Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
"Koşmak gibi kuş peşinde" isimli şiir 21.10.2017 17:52:28 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Şehirdeyim Beni köyümden kopardı ekmek parası Kutsaldır ekmek parası... Helal ve tertemiz...
Ekmek parası için geldim şehire
İki gözüm çıksın başka amacım varsa şehire gelmemde...
Haydi tam vakti şimdi dedim kendime Yaş on üç Korksun senden fakirlik Boynumda sarı yılan gibi fakirlik
Bebeklikten beri fakirlikse elbisen Göçmen kuşlar kahramandır gözünde Küçücük bir köyün sofrasına oturdukça Büyük şehirler rüyalarının süsü olur Panzehiri tek büyük şehirde fakirliğin
Köy fakir ana cici ana üvey ana şehirler... Haydi tam kuş kovalama vakti şimdi
Yaş on üç olunca Öyle büyüdü ki ellerim Büyüsün büyüsün Sığmaz böyle büyük eller köy sofrasına Küçüktür köyün sofrası Büyüktür kurulan hayaller şimdi yaş on üç Büyüktür gözler
Ekmek peşinde koşmak Koşmak gibi bir şeymiş kuş peşinde, kuş uçarda uçar Şehirden şehre gezdim durdum ekmek peşinde
Eğer uzak bir şehirse kaderin sana seçtiği Üretilir de üretilir korkular,hep korkular Yağmur önce sıgaramı söndürür,sonra ümitlerimi... Ağlarım
En uzak bir şehir de olsa kaderin sana seçtiği Haydi kalk yürü yolunu Korkusuzca gidebilirsin o şehre Köyün kandilleri Nurlu kelimeler çıkınında Bir de annenin duaları
Sökülüp bir fidan gibi gelinen şehirler Bir üvey anne çimdikler de çimdikler Ceylan gibidir yüreğin bilinmez Oklanır da oklanır Güneş kaynatır başımı,kaynatmaz aşımı
Aç kuşa kurulur tuzak Şehir benzemez köye uzak mı uzak İki elim kırılsın uzandıysa harama
Haydi yürü Işığa yürüyeceksin sen
Kirli ayaklarla çiğnemedim şehir seni Neydi zorun Bu ceylanı ürpertmek için yeterken bir bakış Her sokak ,her pencere ok bakış Gerekli miydi bu kadar çok bakış Evler önce kucak sonra yılan olur...
Bir kelebek diken dalına konmuştur Gül murat eder
Yastığa başını koyunca Anne fotoğrafı koklanır da koklanır
Haydi yürü dedim kendime Işığa yürüyeceksin sen
Gerek yok gibi yok başka tanıdık Güneş tanıdık,ay tanıdık
Kaç gece kaç gece Sandım cehenneme düşmüşüm
Haydi yürü Işığa yürüyeceksin sen
Fakirlik göz yaşlarım doldurur mu bilmem kuyunu Bilmem boşuna mı annemin fotoğrafına bakıp bakıp ağlayışım
Ateşten mi cehennemden mi aldın huyunu Fakirlik usan artık Yeter artık Yıllar yılı içirdin içtik suyunu Cehennemden mi aldın ateşten mi suyunu İçtikçe yandık
Haydi yürü dedim kendime Işığa için öleceksin ,yılmadan yürüyeceksin sen
Bin cehennemde yanarız Yanmayız artık sende fakirlik
Çocuklarımız yanmasın diye Biz bir cehennemde uyandık
Dünyada var mı ki, cennet... Biz bin cehennemde uyandık
Yolunda ölmeye razıyım ekmek kavgası Çocuklarımı mutlu göreyim yeter
Yürüyeceğim bu sivri taşlı yolu Yolunda ölmeliyim ekmek kavgası
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.