"MEYHANECİ" isimli şiir 19.11.2018 22:16:24 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Küçük bir kasabada Otantik meyhanede Tahta masalar, tahta sandalyeler Masalarda bakır sürahiler Fulü yanan lambalar Geçmişi hatırlatıyor bu otantik meyhanenin Her bir objesi. Ah be meyhaneci Buraya gelen insanların dertlerine ortak olan Her birinin derdini bilen hayatını yazabilensin.
Bu akşam buralıyım meyhaneci Seninle dertleşmek sadece niyetim Anlattıkça huzur dolsun yüreğim Bu akşam burası olur belki sebebi Her şeyi unutarak sabaha ulaşsam Sevemedim kimseyi onu sevdiğim kadar Gururum engeldi söyleyemedim kimselere Özlemin bittiği yerde yeniden başladı dertler Paratoner gibi tüm olumsuzlukları çektim üzerime Yanıyorum içten içe Mutluluk yerine Istırabı hecelemek düştü dilime Yalnızım üşüyorum güneşin solgun olan günlerinde
Geçmişteki yaşanmasını istemediğim acı dolu günlerimi Huzur bulurum belki de şu kısa olan gecede Tatmadım mutluluğu, tatmadım neşeyi Dert ortağım ol bu gece Dinle, sorular sorma bir süre İçten dinle beni samimi ve dostça Ne geçiyorsa içimden tüm samimiyetimle Anlatayım sana Sabır göster bana duygulanıp ağlarsam Hıçkırıklar içinde belki sarılırım boynuna Dostça duygularla, gücenme sabır göster bana Ne olur dinle beni anlatayım acı dolu hayatımı Sözlerim bitince Söz, İstemem bir kadeh mey daha
Kapat dış kapıyı Söndürme lambaları Otur karşıma benden ’de yak bir sigara Dumanı tütsün raks etsin yükseldikçe havaya Yavaş yavaş anlatayım Her ah çekişimde yansın korlansın yüreğim Dinle beni dinle inan ki yormam seni Daraltmam yüreğini Ben anlattıkça Benimle hüzünlenip dertlenme Nemlenmesin gözlerin Kaybetme metanetini Cesur ol cesurca dinle beni Huzur bulayım bir nebze olsun bu gece Biraz olsun gözlerimin içi ’de gülsün
Zararım olmaz yaz hesaba ne yiyip içtiysek Sabah olunca öderim Dostça kucaklaşır Kalkıp giderim usulca Bu akşam buralıyım donat masamızı Sakiliği ben yapayım Bir kadeh bana, bir kadeh sana Sende dertliysen benim gibi Anlatmak isteyip de anlatamadıklarını Yürek köşesinde gizli kalan duygularını İşte o zaman Sen beni, ben seni Çok iyi anlarız Ortak noktamız vardır dostum Anlat, anlat sende her şeyini
Ben susuz rakı içerim Yanında biraz peynir Dilimlenmiş bir kaç muz Birkaç meyve Sen ne istersen Gönlünce yap getir koy masaya Bu gece bendensin Yaz bir, bir hesaba Duygu sinsilesi kabarık beynimde Gözyaşım taştı taşacak içimden Bir kasırga vurdu vuracak Bilinmeyen âleme kattı katacak Hudutları aşacak Sürüp götürecek kuytu köşelere Çok efkârlıyım çok
Bu akşam içip, içip unutmalıyım her şeyi Efkârımı dağıtmak istiyorum Kafamdaki kara bulutları dağıtmak istiyorum Saki ben olacağım uzat kadehini meyhaneci Dolsun kadehler Koy tarih kokan plağı pikaba Sesimizi bastırmadan Yavaştan, yavaştan çalsın meyhane havası Dertli olsun bizimde gönül havamız Tokuşturalım kadehleri Bu akşam sarhoş olmak istiyorum Efkâr sarhoşluğundan kurtulup Mey sarhoşu olmak istiyorum Dışarısı zaten çiseli dumanlı Buğusu’lu bir hava var İçimde izleri silinmeyen bilmediğim ürperti
Sönmek üzere olan sobaya doldur odunları Yavaş yavaş harlansın Bizim yavaş, yavaş leyla olmamız gibi Şu küçücük soğumak üzere olan Meyhane sımsıcak olsun Yak bir mum koy masanın ortasına Dertlerimize oda ortak olsun Huzur kaplasın boş olan masaları ’da Bu gece benim gecem olsun Dinle beni dinle ki Sende çoklarının dertleri sırları vardır Bana söyleyecek gönlümü hoş edecek Anlamlı yol gösterici sözlerin vardır Ancak, sen anlarsın halimden sen Bir gün yeniden seversem sebebim ’sin Gönül pencerem de ardına kadar açılır o zaman.
Teselliye çok muhtacım Beni anlamıyorlar, sevgi nedir bilmiyorlar Sevenler için hayat zor geçer diyorlar Kısmet değilmiş mesut olmakta bana Şu masaların ne sırları vardır sorsak ta söylemez Ne dertliler oturdu ne ah çekenler gelip geçti Hepsinin derdi kederi kesişti bu tahta masalarda Kimi yalnız başına kadehlerle konuştu Kimi bir dert ortağıyla Çoğunun dertleri ortaktır mutlaka Sonsuza kadar kalsın Şu masalar şu tahta sandalyeler Her birinde ne acıklı hikâyeler vardır Gözyaşları karılmıştır kadehlere her yudumda Buralar böyle kalsın otantikliği bozulmadan Acılar meze olur dert olur ah olur yürekte harlanır Buralar benim gibi dertlilerin meyhanesi Dostlukların pekiştiği yer İçtikçe bu masalarda sırlar saklanmaz Süslü püslü laflar, edebiyattan lügat’ tan bahsedilmez Her şey olduğu gibi, dil döndüğünce anlatılır
Vasıf’ım Bir zalime gönlümü vermiştim En değerli günlerimi zamanımı Ona bağışlamıştım Yaşamım sanmıştım, ben sanmıştım onu Hayatım kanım sanmıştım Onsuz yaşamım olmaz sanmıştım Elimi kolumu kalbimi benliğimi ruhumu vermiştim Bir gün haber vermeden Ansızın terk edip gitti beni Aşkı mutluluğu sevilmeyi bırakıp Paradan yana yaptı tercihini Her şeyimi kaybettim kendimi ateşlere attım Çaresiz kaldım Nasıl yaşarım diye çıldırdım Bir yol göster meyhaneci nasıl yapayım.
VASIF TEMEL ÇOBANOĞLU 20.10.2018 CUMARTESİ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.