"MONTANA GECELERİ" isimli şiir 14.1.2019 14:37:57 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Yıldırımlı gece, gökten sağanak Sen düştün aklıma, özlem sağarak Dağların başında sen dolu gece Tenden ateş, gözden özlem yağarak
Her düşen yıldırım toprağı besler Ruhuna işleyip, yaprağı süsler Yaprak göze benzer, kâlp seni düşler Her damla yağmuru seni sanarak
Yeşil mavi çakır/diken o gözler Turkuvaz göl, Ölüdeniz'e benzer Aynı gözle gören kâlp kâlbi özler Yıldırımlar düştü içim yanarak
Ateş böcekleri gece uçmasın Hurma dallarından sular içmesin Yansın Sönmez Ateş gelip geçmesin Yılları üstüste küle yığarak
Aktaş ner'de kaldı o Ölü Deniz Göz mavi gökyüzü aşk dolu deniz Dalyan'da İz/tuzu, varsa bizden iz Yürürdüm izinden tek tek basarak!
Şaban AKTAŞ 13.01.2019 - 01.44
AYNAYA EĞİLİM
dünyadaki tufan ne ki bendeki kaosun zerresi bile değil ne tayfunlar, alaboralar ruhumda fırtınalar kopar her an aşk ateşine saygı duy; acıma eğil!
salkımsöğüt senin saçına benzer tuba dallarından kaçına peki; uçtum ardından, göğü delip geldim deliliğime bak, mızrağımla açtım o deliği; güneşin göbeğindeki!..
sınır tanımaz cazibesi gözlerinin sen depreme kırılarak değil, çarpışırken seni arayan meteorlar yutar çekim gücün karadelikleri kendine saygı duy, aynaya eğil!
Şaban AKTAŞ 13.01.2019 - 02.51
YOLDA ŞİMDİ BEN
Bir büyük aşk ile sevdim hayatı Suç benimse benim tüm kabahatı Gördüm acı ile her safahatı Deli iken veli oldum şimdi ben
Ezelden çalınmış öze mayası İki kutupludur insan dünyası Hem sevinci vardır hemi de yası Güler iken ağlar oldum şimdi ben
Kirli sırlarımı içe sakladım Attım sırlarımı kiri pakladım Nedir diye dönüp geri bakmadım Ondan göze diken oldum şimdi ben
Merhametten doğar gördüm marazı Meram bağlarında buldum kirazı Derleyip topladım kalsın birazı Pembe bir gül iken soldum şimdi ben
Kanınını emip de sömüren vardır İçten içe deşip kemiren vardır Aşk ile sevmenin kıdemi nârdır Gülden küle döndüm gülüm şimdi ben
Aktaş'ım sözlerin akıl almıyor Kâlp yanmadan külün nakil olmuyor Kimse bu dünyaya baki kalmıyor Öldüm de dirildim yolda şimdi ben Şaban AKTAŞ 12.01.2019 -21.29
AYNADA İLK
Yüzüne ilk köpük çalan Jileti eline alan Kestirir yüzünü Kanatır ordan burdan
Alışmamış çünkü daha Elinde sağ, aynada sol Hayat gerçek olsa da Aynadaki zahiri yol
İşin, acemi, çıraklık Bir ustalık dönemi var Öğrenilen şeylerin Yaşam boyu önemi var
Her iş baştan yapa yapa Acıdan ders kapa kapa Aynalar tersine döndü Geldi geçti insan ömrü
Şaban AKTAŞ 12.01.2019- 20.15
ÖLENİN BİR DERDİ Mİ VAR?!
Herkes halin anlatamaz Her şeyi içine atar Uyku tutmaz göz kapamaz İçten kemiren derdi var?!
Dertler bende türlü türlü Yedi ömrümü götürdü Çok sevdiğimden ötürü Yüreğimin çok derdi var!
Yürü bebek var git yürü Dalga dalga saçın sürü Nedir bu elimin körü Nankörlüğün çok derdi var!
Düşünürken derin derin Düşüne dalar giderim Kapanır gider gözlerim Her ölenin bin derdi var?!
Hayat oltada bir balık Tutulur bir yeme alık Mahşeri bir kalabalık Oranın da bin derdi var?!
Dert çile kahır küpüyüm Dalgalı köpük köpüğüm Aktaş'ım dilde türküyüm Sazımın da bin derdi var
Şaban AKTAŞ 12.01.2019 - 15.04
AVDAN KÖYÜ
O ellerin yaylasını Özlemişim havasını Geçip Susuz Ovası'nı Avdan'a bir varmaz mıyım?!
Çocukluğum Avdan'daydı Topraklı düz damlardaydı Bal karakovanlardaydı 'Çakmak Balı' sormaz mıyım?!
Davarın önünde tuzu Baharında koyun kuzu Saçakların karı buzu Damlayıp erimez miyim?!
Kış günü iklimi sertti Ayazı başıma dertti İnsanı dürüsttü mertti Derde derman olmaz mıyım?
Sapan ile kuş vururdum Dam üstünden kar kürürdüm Şebek topaç döndürürdüm Şimdi ipi sarmaz mıyım?!