşıyıp, sonra da acılarla dünyaya getirmek. Sonrasında, uykusuz gecelerde çocuk büyütmek. En ufak rahatsızlığında paniğe kapılmak, endişelenmek ve hatta kaybetme korkusu. Peki kızınızın hamilelik süresinde, onun ve müstakbel torununuzun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, damadınızın, müstakbel babanın neler çektiğini hiç düşündünüz mü ?
Çocuklu bir aile olunduğunda, anneye hak etmediği değeri, hayatı veremeyen, ona saygıda kusur eden babayı, yetiştirenin de bir anne olduğunu düşünmeyelim mi ?
Sözü çok fazla uzatırsam, almaya başladığım tepkilerin artması ve belki de bana karşı öfkeye dönüşmesi ihtimaline karşı, yazımı toparlayıp bitirmek istiyorum : Anneler değerlidir, kutsaldır. Fakat babalar da bir o kadar değerli ve kutsaldır. Ben o yüzden bu güne Anneler ve Babalar günü demek istiyorum. ANNELERİN VE BABALARIN GÜNÜ KUTLU OLSUN EFENDİM. Saygılar.
Fikret TEZEL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.