Koşmak gibi kuş peşinde
Koşmak gibi kuş peşinde
Koşmak ekmek peşinde Koşmak gibi kuş peşinde Şehirdeyim Beni köyümden kopardı ekmek parası Kutsaldır ekmek parası... Helal ve tertemiz... Ekmek parası ateş Ekmek parası için geldim şehire İki gözüm çıksın başka amacım varsa şehire gelmemde... Haydi tam vakti şimdi dedim kendime Yaş on üç Korksun senden fakirlik Boynumda sarı yılan gibi fakirlik Bebeklikten beri fakirlikse elbisen Göçmen kuşlar kahramandır gözünde Küçücük bir köyün sofrasına oturdukça Büyük şehirler rüyalarının süsü olur Panzehiri tek büyük şehirdedir fakirliğin Köy fakir ana cici ana üvey ana şehirler... Haydi tam kuş kovalama vakti şimdi Yaş on üç olunca Öyle büyüdü ki ellerim Büyüsün büyüsün Sığmaz böyle büyük eller köy sofrasına Küçüktür köyün sofrası Büyüktür kurulan hayaller şimdi yaş on üç Büyüktür gözler Konya yetmezse gideriz İstannbula Ekmek parası güneş Ekmek peşinde koşmak Koşmak gibi bir şeydir kuş peşinde, kuş uçarda uçar Şehirden şehre gezdim durdum ekmek peşinde Eğer uzak bir şehirse kaderin sana seçtiği Üretilir de üretilir korkular,hep korkular Yağmur önce sıgaramı söndürür,sonra ümitlerimi... Ağlarım En uzak bir şehir de olsa kaderin sana seçtiği Haydi kalk yürü yolunu Korkusuzca gidebilirsin o şehre Köyün kandilleri Nurlu kelimeler çıkınında Bir de annenin duaları Bir fidan olsan ekmek peşinde koşarsın Sökülüp bir fidan gibi gelinen şehirler Bir üvey anne çimdikler de çimdikler Ceylan gibidir yüreğin bilinmez Oklanır da oklanır Güneş kaynatır başımı,kaynatmaz aşımı Aç kuşa kurulur tuzak Şehir benzemez köye uzak mı uzak İki elim kırılsın uzandıysa harama Ekmek parası ışık Haydi yürü Işığa yürüyeceksin sen Kirli ayaklarla mı çiğnedim şehir seni Neydi zorun Bu ceylanı ürpertmek için yeterken bir bakış Her sokak ,her pencere ok bakış Gerekli miydi bu kadar çok bakış Evler önce kucak sonra yılan olur... Bir kelebek diken dalına konmuştur Gül murat eder Yastığa başını koyunca Anne fotoğrafı koklanır da koklanır Haydi yürü dedim kendime Işığa yürüyeceksin sen Gerek yok gibi yok başka tanıdık Güneş tanıdık,ay tanıdık Kaç gece kaç gece Sandım cehenneme düşmüşüm Haydi yürü Işığa yürüyeceksin sen Fakirlik göz yaşlarım doldurur mu bilmem kuyunu Bilmem boşuna mı annemin fotoğrafına bakıp bakıp ağlayışım Ateşten mi cehennemden mi aldın huyunu Fakirlik usan artık Yeter artık Yıllar yılı içirdin içtik suyunu Cehennemden mi aldın ateşten mi suyunu İçtikçe yandık Haydi yürü dedim kendime Işığa için öleceksin ,yılmadan yürüyeceksin sen Bin cehennemde yanarız Yanmayız artık sende fakirlik Çocuklarımız yanmasın diye Biz bir cehennemde uyandık Dünyada var mı ki, cennet... Biz bin cehennemde uyandık Yolunda ölmeye razıyım ekmek parası Çocuklarımı mutlu göreyim yeter Yürüyeceğim bu sivri taşlı yolu Yolunda ölmeliyim ekmek parası |