"sis perdeleri aralandığında" isimli şiir 28.9.2018 03:35:43 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
göğün balkonları sırlarla bezeneli tarihsiz yıldızlar dolardı odalara hangi kadeh kalksa şerefe yüzleri çamura batan hayaletti kırgınlıklar dilim de renksiz nakaratken söz kendine uzak kendine ağır yüktü omuzlar tek damla sağanak sağanak dolarken boşluğa
kendiyle dertleşen geceden İlâh kan olup akarken en bildik sese uykusu kaçmıştı eski tanrıların putlarınız paramparça dağılmış umuttu sesi kendine yabancı dillerden
sis perdeleri aralandığında maskeleriniz nerede ruhu olmayan bedenler ki parmak izleriniz tenimde ki çürümeyecek silinmeyecek sonsuza dek şahit benimle
kızıla döndüğünde an tükürdüğünde zehrini bilmediğim tuzakları düşürürse önüme ben duymadan çal ruhun karanlığını dağ çiçekleri solusun son nefesimi çık ölüm saklandığın kuytulardan çığlıktan yaratılan kudurmuş bir okyanus gibi gel gel ki sinlere saklansın göğsüm
ve cesetler ile dolu bir labirentte dönüp bakabildiğinde kalabalığa kurulan köprü de pişmanlık dile bile gelse zaman sende kalmayacak saatler kendini kırarken
her kes gibi bilsem de çürümüşlüğün kokusunu genzim tıkalıdır artık geçmiş kokulara
çıkış ne tarafta güneşin denizden doğduğu şehirde
bir zaman hikâyesi bizimkisi…
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.