"MÜLTECİ" isimli şiir 27.10.2018 16:21:25 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Derin bir uykudan uyanıyorum beş mevsim nehirler geçiyor sanki üzerimden. Issız bir hikayenin oluk oluk kan kustuğu yerden çok uzakta Karanlığı içiyorum kurumuş bir çeşmeden. Rüzgar tanıdık olsa da; Aynı gökyüzünün altında yabancıyım dağlara ovalara insanlara. Burası neresi bilmiyorum. Bir zamanlar insanların yaralarını gösterdiği toprak damlardan atlayarak geçiyor gözlerim. Yalın ayak koştuğum yollarda Sesler yabacı,sözler yabancı söylenenler uğulduyor kulağımda. Daralıyor nefesim Bir şey düğümleniyor boğazıma Kelebek ölüsü uyutuyorum koynumda. Un ufak oluyor kalbim. Söylemek istediğim onca söz kırılıyor dişlerimin arasında. Dikenler kaplıyor parmaklarımı hiç bir yere dokunamıyorum. Dilsiz bir öfke doğrulanıyor dudaklarımda. Sakatlanan ruhumu oturtacak bir sandalye bulamıyorum. Tütün kırıntılarını ateşlemek istedikçe göğsümdeki nal seslerini dizginliyorum.
Rüyama düşen tanıdık bir ses konsun tekrar pencereme diliyorum. Korkmasın kirpiklerim gözyaşlarımdan. Küssün sırtımdaki yara kabuğuna Gelmesin ölü bedenler çıplak ayaklarıyla hayallerime. Gecenin sesine takılan bir yıldız sarılsın ellerime hasretle..
Gölgemle savaşıp şeffaflığa karşı mücadele ettikçe Önce anamızı sonra bütün çocukların anasını ağlattılar. Morga kaldırsam da düşüncelerimi; Yeniden ezberliyorum çizgilerimi. Ve anlıyorum ki; Her insan gülümseyen bir savaş alanı Her gurbet insanoğlunun içindeydi. İncittiği karınca kadar sabıkalıydı herkes.. Bırakırken uçurumdan solgun çiçekler kendini..!.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.