Web Zaman Damgası

İstanbul Türküleri

İstanbul iki yaka bağrı açık bir güzel,
Aynı tuğra işlenmiş alnına, gerdanına.
Bizans oyunlarına içlenmiş olacak ki,
Türk mühürü kazılmış mübarek toprağına.

Surlarında mehterle, Fatihin top sesleri,
Ahenkle destelenir, İstanbul türküleri,
Topkapı hane hane, çağların külliyesi,
Eteklerinde mercan, yedi tepeden seda...

Hüzünlenir batan gün, utanır battığına,
Merhabası şevk verir, Çamlıca Sırtlarıdan.
Yeni bir fasıl başlar, taşar kaldırımlardan,
Acil kodlu adımlar, iskelelerden, gardan.

Mizacı sert değildir, uysal bir havası var,
Roman havası çalar, Teke zortlaması var.
Zeybeği, halayı bar, misketi, horonu var,
Besteler, güfteler var; sesler Anadoludan.

Latif, duru lisanı, pek te zarif kızları,
Ebruli motiflerle, bezerler sarayları.
Bab-ı Alide hüzün, elzem hatıraları,
Efkarlı akşamcılar, mey kokulu barlarda.

Bu diyarda ninniler, maniler deniz kokar,
İskeleleri mezgit, Emirgan nergis kokar.
Mistik kokulu tarih ve akustik dalgalar,
Yalpalanır gemiler, martılarla Boğazda.

İstanbul; eski kebir, onca hikmetler, sırlar...
Ah güzel İstanbulum, senden kopan tarumar.
Akdeniz epey puslu, Yemenin sancısı var
Rümeli, Anadolu, dalga dalga selamlar!

Topkapı Sarayı 2009

Ömer Çelik