yüzün, yosun bağlayan duvar gözlerin duvar üstü ç’ağlayan
hayata küsüp uğradığın haksızlığa karşı -çıkamayan çaresizliğin ip arıyordu kendine un serecek kader..
bütün bahaneler, bir tuğla da sen koy" sloganı altında briket örüyordu parmakların avuçlarım arasında..
mutluluk, malzemeden çalan umut işçisi kalp tokluğuna yaşadık aşkı ay, yarım simit yıldızlar susam tanesi gibi düşerdi gün doğumunda
çocukluğum derdin, hor kullanılmış bir oyuncak dile gelirdi hikayende oysa benim kırılacak oyuncağım bile olmadı derken duvar dinler gibiydin
ip bu nihayetinde,
un da serilir kuyruklu yalan da-uçurtmaya- ya da öcü alınacak bir hayatın tepe taklak hıncı italyan usulünce"
T plakanın yanı başında şofördü İstanbul sokak ağzıyla atıp tutuyordu gün görmüşlüğü
sen her zamanki gibi şık topuklarından çıkan ses, bastırıyordu kaldırımı
ben mi?! olsam olsam simit sarayı..
şoför, istifini bozup bardakta kalan çayıyla birlikte kaşık gibi bırakırken beni yanına yakıştıramadığından olsa gerek sarılmamıza önce hayret sonra buyur etmişti..
ellerimiz kenetli haliçin bilmem neresi
kuşlara hava atan o limana doğru son yolculuğumuzdu seninle yüzün duvar gözlerin aşk çeşmesi
berbat bir ayrılığın arifesinde seninle yan yanayken şoförün aynasında gördüm ikimizi aşk çeşmenden yaş içiyordum şoför şahit yol şahit dikizleyen ayna sır tutar mı bilmem amma
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
briket şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
briket şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İstanbul eskiden İstanbul du.şimdi kimse koyduğunu yerinde bulamıyor.kayıp kent misali. iki yakası bir araya gelmeyen gömlekler, Elvis Presley'den bu yana moda, üstelik havadar.yakası sıkı olanlar, hem hareket alanını daraltıyor, hem nefes darlığı yapıyor.insanlarda agresif yaşam şartlarından dolayı, konfora pek düşkün ve alışkın değiller.monotonluktan dolayı adapte olamıyorlar sanırım. o yüzden yakaları kavuşanlar hala demode. :))
ne varsa eskilerde var.yenilerin bi adı yeni.2.milyonluk kente,15.milyonluk nüfus bunun neresi yeni.ve bir o kadar beton blok.toprak ruhunu yitirmiştir ya.yedi tepe yerinde duruyormu :))
ŞİİRSEL DANS.
:)