Web Zaman Damgası

Adada şiirli şarkılı...

Uzunları yaka yaka geliyor ada sokaklarına
güneş Işıkları....
Kasıp kavuruyor meydanları kaynatan sıcakları
Göz kamaştırıyor pırıltısı..

Yaş alanlar inzivada..
Uşaklar uykuda..

Senfoni durmuş..

Ateş böcekleri nerede..?

Fleissig karıncalar yok ortada...

Sırt üstü uzanmış kertenkeleler
cirit yok..

Esnaf şekerleme uykuda...
Bazıları aşkı Klima ile sefada

Güz sayıklıyorum...
Bisikletim ve ben ne ararız
Ada Sokaklarında...

Adalar modalar
Yeşillerde kesmez bu aralar...

Ada yanıyor...üstelik molada
Yangın var..

Çay hadisesi malum..

Yanında bir dilim şiir...
|
Önümden adanın yıldızları geçiyor...
Kulağı küpeli bezgin Can dostları .....
Damgasız dolaşan tehlikeler arasında!!!

Rüzgar gülü döner çam yolunda
Buğday renkli tüyleri ürperir...

İçim ağladı...
Turlarken.............

Bombeli pencere altında
Bağı kopmuş bir yaban otu
Diz çökmüş taze güle......

Kandırıkçı sevmeler...

Hiç olur mu??
Kış çiçeğinin dünyasında
Yaşar mı ilkbaharlı...

Açmış elverişli topraklarında
Bir papatya...
Dokuz yutkunup bir konuşmada
Açan dil çiçekleri gibi....

Çevresi
Silme yıldız......

Deniz yeli makas alıp....
Dost seslerini bir uçuruyor
kıyıya vuruyor sesleri...

Dalgalar köpürüyor
Sürüklüyor
Yosun kopuklarını.....

İnsanoğlu atıklarını!!..

Kendi bıraktıklarını....

biraz kuş kanatlarını.....

Kayalığın çiğdemini......




Şiirlere Doğmuş ...bu cennet

Dizeler.... sırtında taşır memleketini...

Dört yanı derya...
Altı üstü masmavi makaron ....
(Sevdiğime isim takarım..)

Kayıktan ada içinde ben deniz
Sarıldı dört yanım mavi ayna...
Pullu saçlarım yüzüyordu dalga dalga....

Karşımda ada yavrusu....

İçinde buram buram balık kokusu..

Çok geçmeden...

Havada ben ve gümüş martılar.....

Gözlerimizde billur su ...

Şahin çığlıklı kuşlarla

Kulaç ata ata havadan

çivileme dalınca nihayet...

Buz gibi...

Diyorum az olsaydı hararet...

Yurdum insanında hep mi olur şikayet

Sıcak da aranır serinlik

Serinlikte sıcaklık....

Etme şikayet...

Günü gelecek
Kar kış kıyamet ..

yine gelecek ...

Yine gidecek yaz...
Derken....

Kar yağacak saçlarımıza
Bembeyaz...

İşte..Şiir düşüyor yine dilime...

Soyut Vapur sesleri dolaşır...
İhtiyar Çatılar üstünde.......
Bir bir sesi duyulur..
Anılarının
Telli tezeneli tellisi
dilinde türküsü...
İğne ucundan akan
Gümüşten iplik
gibi nakşeder kalbine..


Hüzün buğusu sarar sırlı aynanı..
Ak basma inmiş gözlerinle
Görünmez olur gözlerin...

Damağında yosun tadıyla
Yaza hasret ...
serin serin köşende oturup
Merdiven dayama rehavete
Etme şikayet...

Yaş al..ama yaşlanma..


Dilimde besteler
illaki şarkı bekler.........

Bulutlar uzanmış süt rengi
Gökyüzü aydın aydın ..
Her yönden göründü kendi

İllaki mavi...İllaki mavi...

Yüzümü döndüm adaya
Kuşlar konmuş dallara...
Tepeden bakıyordu çatıya

İllaki huzur ..illaki huzur...

Güneş doğdu gizemli
Kına almadan ekinleri
Komşuya payı verildi

İllaki birlik illaki birlik

Çam dolusu yollarının
Adını Kalbim koydum

İllaki yeşil ...illaki yeşil....



_____________[08.07.2018] RB
______________Ada yavrusu: {Balıkçı teknesi}