Balkonda

Kalktılar. Şefin öncülüğünde gazinoya. Aslında adam buraları biliyordu ama şefin refakati kendilerine olan saygı ve önemin ifadesiydi. Renkli ışıklarla aydınlatılmış merdivenlerden ikinci kata.. Halıflex döşeli renkli ışıklı koca salonda sadece iki masada müşteri vardı . Şefin iltifatı devam ediyordu. Balkonda kimse yoktu, boşalmış olmalıydı. Şef doğruladı. Çok güzel hazırlanmış masalarına yerleştiler. Şef bardaklarını da doldurdu. ‘ Başka emriniz!’
“Şu müziği, arkadaşlardan izin alarak değiştirsek, sanat müziğinden şöyle iç açıcı parçalardan..” dediler.
Şef, “ tabii hemen. diğer müşterileri kast ederek zaten kalkmak üzereler “ dedi.
Bayan; “Nar vardır. Şöyle bir kase dolusu nar içi size zahmet”
Şef not defterine kaydı yaparken, “ Başka emriniz!”
Şimdilik tamam” dediler. Şef keyifliydi derhal, hemen vs diyerek gitti.
Adam, bayana profilden bakıyordu onun ötesinde göl, karşı sahil ışıkları, kırların aydınlığı vardı
“Şu güzelliğe bak
Ayın sudaki şavkı ve kırların aydınlığı. Karşı yaka ışıklarının sudaki görünümleri suya damlatılmış renkli mürekkep gibi..”
“Öyle, her şey çok güzel “ dedi bayan.
Adam. Ay gölde çimiyor. Çocukluğum canlanır oldu yüzüyorz uryan ne güzeldi o günler dedi çini çekti
Her yaşın kendince güzelliği vardır derler dedi bayan
olsa da o tadı o hazzı vermez hiç bir duygu o doğanın aşk fısıltısının aşılandığı günlerin günahsız masum uğruna ölünesi aşk denen tutkuyu. ben iki kez yaşadım o duyguyu

sahi hep biz erkekler anlatırız aşk maceralarımızı yeri gelmişken göl ve dolunay tanıklığında i,lk aşkını anlatır mısın Belki birgü
n anlatırım dedi konuyu değiştirmek için
'
' göle bakarsan ay gölde göğe bakarsan ay gökte. “
Evet her şey güzel ama anlatımın daha güzel, şairane” dedi bayan.
Adam bunu ltifat ilgi ve beğeni düşüncesiyle;
“ Gök kubbeli bir mabette yanan, aydınlatan bir kandil, bir dilek mumu..”
“ Aman ne güzel tanım, ne güzel bir benzetiş…” dedi, devamla
haydı bir şiir daha”
Hem onun arzusuna isteğine dayanamazdı,
hem kendisi de duygulanmış, duygu ikliminde iken
şiir okumaktan mutluluk duyar, dinginleşirdi. işte bu keyifle;
“ Dolunay çimiyor bak serin gölde
Aşk çiçek açarmış derin gönülde
Leyla değil dikensiz bir gül imiş
Mecnunun aradığı kuru çölde

İçimi aydınlatıyor karşımdaki dolunay
Sevgiliye sunulan pembe aşk mendili
Mabedi aydınlatan dilek kandili midir
Bir ah ile keremi yakan nar mıdır nedir
Sorur aya güneşten özge sevdiği var mıdır!”

“ Çok güzel, şairim vallahi çok güzel. Diyecek başka kelime bulamıyorum doğrusu” dedi,şimdi mi böyle “ “ doğa güzl ortm güzel sen hepsinden güzlsin. Her şeyi güzel gösteren sensin”
“ Hayır, hayı her şeyi ben dahil güzel gören gözlerin, yüreğin ah ne imrenilecek duyguların var” sesi titriyordu,
Adam bir dilim nar uzaktı;
“ anan gibi seversin narı, hem sakinleştirir iyi gelir” dedi, devamla “Çocukluğumda hatta onbeş onaltı yaşlarıma kadar
Ay ışığı olan akşamlarım, gecelerim olmuştur. Köy çocuğuyum ne de olsa öküzdü, kuzuydu koyundu peşlerindeydik gece gündüz. Ya sen, senin çocukluğunda ay ışıklı gecelerin olu mu”
Nar dilimini aldı teşekkür etti adamı dinlerken birazını yed peç eteyle alini ağzını sildi” Olmaz olur mu!. Bilirsin bizim orlalar yaz ayları çok sıcak olur. Toprak düz damlarda yatılır iki üç ay
Benim de o yaşlara eğin ay ışıklı, kıpır kıpır yıldızlı gecelerim oldu.”
Haydı sen de o günleri anılarını aşklarını anlat dedi adam
'Belki bir gün dedi üşüyorum kalkalım dedi bayan