"Yokluğuna Kaybolmadan Tut Beni" isimli şiir 12.3.2019 18:58:03 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Dışarıda kar Dudaklarından gülüş yağıyor avuçlarıma Ve narin bir kar tanesi Ve sevinçle dans eden bir devrim anı gibi Yüreğimin doruklarına yağıyorsun kar tanem… Sarmaş dolaş bir hasretle özlüyorum Ve camların buğusuna kazıyorum adını Sevdasına göç ettiğim gözlerin Ve imkânsız bir aşkla Derinliğine bir çığ gibi düştüğüm bakışların geliyor aklıma… Gözlerim gülüşüne tutsak Baktığım her yerde uçsuz bucaksız güzelliğin Ah sevgilim! Ah sevgilim! Soğuk gecelerin sensiz karanlığında Sıcak ülkeler düşleyen kimsesiz bir çocuğum ben Kar altında buza kesmiş bir yangın Ve yüreğinde bombalar patlatılan bir savaş ortasıyım… Gözyaşlarından vurulan sessiz bir çığlık Ve yurdundan yalınayak kopartılan yaralı bir Ezidiyim… Yokluğun karanlık, yokluğun zindan Yokluğun soğuk, yokluğun ayaz Yokluğun bin asırlık yalnızlık Yokluğun korkunç bir hiçlik duygusu Yokluğun ser sefil çaresizlik Yokluğun deprem ve üzerime amansızca çöken hasret…
Ah sevgilim! Ah sevgilim! Sensiz ormanlarda baharı düşleyen Dalları kırık ve yapraksız Ve kar altında buza kesmiş, çırılçıplak titreşen bir ağacım ben… Roboski’de devlet eliyle parçalanan kaçakçıyım… Kürdüm ben, yüreğinde tahrip gücü yüksek bombalar patlatılan… Cizre’de çocukların gözyaşı Ve kanayan bir hançer yarasıyım… Delik deşik bir duvar ardıyım kurşunlarla vurulan Ve dondurucuda saklanan bir çocuk ölüsüyüm… Polis panzeriyle yerlerde sürüklenen benzersiz bir acı Ve cesedi çırılçıplak teşhir edilen bir kadın gerillayım… Yüreğim üşüyor ateş altında yanarken ülkem Köklerim kuruyor, gövdem çürüyor Sıcaklığını düşlüyorum ay ışığında parıldayan gülüşünün Düşlerim, düşlerim üşüyor sensiz Buzlar sarkıyor avuçlarımdan Gözlerinden çığlar düşüyor yüreğime Sevda yüklü bakışlarını özlüyorum Gözlerinden, gözlerinden öpüyorum seni…
Ah sevgilim! Ah sevgilim! Yaralarımı kanatan yokluğun senin Hava soğuk, hava ayaz, hava bıçak gibi keskin Ve bu kirli ve bu metal rengi buz gibi havalarda Isıtmak için üşüyen ellerini Benden başka hiç kimse Senin için yakmayacak kendini… Ah sevgilim, ah sevgilim Nicedir yağan karın büyüsüne Sıcak odaların miskinliğine yenik düştü Ve bir başka bahara ikmale kaldı aşklar… Bense düşlerimle baş başa seninleyim Sana olan aşkımı çoğaltıyorum sokak aralarında Bir direniş, bir öpüş, bir gülüş Ve bir bahar tadında Yeniden filizlenip çiçeklenmek istiyorum sana Dışarıda kar, dağlarda ateş, dağlarda isyan Dağlarda kadın gerillanın o muhteşem gülüşü Ve ellerinde sevdanla açan kardelen çiçekleri var… Ah sevgilim! Ah sevgilim! Yüreğine kamp kurduğum dağlarını özlüyorum Gülüşünden, gülüşünden öpüyorum seni…
Ah sevgilim! Ah sevgilim! Gülüşün dalga dalga bir deniz gibi Gözlerimin kıyısına vuruyor Ve martı sesleriyle çığlık çığlığa haykırıyorum sana Ey sağanak gülüşünle sırılsıklam ıslandığım Ve gözlerinde kaybolduğum orman bakışlı kadın! Ey sahillerime dalga dalga vuran hırcın denizim! Ey yüreğimde aşkla açan gelincik çiçeğim! Ve ey! son nefesimi uğruna sakladığım can tanem! Sevgilim, karanfilim, gonca gülüm Ey yapraklarımın üzerine sere serpe uzanan çiy tanem! Ve yüreğime kor ateşler gibi düşen sevda yangınım! Nar tanem, kar tanem, bir tanem, aşk tanem Mucize aşklar, imkânsız kavuşmalar Ve hep güzel ve hep mutlu sonla biten sevda masalım Ve bir gül ve bir gülüş Ve bir öpüş kadar muhteşem güzel kadın! Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum Öptüğün günden beri dudaklarım yangın yeri Ve yüreğimde gülüşünün unutulmaz tadı…
Ah sevgilim! Ah sevgilim! Dünyayı başıma yıkan, hasretin senin… Hava soğuk, hava ayaz, hava bıçak gibi keskin Sensiz her yer uçurum, her yer karanlık Her yer uzak, her yer tuzak bana… Firari bir aşkla kaçağa düştüm, izinsiz girdim sahillerine Tel örgülerini, aşılmaz duvarlarını aştım senin… Yıllarca yüreğinin varoşlarında kaçak dolaştım durdum… Ah sevgilim! Ah sevgilim! Sevdandan sabıkalıyım Görüldüğüm her yerde vuracaklar beni Bu yasaklanmış aşklar diyarında bana yer yok artık Yüreğine sığınıyorum, gülüşüne iltica ediyorum Yüreğim sana hasret, sevdam sana mülteci…
Ah sevgilim! Ah sevgilim! Sensiz sevincini haykıramayan Ve gülüşünü yüzüne vuramayan kimsesiz bir çocuğum ben… Soma’da kan ter içindeyim Kömür karasıyım… Yer altında, göçüklerde nefessiz yanan bir madenciyim Yürek yarasıyım… Ölenlerin ardından dökülen gözyaşı Ve yana yana yakılan bir ağıtım… İşlenen cinayetlere karşı asi bir çığlık Ve kömür karası bir öfkeyim… Vahşi bir sömürünün en ucuz kurbanıyım ben Göçükler, yangınlar Ve ölümüme sebep ihmaller altındayım… Uzat bana ellerini sevgilim Gülüşünle sar sarmala Ve kurtar beni bu cehennem azabından artık Yüreğimi ısıtan güneşim, ciğerlerime dolan nefesim Ve yüreğimdeki göçükleri aydınlatan ışığım ol… Uzat öpülesi ellerini uzat bana, Yokluğuna kaybolmadan tut beni.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.