"Eğre" isimli şiir 28.11.2017 17:34:20 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
ökçesindeki bağcıklarından asılıydı “geçi gönü”ndenmiş babamın çarığı eğre’de ebem “ha bi yadiğer” diye uzatmıştı çatı çatılınça mıhlayıvıdı Melid Usda “çarığı keyen bilen mi ğaldı” saçağın en ucunda nazar boncuğu kimde? bir de hiç çizme olmadı bizim evde kuru gön "langur, lungur".. yel estikçe gıldırdar durur eğrenin ucundaki küçük bir tosbağa kurusu ipinde iki deve boncuğu yanında bir de “gök boncuk”, “nazara birebir, gök-göze eyi geli”rimiş de “Allah gök gözlülerin nazarından emin eylesin” diye tüm dualara “Amin” der, elimizi yüzümüze sürer içimizden ne dualar okurduk..
agamdan bana intikal ettiğinde daha doğrusu, ona yenisi alınınca artık benim olan “yirik papba” ya tığ, piz ve mumlu iple özene bezene yorakla yama dedemde kimbilir daha ne hünerler vardı “-sanısın acanta , meşin yoraklı, yesyeni oldu meh bakalım ağğa” diye keyf bağışladı “agayınkından gabadayı oldu hemi” inandım, itiraz aklıma gelmezdi ben tuttum, o keçinin kırık bacağını ince bir tahtayla seyikledi “-bak hinci böyüdün” dedi, gerçekten büyüdüm çelimsizliğimi unuttum.. kasaldım.. yorak yamalı pabuçlarımla ayağıma baya büyüktü birkaç numara “seneye de keyersin” dedi.. avundum parmaklarımı büzüp, kahına basarak, "tarrık-tuuruk" sürüdüm. bir de söğüt dalından at” düzüverdi “daahh” dedim, yarışa götürdüm çoktan askılı pantolona terfi etmiş akranlarımın yanına el sırasında güya; atı olan yeniyetmelerden olduk gemi azıya aldı “söğüt dalından düldül” de ağzımda "gopuduk, gopuduk.. gopuduk" sözde nal sesleri eşliğinde dört nala sürdüm..
komşu evde iki mes lastiği vardı Köse Memedinen, Goyungızı Çoban İrbemin ayakkabısı yazın toz-toprak dolu kışın çamur olurdu kepenek cabası harman geçeni bayrak asıldı komşu saçağa devrisi ğün davul zurna ortalık nasıl şenlendi, görsen bi! komşuya bir mes lastik daha geldi tabanı kösele topuklu “gacırt gucurt” ses çıkarır her sekişinde cangır-cungur "beşibiryerde" "her şeyleri cedit yeni".. kahkülleri kesildi Esme Ğelin daha; o Macargızının evindeki mavi laylom pabuçlardan giymedi.. ahıra, ağıla inmedi. süpürmedi, yemlemedi, sağmadı Halıcı Memet’den avans alınmış “başlık”ı gelinertesinde eve halı dezgahı geldi.. mengene kuruldu; direzi gerildi modele baktı düğüm attı “küt” “küt” “küt” kirkit vurdu halı dokudu peynir yoğurt çalmadı, aş pişirmedi beline inen sekiz belik saçı bir daha örülmedi
gün gelip de bizim saçağa bayrak asılınca ertesinde kına yakılacak sarı saçlarına kepeziyin iki yanında ayna yedi renk poçu renk renk tavıktüyü elinde "gelin gülü" ben de kösele tabanlı mes alacağım sana ama eve halı tezgahı kurulmayacak asla ne seninkilerin, ne benimkilerin adı çocuklarımıza anam anasının adını goydu da n’oldu “bi Allahın gulundan gabil” görmedi “Dudu” babam öykünüp bir radyo sanatçısına “ne demekse?” “Nejla” koymuştu böbe(ği)mizin adını küçük kardeşime göre “cezla” bir sonrakine de zaten “Gülcan” hazırdı "Nejla-Dudu?" değmedi yaşına anamca; “nazar” değmiş uzun-siyah saçlarına parıl parıl gülen gözlerine ebem “bi ğurşun” döküvermedi nedense kara yundan “beş şiş”le örülen çorapları babamın baş yastığının içinde bir de; bir bukle saçı, anamın muradı çaputla bağlı kim bilir daha ne vardı içinde o yastığın muradım…; muradım? sen’din! oysa sen; şehre gelin olma sevdasındaydın sen gelin oldun ben elin! canın sağ olsun!
canın sağ olsun!
DİPNOTLAR
eğre: toprak dam ve çatıda mertek(yatay dikme)lerin duvar dışında kalan kısımları, acanta; yeni, yesyeni, yepyeni, ilk el, eldeğmemiş, kullanılmamış. seyik: kol ve bacak kırıklarında kemiğin doğru kaynaması için yanlara konulan tahta, atel.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.