Web Zaman Damgası

Cehennem Ateşinde Üşür Sensizlik ....

Kefen giymiş bir şehrin, nefes kesen yalnızlığındayım.
Soğuk gurbet sokakları ısıtmıyor artık beni ...
Tükenmişken sözler bitmişken umutlar
Esmiyor uzaklarda saçlarının sabun kokusu,
Yüreğime düşen bakışlarında filizlenen sevdamız
Mahkum kalmasın yokluğunda,
Üşüyen ellerim
Titreyen bedenim
Özleyen gözlerim
Bir resmin bile yok elimde,
Öpüp sevebileceğim....




Gurbetin en soğuk nefes kesen yalnızlığındayım
Yüreğimden fışkıran bir “ah” mıdır gözlerin aynalarda.
Rüzgarları beklerim penceremde
Gelmeyeceğini bile bile
Bin sen biriktirdim hayallerde düşlerde ....




Yaralı yorgun bıçak sırtı, gecelerin nefes kesen yalnızlığındayım.
Kanayan yüreğimle
Yürüyorum acıların üstüne üstüne .
Sığmıyorum gurbete zor geliyor hasretin
Damarımda dolaşıyor dans ediyor acılar
Öyle uzaktan bakmak yetmiyor işte
Gün geceye,feryadım göklere siğmiyor....




Dört mevsim boynu bükük, karanlık gecelerin yalnızlığındayım
Zemheri ayazı gözlerimde düşen
Hüzün nar çiçeği yanar içimde
Yitirir özelliğini törpüler durur hayat
Bense hala seni düşünüyorum
Doğmamış sabahlara....




Kefen giymiş bir şehrin, nefes kesen yalnızlığındayım.
Cehennem ateşinde üşür sensizlik üşür
Evir çevir yargıla sorgula mahşerim gibi
Kaç intizar dinledim şu toprağın kalbinde
Gecenin nemli gözleri kaldı heb üzerimde.
Boş ver beni hiç düşünme
Her yeni yıl arefesi,
Kelimelerin tükendiği şu saatlerde,
Taş gibi oturur yüreğime hüzün! ..
Ve ben yine senin yokluğunla sırılsıklam bir haldeyim.
Bir seven düşün yaralı yorgun
Bir gün düşün ışıksız güneşsiz.
Birde beni düşün sensiz yarınlara.........





ŞiiR_Yaralı_34/31.12.2017/Avusturya[ italik ][ /italik ]