MONTANA GECELERİ
ÖLENİN BİR DERDİ Mİ VAR?! Herkes halin anlatamaz Her şeyi içine atar Uyku tutmaz göz kapamaz İçten kemiren derdi var?! Dertler bende türlü türlü Yedi ömrümü götürdü Çok sevdiğimden ötürü Yüreğimin çok derdi var! Yürü bebek var git yürü Dalga dalga saçın sürü Nedir bu elimin körü Nankörlüğün çok derdi var! Düşünürken derin derin Düşüne dalar giderim Kapanır gider gözlerim Her ölenin bin derdi var?! Hayat oltada bir balık Tutulur bir yeme alık Mahşeri bir kalabalık Oranın da bin derdi var?! Dert çile kahır küpüyüm Dalgalı köpük köpüğüm Aktaş’ım dilde türküyüm Sazımın da bin derdi var Şaban AKTAŞ 12.01.2019 - 15.04 AVDAN KÖYÜ O ellerin yaylasını Özlemişim havasını Geçip Susuz Ovası’nı Avdan’a bir varmaz mıyım?! Çocukluğum Avdan’daydı Topraklı düz damlardaydı Bal karakovanlardaydı ’Çakmak Balı’ sormaz mıyım?! Davarın önünde tuzu Baharında koyun kuzu Saçakların karı buzu Damlayıp erimez miyim?! Kış günü iklimi sertti Ayazı başıma dertti İnsanı dürüsttü mertti Derde derman olmaz mıyım? Sapan ile kuş vururdum Dam üstünden kar kürürdüm Şebek topaç döndürürdüm Şimdi ipi sarmaz mıyım?! Üçtaş, Beştaş’la, Dokuztaş Beynimi çalıştıran taş Seksek oynarken arkadaş Taşlarımı sormaz mıyım?! Az mı gezdim dağlarında Beş altı yaş çağlarında Dağda sürek avlarında Bir de keklik vurmaz mıyım?! Çocukluğum hayâl hayâl Keşke bitmese o masal Hiç büyüme hep çocuk kal Yine düşler kurmaz mıyım?! Şaban AKTAŞ 11.01.2019 - 24.00 POLİTİK ACILAR Ne sağından ne solundan Dosdoğruca git yolundan Eğrilikten kim ne bulmuş Ayrılma sen doğruluktan! Eğriye eğri diyorlar Doğruya doğru diyorlar Bir gün saçın başın yolar Hayır gelmez eğrilikten! Çalar çırpar şişman olur Zaman gelir pişman olur Dost bildiği düşman olur Aklın yolu doğruluktan! Haydan gelen huya gider Eğrilik pusuya gider Dünyayı erken terkeder Çeker daha eğrilikten! Aktaş kâlbinde terazi Ayırdın çürük kirazı Elinde kaldı birazı Ne kaldıysa doğruluktan! Şaban AKTAŞ 11.01.2019 - 23.09 |