"ZENC'O-FİL BESTE" isimli şiir 8.5.2018 00:09:35 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Yokluk deryasının Agarta* dehlizinde Aklın yüzgeçlerinin kırıldığı o derinde Elifleyin bir inciden avaz verince sedef İşi gücü bırakıp dinlemeliydik derim, Baştan sona bizi betimleyen, Mu kıtasının*, Bilim kurgu öyküsünü.
Ve bu öyküden murat edilen soylu hedef Çiçek esinlerine tohum ekmekse, Ya da başka bir deyişle, Hizmet sektörünün her dem çağdaş ırgatı Kül yutmaz bal arısının Tozlaşma bedelini tahsil ederken Kalp atışlarındaki çifte sevinci Şiire dökmekse, Bunun için, Behemehâl, Onun beşte birine kadar küçülebilmenin Bir yolunu bulmalıydık.
Uzay derinliğinin kozmik soğurması, Yer çekimiyle barışmalı, Yıldız özlerinden, Mum çiçeği saydamlığınca damlamalıydı aşk; Düştüğü yerde donmalı, Sevenlerine yâr olamayanlar anısına, Polen dikit balballarca yükselmeliydi, Antik mezar taşlarına göre, Bir hayli aromalı...
Ve kar çehreli güzellerin mecâzî ölümüne, Yarı evcil güvercinlerin dilinden Püssem kanat kerpiç ağıtlar döşenmeliydik, Yeni Cami avlusuna...
Tarih bilincimizin çiçek bozuğu delice kirazı Patrona bir fayın çeliğinden aşı tutmalı, Yılına varmadan Hışkırım bir meyveye durmalıydı ki, Napolyon’dan çalım özürlü Kabzımalların tezgâhına bin bereket; Öşrünün sevabı dersen akla ziyan, Musallada bile cemaat araklayan Acun-göz cenâzelerin Geride pek de seçkin kalan Hayırlı torunlarına emânet...
Denize anne, toprağa baba kimliği vermeliydik.. Oğulluk hamdına şükür sadedinde Yatırlara en ötügen horozu kesmeli, Pilav döküp helva dağıtmalı, O iç rahatlığıyla en gözde maviye koşmalıydık; Yüreklerimizde parçalı bulutlu gökyüzünün enginliği, Sel sebil özverilerle coşmalıydık...
İlk kez ya da son defa hiç fark etmez, Her hangi bir aynanın merkezinden Cismimize bakarak kendimize gelebilmeli : — Cehennemi gören bu cam ondan bu kadar saydam bu denli doğrucu, diyebilmeliydik...
Ve bir algın ıslıkla zenc’o-file* çalışırken, Galata köprüsünün dip dalgalarında Heveskar oltalara vurmalıydı bakışlarımız, Yeni Cami’nin kubbeleri ürpermeli, Minâreleri sendelemeliydi; Kimseler görmemeli, hissetmemeli, Gün akşam olmalıydı...
Takvim yaprağının bir yüzü gündüz, bir yüzü gece; Kırmızıda beklemeliydik güneşin batışını Ve hatta hazanda yaprak döken bir ağaç gibi, Sararıp solmalıydık kestane kebap; Çırılçıplak kalmalıydı aşiyan bir nice dal;
Aşıkların yüzü suyu hürmetine Trafik berkemal, Olur olmaz, Sırattan geçer gibi geçmeliydik uçar adım, Sevgilinin çağla yeşili gözlerinden karşı tarafa; Karşı tarafın da karşı taraflarını gözlemeliydik.
Aslı’yı Kerem’den Halep’e kaçıran masal, Beyoğlu’nda sokağa terk eden romanla hesaplaşmalı, Arabesk ezgiler kurumlaşmalı, Şiir araya girmeli ve okursuz kalmalıydı...
(.................... !..?)
Hey Şair ! Lafın gelişinden belli : Üslûbu beyanın ki, anladık özgün sanat; Sözün fazlasını at, Bırak edebiyatı başkaları parçalasın, Sen bize, En kısa yoldan, İşçi arıların Yürek bestesini anlat !..
YUSUF BİLGE
___________________________
* Zenc’o-fil : Zencisever’den mecazen emekten ve ezilenlerden yana olma
* Agarta : Dünyayı yönettiğine inanılan yeraltı örgütü. Beyaz Piramit anlamındaki Ak-orda’ dan mülhem Türklerin ricalül gaybı,
* Mu kıtası : On üç bin yıl önce Pasifik Okyanusu’nda battığı rivayet edilen kayıp kıta.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.