"Esir Dudakların Çağrısı" isimli şiir 24.8.2018 23:21:49 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Ey mavi kanatlı kuş! Sensizim yanıyorum Yakalamak isterim olsa kar dolu tipi Serpilen ışıklarda bulurum sanıyorum Tutsam desem tutulmaz gökte güneşin ipi. Çelik telli kafesin içinden gözlüyorum Bilir misin seni ben nasıl da özlüyorum.
Uyku teneffüsünde mahmurlaşan bakışım Yüzüme değen yüzün gökyüzü tepsisinde Hala hafızamdadır sana ağıt yakışım Kaçarsın görünürsün hayallerin sisinde. Taştan oyulmuş gibi diken serilmiş gibi Yatak sanki batıyor olsa düşlerin dibi.
Fısıldarım adını boş beton duvarlarda Resmini çizsem desem karalayan kalem yok Gerçek misin bilemem hayallerimde var da Senin bitmeyen aşkın bağrıma saplanan ok… Hüzün karası çökmüş yukarıda pencere Nabzımı susturuyor kelepçeden cendere.
İlham veren çehreni arıyorum kafeste Ekmek arası çile yırtıyor ses telimi Çürümüş çiçek gibi soluyorum her seste Masala dönen gerçek; bir daha tut elimi. Tutuşuyor başımda hazan vurmuş tüm saçlar Neden seni çekmez ki gittiğinde kıskaçlar?
Esir mi dudaklarım açılmıyor arada Sızlıyor mu derinden kıpırdatmam imkânsız Sana olan özlemim çırpınmakta karada Sen mi yoksa ben miyim yaşıyoruz mekânsız. Kartalsı pençen ile duvarları yık artık De ki; çilen bitmiştir yardım ettim çık artık.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.