"SALACAK KALBİM DE YARA…" isimli şiir 2.11.2018 10:29:07 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Tek kabahat Salacağ’ındı Bu ebedi zamanlı uzaklaşma niyetimden sonra Getirmişti kaçtığım bütün anılarımı oysa Sarıp sarmalayıp iyot kokulu sırtına İstanbul’un bağrından benim gibi firar edip Takılarak Salacak bir sarhoş bulutunun arkasına… +++ O’nun yüzünden kaçmamışım gibi Ben ta oralardan ta buralara Dikiverdi Salacak eski beni birden karşıma Sevgiliyi unutma gayretimi ettirmiş oldu bana heba Başlamıştı bile çoktan Salacak ölümlerime derin bir mezar kazmaya Gelip ayağının tozuyla... +++ Kızıl renkli şarapların şemsiyesi altın da teselli bulurdum Yüzerken terk edilmişlik deryasında Her vefasızlığı biraz olsun unuturdum Dikince kızıl renkli şarapları bir kaç duble kafaya Ancak ayakta dururdum Yalancı da olsa alkol mutlu olurdum… +++ Başka bir dünyaya ait olurdum Şerefe nidalarıyla içtiğim şarap değil de, Aslında içime başka türden ölümler doldururdum Biliyordum ki Salacak ömrümde olduğu müddetçe de Ben yine de ölümlerin kölesi olurdum... +++ Martılara en yakın, Hep cam kenarı denizli evler de otururdum Öylesi durumlarda pencere önlerine kurulurdum Sarhoş düşlerimin önüme sergilediği, Çilingir soframa buyurmaları için martılara yalvarıp dururdum Ve onların bu davetime icap ettiklerini sanıp Kendince beraber içmeye koyulurdum… +++ Ateş parçası bir meteor gibi Uzun bir beraberlikten henüz kopmuştum Kısacası vefasız bir yürekten azat olmuştum Ve yüreğim onun yüreğinden kopan Ben de bir meteor parçasına benzer olmuştum Karıncanın bile dostluğuna muhtaç şimdi ruhum Ben artık yalnızlığın ayazını soluyup duruyorum… +++ Belki yeni bir maviliğe yamarım kendimi umuduyla Her bucağı sen kokan o kentten kaçmıştım Ne var ki ben eski beni O hayal kentte bıraktığımı sanmıştım Orada bıraktığım anılarımı getirmiş heyhat ! Şimdi bana Salacak rüzgarlarım ! İyi bir iş becermişcesine seviniyordu baktım, Salacak sanıyordu ki ben bu işten beyhüdarım !... +++ Kaçmamışım gibi onun anılarından buralara Yememiş içmemiş toplayıp getirmiş anılarımı Hem taze yaşanmış gibi canlı canlı ! Akdeniz’in güzel kasabasına, üstelikte gönlüm hala yaralı ! Bağdaş kurup oturdu karşıma Salacak sonra da Bana yeni bir mekan arattıracaktı, Galiba bu tabutsuz varlığımı ölümle tanıştıracaktı !... +++ Ahhh !...Salacak !... Ahhh !...“Şair Naili Sokağı”...Ahhh !... Selimiye’nin derinlerinde kaybettim mutluluğu fersah fersah ! Ayrılık virüsü bulaşmış o kanserli odam...Ahhh !... Kızıyor Salacak gelir gelmez bana...Ahhh !... Gizli gizli terk ettiğim için kendisini kör bir sabah !...
( İKİNCİ BÖLÜM )
Yayıveriyordu Salacak, Kanserli sevda geçmişimi gözlerimin önüne Ben binsem şimdi en hızla giden bir düş trenine Gitsem mavi anılarımın yaşandığı o bahse konu kente Bin bir güçlükle var ettiğim bu yeni beni Bir daha nasıl bulabilirim ki döndüğüm de ?… +++ Bir yandan durup dinlenmemek üzere, Taze ölümler boca ederdi sevgili ömrüme Bir yandan da karabasanların saldırısına uğrardım Bana her küstüğün de… +++ Salacağın sabahsız sabahlarında Dertsiz biri gibi görünürdüm güya ben herkese Kanserli odam da umutsuzluktan inleye inleye Sabrederdim ama ben yine "Elbet gönüller de bir gün sabah olacak" diye… +++ Kaçmak da para etmiyormuş türlü ölümlere, Sevilmeyi düşlediğin sevgiliden kaçmak uzaklara Onun ruhu sirayet ediyor yine de duygularına Birlikte kaçmak gibi bir şey oluyormuş adeta Umduğun bu çözüm şekli diğer anlamı da…
İstediğin kadar uzaklar git sen velhasılı Dindiremiyor muşsun öylesi bir duygunun sarsıntısını İnadına acılaşıyormuş dahası, Öylesi buruk ayrılığın ruhunda ki o tarifsiz tadı Meğer bir ömür boyu bırakmazmış Seni terk eden bir sevginin acısı yakanı… +++ Ey İstanbul !.. İçi ateşli aşklar yığınağı sen ey masal kent ! Salacağı sanırdım ki ben semtlerinin içinde en masum semt Ne bilecektim beni takip edeceğini ilelebet, Ne bilecektim sakladığını acı tatlı her türlü anılarımı Gördüm ki Salacak hiç duymamış bana merhamet… +++ Elin de güçlü anılarımla sürgünde çıktı karşıma Üstelik kalmış gibi ben de onu dinleyecek cesaret En büyük talihsizlik de bu ya; Mekanımız mazi, konumuz ise hep yar ile sohbet !... +++ Küçüklü büyüklü tüm anılarımı almış Salacak terkisine Çıkartıp çıkartıp yığıyordu kanserli anılarımı o hala Hem de, Zaten yıkılmış bitmiş şu yorgun omuzlarımın üzerine Ben zaten çaresiz ve cılız kalmışken zavallı iskeletimin üzerin de Hani var ya bu durum da ki bir insana ölüm bile, Harbiden büyük bir ikramiye !!!...
İ . HAKKI GÜRCANOK MUĞLA / FETHİYE
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.