"ESKİ KAFALI" isimli şiir 3.10.2018 11:52:59 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Suskun bir gecenin içerisinde Yitirdim ömrümü: Derde, kedere, kaderden yana pay biçildi Kaderime hep razı geldim Düz oldu yolum hak yolunda Yamukluk olmadı attığım adımda Yamukluk olmadı aldığım nefeste Suskunluğumu çok görmeyin Çok konuştukta ne oldu ki Baht kara taht kara Kader dersen çoktan giydirdi karadan kefeni Yüreğe yağdırdı elem dert kederi Söz dedik ar dedik haya dedik Bunlar oldu yıkık halim ile beni ayakta tutan Hoyratım sevincimi de hüznümü de İçerimde yaşarım Arada bir de olsa mutluluk kapımı çaldığında Onu da içimde yaşamayı öğrendim Kızılcık şerbeti içen bir adama Dünyanın en tatlı suyunu da versen O Kızılcık şerbeti niyetine içer Yani demem o ki Ne kadar hoyrat olsam Ne kadar ürkütücü cüsem olsa da Sevgiyi mutluluğu hakkı hukuku adaleti Sığdıracak kadar kocaman bir yüreğim var Kader hep enseme vurdu benim O nedenle enseme insan eli değdirtmem Hep yüzüme feleğin tokatları geldi O nedenle yüzme insan eli değdirtmem Ne kadar dağ gibi bir cüsem olsada Mazlumun garibanın yoksulun Yanında olmayı bildim Akmaz bu gözlerden yaş deselerde Bazen hic farkına varmadan Yanaklarımı ıslatırım Uzun uzun anlatmayı sevmem hayatı Hiç uzun mevzularımı anlattığım olmadı Oysa bu ömre ne acılar ne kederler yerleşti Ben hep hancı oldum onlar gelipte gitmeyi bilmeyen Yolcu oldular Onada şükür çektim Onda da vardır illaki bir hayır dedim Hayır bildiğim şer Şer bildiğim de kan oldu Ben ise içerisinde boğulup durdum Hangi yaşıma baksam Elem keder göz yaşı Şimdi sorarım size Yada kaderime Hiç mi uğramaz ulan Bir günde mutluluk tebbessüm bu ömrümün hanesine Alıştım artık : Varlığınıza yok olduğunuz vakit Geçmişimden birinizi çağırıyorum Sonra o günümü o gecemi Elem keder ile yaşıyorum Bünem alıştı ustadım Mutluluk uğradığı vakit Cüssemin devreleri yanıyor Anlayacağınız alışık değilim mutluluklara Biliyorum kah bu gün yada yarın Kim bilir belkide yarından da yakın Kocaman bir kahkaha atacam Bu yalan dolan şerefsiz dünyanın sıfatına Bilmiyorum işte Dedim ya bünyem alışık değil bu gibi şeylere Ama alışmalıyım diyorum Bu benimde hakkım diyorum Sonra vaaz geciyorum Çünkü devrelerim yanıyor Sonra damdan düşer gibi bir kıza aşık oluyorum Ben onu anlıyorum O beni anlamıyor Aslında sorun onda değil bende Çünkü bünyem sevdalardan sevmelerden Hele o aşk denilen illetten çok çekti Ben gözlerinin içine bakarken sevdamı anlatırım O dilden dökülsün kelimeler der Ben elini tutarak sevgimi anlatırım O el tutulurken dilden kelam bekler Ben ucu yanık bir mektubun Mektubun tam orta yerinde iki silinmiş kelimenin Yazarken yada okurken göz yaşı döküldüğünü anlarım O kelimelerin dilinden anlamaz hale geldi Sonra, sonra Sonrası hayatı içerisinde yaşayan Sevince hasret mutluluğun anlamını bilmeyen Sevdasını sevgisini içerisinde büyüten ben Hani ben beni görmesem ve ben kız olsam Sanırım ben benden uzak kalırım Cünkü benim sevmelerim Adam gibi Kaldıysa ben gibileri anlar benim dilimden Kalmadıysa Sorun yok Gocunmam gücenmem Beni anlaya bilmek için Yüreğimin içine bakmanız kafi Gerisi tefaurat...
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.