Web Zaman Damgası

h/içlik

karanlığın kokulu buğusunda
işvelenen gözlerin,
acıyla dans ederken gecenin koynunda,
bilmediğim bir sancı gelip yapışır yakama.

biz
mermi toplamaya çıkarız
çorak iklimlerin baharında
günaşırı
akbabalar tüner kapılarımıza.


uzayan iklimlerin ertesinde dar bir vakit
şimdi sesin eftelya
söyler misin bana;
uykusuz geçen gecelerin hesabını kim verecek



sarı zamanların buğday tenli güzeli
hangi taş değirmende öğüttün saçlarını
şimdi ağustos bakışlı yeminlerin itiraf vaktidir
dilinde
iki büklüm bu aşk henüz biterken
neredeydin eftelya
bilirsin hüznün rengi değişmez pek
çalınca sarıya


...

yüreğim,
çarpar bir biri ardına
ismini sayıklarken
dokunamam sana
başın düşer omuzlarıma
titrerim o an,
boğazımda düğümlenir o iki hece,
dalınca gözlerim uzaklara...
ölüm ayaklanır sanki
sen yanımda olmayınca

...


ruhum soğur
yokluğunda...
dokunsam saçına
kendimi bulurum sende,
bulurum kendimi sende...
saramam,
avuçlarım üşür sen gidince.
eftelya
...
...