"YALNIZ İSTASYONLARIN KUŞLARI" isimli şiir 16.2.2018 17:06:20 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
esmer gri bir sessizlik çöktü akşamın alaca rengine lagünlerde turnaların çığlığı göç kanatları bende yağmurlar kirpiğinden düşen nereye aittik kimdik plastik çiçekler verme ellerime gül dokunuşlarına konardı kelebeklerimiz kelebeklerimiz sancılıydı kozalar içinde
yalnız bir istasyondur hayat duru bir göl gençliğin yankıları olmayan kuşlar ansiklopedisini açtım bugün kırmızı ankalarımızı arıyorduk yiten masallarda çoğalıyordu lagünlerde turnaların çığlığı
ateş topraklarından cemreler düşerken geldin baharlarıma dağların zirvelerindeki görkemli seslerle ulu unutuşlarla karanlığa gömülmüş gecelerimde bir anıt gibisin işte öylece duran yalnız bir istasyondur şimdi hayat şimdi
son güz yaklaşıyor bir turna katarına katılıp gidesim var bu kentten yalnızlıklar taşıyorum yüzyılların mirası her iz bir hikaye dağlara çıkıp haykırmalıyım içilmiş antlarımı unutup devirmeliyim putlarımı
mor bir bahçeyiz akdenizde böyle bir düşe sürdüm seni çıplak ayaklı yalnızlıklarla nerelere gideyim aykırı kokular sürer dururum lavanta göğsüme helezonlar çiziyor hayat durmadan gittiğim en uzak yollar kan karanfilleri tutuşturuyor ellerime usul usul bir nehir gibi akıyor gözlerin hiç o nehre girip yıkandım mı yabancı sevgili