Web Zaman Damgası

BİN YILLIK RIZA

Hem ana hem bacı hem de sevgili
En büyük zenginlik var mı dünyada
Bağrında sıcaktır sevginin dili
Ruhumuz dinlenir büyük sevdada
Bundan güzel bir şey yokken deryada
Dalını kırarken bize ne oldu
Göğsünde yeşeren bahçeler soldu



Susmak düştüğünden beri payına
Güneş sadık değil küsmüş seheri
Dadanmış kurtcuklar gül sarayına
Sinesi yaralı bitmez kederi
Doruğu kar boran dumandır yeri
Dalını kırarken bize ne oldu
Göğsünde yeşeren bahçeler soldu



Bir hasret türküde saklı hayası
Turnanın yurdunda yorgun ve bitik
Arayıp sormadık neydi rüyası
Koyduk tek başına biz bize ettik
Aslında yanıldık yittikçe yittik
Dalını kırarken bize ne oldu
Göğsünde yeşeren bahçeler soldu



Hani Kadınlardı mihenk taşımız
Kimseler yerini dolduramazdı
Hani yaslanırdı yorgun başımız
Dağ kopsa yerinden kaldıramazdı
Onun kadar candan hiç saramazdı
Dalını kırarken bize ne oldu
Göğsünde yeşeren bahçeler soldu



Bir taşım zamana ağlıyor ferda
Vakit sükût vakti,yaprak söğütsüz
Anaya kalkan el koyuyor darda
İdraki sığ kalan insan öğütsüz
Be hey kanı bozuk! Desem ki ''sütsüz''
Dalını kırarken bize ne oldu
Göğsünde yeşeren bahçeler soldu.



Nezahat YILDIZ KAYA

Edebiyat Defteri'ne ve sayfamda varlıkları ve yorumlarıyla iz bırakanlar başta olmak üzere herkese teşekkürler.