"bekle" isimli şiir 6.9.2018 00:39:10 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
hayalleri tutup da tam kararınca indiren bulutu bekle gökten inen yağmurla canlanan ölü toprağı bekle kurumuş damarlara bir gecede yürüyen suyu bekle gecenin ve gündüzün birbirini izlemesine bekle güneşin ve ayın evreleri, mevsimlerin dönmesi nasılsa öyle artık sen beni bekle..
*
çöl kumlarına güneşten akan cehennem sıcağını bekle hüzünle mimlenen sonbaharın turuncuya dönüşmesini bekle şehirleri yakan minarelerin yanan kandillerini bekle ışığı sönmeyen meşalenin antik yangınlarını bekle suya aksi düşmüş düşlerden sonsuzluğa çınlayan sesler nasılsa öyle artık sen beni bekle
*
sonsuz nefesli ümitleri yumuşacık parçalayan filizleri bekle yeni renklenmiş çiçeklerden alev alev tutuşan yaprakları bekle kanatlardan serpilen serinliğin ağaçlara defalarca vurmuşluğunu bekle dirhemle dirhem , milim milim yüreklere sürgün nazarları bekle dokunulan desende ateşler, şafak sökümlerini nasıl yakarsa öyle artık sen beni bekle
*
gecelere tutsak sessiz ihtilallerin abidelere dönüşmesini bekle sersefil şehirlerde hasretin kalbi acıyla deldiği geceleri bekle bir damla kanın damarları ters yüz ederek defalarca geri geldiği zamanları bekle kızgın taşlara serpilen suyun kaynadığı anları ,çatlayan kılcalları bekle depremlerden sonra ırmaklar eski yataklarına nasıl dönerlerse öyle artık sen beni bekle
*
eli kanatan ayna kırıklarının göz kırpan yıldızlarını bekle hıçkırıkları delip geçen çığlıkların savurduğu alev gürzünü bekle mahfilleri parçalanan suskunluğun biçare gönüllerde demlendiği mekanları bekle güneşin hararetine tahammül edemeyen çölün takatten kesildiği öğle vakitlerini bekle gökyüzüyle cilveleşen dolunayın çeperinde oynaşan şulelerin coşkusunu bekle yıldızların üçer beşer vuslata yol buldukları hicret yolculuğu nasılsa öyle artık sen beni bekle
*
kabuğu çatlayan tohumun dal budak saldığı geçkin baharları bekle dal uçlarında tomurcuklanan aşkın hasretini ,renklerini ,şekillerini bekle en güzel kıvamla yoğrulmuş ufukların altında uzanmış yatan deryaları bekle titrek bir neyin gönüllere dokunduğunu içlere sızdığı ölümsüz dirilişleri bekle duyulan kutlu sesin kalbe nurla yazıldığı muştu mevsimleri nasılsa öyle artık sen beni bekle
*
aya ,buluta ,toprağa , gölgeye dokunan rüzgar buselerini bekle üstüne güneş vurmuş başakların aşkla yeşeren tanelerini bekle hayalde olmayan çeşit çeşit hallerin yok olurken titreyip durmalarını bekle sinelerde kuruyan sevdaların sırılsıklam ahirini bekle var gibi olan bir dünyanın hayal üzere görülen akislerini bekle işgale uğramış cennetin köşelerinde yağmalanmış gülistanı bekle denizlere yansıyan sırların ant içmiş yakamozlarını nasılsa öyle artık sen beni bekle
*
yangın iniltisine kızıl lehçesiyle kan kardeş olmuş alev dumanlarını bekle çehresi asuman, göz rengi deniz ,tenin içtiği yaz yağmurlarını bekle yusufun gömleğinden koku almış züleyhanın dinmeyen heyecanını bekle öldürülen düşmanın sinede gizli ondan daha beter hasmı nasılsa öyle artık sen beni bekle
*
bütün alemi bir ejderhanın, bir lokma edip yuttuğu kıyamı bekle boynu bükük bir dervişin gönül semasında açılan dergahı bekle yüz çevrilen yüzlerce yönde ışıktan nurdan görülen cemali bekle cehennemin yedi ateşini, sekiz kat göklerde cennetin hülyasını bekle bu dünya bir rüya mıdır ,rüya olan dünya mıdır uyuyanlara rüyalar sunan o vakitleri bekle mekanlardan azade rıza gösterip, bela sözünün son sınavı nasılsa öyle artık sen beni bekle
redfe [ /italik ]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.