"BADEM ÇİÇEKLİ VEDALAR" isimli şiir 15.5.2017 18:18:19 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
yalıboyu evlerinin cumbasında eski aşklarınız kalmış bayım iki dal beyaz badem çiçeği hüsni hat meşkleriniz sararmış anılar firuze renkli çinilerde yarım kalmış aşklar bahçesinde bak çiçeklenmiş elma ağacı geç kalınmış yıllardan çık gel sevgili alkım alkım baharları giydiğim gün elmaların kırmızı nakışına sür yüzünü
yeşilırmak şarkılar söylüyor bahar yağmurları serpiliyor gülüşüne soğuk yel ayırıyor ferhad ile şirini köprülerden hayli sular aktı sevgili nakkaşların yalnızlığı çöküyor güz akşamlarına harşena dağı ince bir sabır nazenin bir karanfil ayrılığı yakanda takılı olan saymadım kaç yıl oldu firuze renkli yalnızlıkları gözlerin yeşilırmak kıyısında yağmur mevsimi kutsal sırları içimde bu har baharın ah sevgili alkım alkım baharları giydiğim gün elmaların kırmızı nakşına sür yüzünü
ah kaya mezarları zindanlar boşalmış ferhat avaz ağıtta ay doğarken suskun gözyaşlarımı döküyorum ırmağa sulara ve dağlara yayılan rüzgarın çığlığı neydi ah sevgili denizci strabon gibi mavi sevgili yeşil vadilerde kaybolup gittiğimiz o mevsim karıştı küllere rüzgarda taranmış saçları sevgilinin geçip gitti o fırtınalar kalan hoş bir akşam serinliği yeşil bir nehrin izleğinde kavuşmalar güvercin seslenişi revaklı avlularda ağıtlarım ve güz ah sevgili alkım alkım baharları giydiğim gün elmaların kırmızı nakışına sür yüzünü
dağ eteklerinde yiten bir aşkın bahar yağmurları taşların gizemine çiçeklerin türküsü nasıl anlatılır kıvrılıp giden nehirlerde ezeli kuşların şarkısı besteler çalınıyor hicaz makamında suların yeşilinde kayıtsız zaman acımasızca zamanın perdesi örtüyor firuze renkli nehrin ağıtlarını kuşlar geçiyor üzerimizden çığlık çığlığa elma ağacı savurmakta çiçeklerini hicran gözyaşlarında ürperiş ah sevgili alkım alkım baharları giydiğim gün elmaların kırmızı nakışına sür yüzünü
yeniliyor dingin sessizliği badem çiçekli istasyonlar şehri yeniliyor sarnıçlar zindanlar her bahar gezgin seyyahlarını yeniliyor kurgusal hayat kendini yeni roller veriyor aktörlerine yeni renkler yeni kombineler yeniliyor aynalı mağaralar ferhatın ağıtını yeşilırmak vadisi boyunca geç kalınmış bahar ah sevgili alkım alkım baharları giydiğim gün elmaların kırmızı nakşına sür yüzünü
kar suları eriyor yıkılmaya yazgılı dağlardan yükseliyor derin vadilerden çil kekliklerin çullukların çağrısı kabaran bir ırmağın gözyaşında güz yağmurları üveyikler müjdeliyor şirinin avazını burmalı minarelerde unutuyorum adını harşena dağı ah baharım ilhanlı mumyası kalbim sülüs bir levhada fecr akşamına benziyor gözleri yarin yitiyor kızlar sarayında sabah çaylarının buğusu zarif bir badem çiçeği çağırıyor fırtınayı ah sevgili alkım alkım baharları giydiğim gün elmaların kırmızı nakşına sür yüzünü
müsenna aşklar tılsımlarınız kayıp hüsni hat güzelliğin ılık gözyaşım yalnız bir yalıboyu evinin cumbasında murakka yazgılarda süsleniyor hüzün çiçek çiçek donanmış baharlara elma ağacı peştamal dokuyor annem taşovada kırnaplar ince ince acının saçlarını tarıyor annem iki can arasında lal mürekkebiyle boyuyorum gözyaşımı annemin hüzün seslerini döküyorum ağıtkar yeşil ırmaklara hicaz semai bir şarkıda unutuyorum adını ah annem alkım alkım baharları giydiğim gün elmaların kırmızı nakşına sür yüzünü
yalıboyu evlerinin cumbasında sonbahar hüzünlü yalnızlıklarınız kalmış bayım eflatun urbalar giymiş annem ferhat dağı ayrılıklar üzerine gözyaşını gizliyor şirin güz çöküyor seher tomurcuğum güz çöküyor yeşilırmak kıyılarına ne hoş armağan kalışın gidişin çiçek döken elmalık yeşilırmak gibi endamlı aziyade aşklarınız solgun annemin beyaz orkideleri salep ısmarla mısınız geç gelen amasya baharlarının yarım kalmış aşklarına ah annem alkım alkım baharları giydiğim gün elmaların kırmızı nakşına sür yüzünü
kızlar sarayında biz salep içtikçe boynunu büküyor tenha istasyonların badem çiçekleri ellerin üşüyor yağmurlu ellerin haziran sıcaklığında buluşamayan yağmur çiseliyor cumbalara badem çiçeklerinin beyaz dokusunda yarım bir amasya vedası
Ömriye Karataş 15.05.2017 foto:amasya.edu.tr
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.