"* BiR TUTAM TEBESSÜM" isimli şiir 17.4.2024 11:27:48 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
(GORHiREM, korkuyorumun, korktuğumun kimse tarafından farkedilmemesi için kamufle edilmiş halidir!) [ /italik ]
[ italik ] Bir Tutam Tebessüm
Yanıyorsa yürekler kederle için için Bilirim ki uzaktan üflemekle geçmez har Buz tutmuş gönüllere biraz teselli için Bu gece heybemizde, bir tutam tebessüm var!
Beğenmeseniz dahi, "beğendik" deyin, geçin Mâlûm, kalemler hassas, çok çabuk kırılıyor. Överken özen ile özel kelime seçin Bu devirde yaralar hayli zor sarılıyor.
Şair, Üstat ve Usta sevmediğim üç paye Zaten şairim desem, herkes beni taşlıyor. Gönlünüzde yer etmek; tek hedef bu, bu gâye Fazla söze ne hacet, şiir'imiz başlıyor! [ /italik ]
OĞLUM BAK GİT
Bir bilseniz a dostlar! Dün başıma ne geldi Hani rüyamda görsem katiyyen inanmazdım. Allah'tan ki kâbusun sonu hayli güzeldi Zaten öyle olmasa, hiç adını anmazdım.
Gece yolda giderken biri kesti önümü "Vukuatı çok bunun, boşver uyma" dediler. Tehdit etmese şayet, dönderirdim yönümü Dedim "bu kadar fazla", yine "duyma" dediler.
"Oğlum, bak git, kızdırma! Daha sütü sübyansın Desem de aldırmadı; anladığı dil cebir! İnsan böyle durumda, nasıl sussun, dayansın? Hoşgörü "yokum" dedi, tatile çıktı sabır.
Gecenin bu vaktinde düştüğüm bu zor durum Hem ağrıma gitmişti, hem canımı sıkmıştı. Ne olacaksa olsun; "tamam" dedim, "ben varım" Zaten istemesem de ok yayından çıkmıştı.
Bir hengâme olunca, kendimi yerde buldum Baktım ki durum vahim; cin çıkmıştı şişeden. Nihâyetin de ben de, etten kemikten kuldum Korkmadım, göz kırpsa da, Azrail bir köşeden.
Kapalı gözlerimle yıldızları sayarken Yakardım Allah'ıma; nasıl düştüm buraya? Bahisçiler bu maça bire elli koyarken Aslan gibi kükredim; dikildim ARENAYA!
Seyirci el çırptıkca kızıştı müsabaka Ne "imdat" desem duyan, ne kaçacak yer vardı. Herkes sırıtıyordu, gözüme baka baka Resim çekmek isteyen etrafımızı sardı.
Eskivle savuşturup gelen tüm atakları Peşpeşe yumruklarla önce denge sağladım. Baktım tir tir titriyor rakibin ayakları içten içe üzüldüm; çaktırmadan ağladım.
"Yaşa - varol" sesleri yayıldı perde perde. Rakibi sersemlettim son bir kez saldırarak. İki sağ bir sol çektim, baktım bir adam yerde. Dediler ki "galipsin", kolumu kaldırarak.
Getirdiler yanıma; baktım hali perişan Koydular bir sedyeye, acile doğru gitti. Boynuma takılınca, saf altından bir nişan O zaman anladım ki, bu kavga burda bitti.
"Yoksul" geldi yanıma; dedi tebrik ederim Aldığın galibiyet, bil ki cihana değer. Lâkin, yerinde olsam, saklanmaya giderim Yere serdigim kişi, bizim Ziya'ymiş meğer!
Betim benizim attı; kasvet düştü havaya Sandım yer gök sarsıldı, şimşek çaktı semadan Garranti "hamsi" deyip, koyar beni tavaya Şayet, kendine gelir, çıkar ise komadan.
Ecelsiz ölür isem, sorumlusu bellidir; Trabzon'un uşağı, şiirlerin Ziya'sı. Affetme ihtimali en çok yüzde ellidir Kimin peşine düşse, kâbus olur rüyâsı.
Korku ile yatayrum, kalkayrum heyecanla Trabzon dendugunda, tehlike sezeyirum. Kızım sana diyeyrum, Ey Rakibim, sen anla! Her ihtimale karşı, silahla gezeyirum! ! !
[ italik ] (Ziya anlasın, korksun diye bu dörtlük onun lisaniyla yazilmiştur!) [ /italik ]
Siz siz olun da dostlar, kıssadan hisse alın Yalnış kişiyi dövüp, gül çehreniz solmasın. Bugünlük de bu kadar, sevgiyle hoşça kalın Hayat güzel, yeter ki, rakip Ziya olmasın...
Mecit AKTÜRK
MECİT DOSTUMA
Aklından geçenleri başladınsa saymaya Sen gibiler hayâlde kurtuluşu buldular. Yokluğumda yağlanıp dilin başlar kaymaya Bilki; bana çatanlar topyekün mahvoldular.
İşin özü sıklette hafif geliyor tartın Pehlivan kesiliyor, rüyasında muhannat. Gördüğün o kâbuslar benden bir fazla artın Sen gel bu masalları garip yoksula anlat.
Gündüzleri gözüme korkarsın görünmeye Geceleri dolaşır karanlığa toslarsın. Ufak bir hışırtıyla başlarsın sürünmeye "Birini yere yıktım" diye de bodoslarsın.
Kimbilir, gördüğün yer deliler arenası O uçuşan yıldızlar, sayemde yere indi. Yaşadığın duygular, ecelin Pirana'sı Duyduğun alkışların, sahipleri de cin'di
Hadi beni boşverin, evdeki esketekten Çekinirsin bilirim; sırtındaki yağırdan. Yara bere her yerin, akşam sabah kötekten Sözün kimseye geçmez, git medet um sağırdan.
-
Hak sana uyuz vere, tırnağını vermeye Ben gibi ahşamları üstehen gara gele Benden sonra gün görüp sefasını sürmeye Kabahatim var mı ki; dostum Mecit de hele!
( bu kıta senin anlayacağın lisanda:))
BELALI Ziya :)) 19 ocak 2012
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.