"briket" isimli şiir 12.11.2018 17:18:16 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
yüzün, yosun bağlayan duvar misali gözlerin duvar üstü ç'ağlayan
hayata küsüp uğradığın haksızlığa karşı -çıkamayan çaresizliğin ip arıyordu kendine un serecek kader..
bütün bahaneler, bir tuğla da sen koy" sloganı altında briket oluyordu parmakların avuçlarım arasında..
mutluluk, malzemeden çalan umut işçisi kalp tokluğuna yaşadık aşkı ay, yarım simit yıldızlar susam taneleri gibi düşerdi gün doğumlarında
çocukluğum derdin, hor kullanılmış bir oyuncak dile gelirdi hikayende oysa benim kırılacak oyuncağım bile olmadı derken duvar dinler gibiydin
ip bu nihayetinde,
un da serilir kuyruklu yalan da-uçurtmaya- ya da öcü alınacak bir hayatın tepe taklak hıncı italyan usulünce"
T plakanın yanı başında şofördü İstanbul bozuk aksanıyla atıp tutuyordu gün görmüşlüğü
sen her zamanki gibi şık topuklarından çıkan sesin bastırıyordu kaldırımı
ben mi?! olsam olsam simit sarayı..
şoför, istifini bozup bardakta kalan çayıyla birlikte kaşık gibi bırakırken beni yanına yakıştıramadığından olsa gerek sarılmamıza önce hayret sonra buyur etmişti..
ellerimiz kenetli haliçin bilmem neresiydi
kuşlara hava atan o limana doğru son yolculuğumuzdu seninle yüzün duvar gözlerin aşk çeşmesi
berbat bir ayrılığın arifesinde seninle yan yanayken şoförün aynasında gördüm ikimizi aşk çeşmenden yaş içiyordum şoför şahit yol şahit dikizleyen ayna sır tutar mı bilmem amma
son vedaya el veriyordu istanbul
boğaz" tokluğuna yaşamıştık aşkı
ve iki yakası bir araya gelmeyecek kadardı uzaklığın adı..
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.