"SEN ÖYLE SAN!" isimli şiir 19.12.2017 20:46:51 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
İktidar da muhalefet de milletin; Kolay mı o kadar Yok öyle yağma Haydi kolaysa birleşin Gelin bir araya İstediğim an Çarpıştırım sizi kafaya kafaya?!
Kim miyim Beni benden başka kim bilebilir Göremezsiniz Arkasındayım perdenin; .. Kime ne rol biçtiysem Ancak o rolü oynar; Kimisi başrolllerde Kimileri figüran Bir tür ''Karagöz ile Hacivat'' Benim çarpıştırıp kafalarını kıran?!
Sağım iktidar, solum muhalefet; İpler benim elimdedir Seyirci isen iyi(!) Karışma yağına balına Her birinize ayrı ayrı anlatamam Sorma etsizi etliyi, sütlüyü tatlıyı Butluyu butsuzu Otur oturduğun yerde kuzu kuzu Karıştırma yağını tuzunu Şimdi sus, seyret Sahnedeki oyunu uslu uslu!
.. Sahnedeki fiigüranlar ölünce Senin de sıran bir gün gelecek! ... Sen öyle san Sallan dur Benim sizi sallandıran Tabuta koyup Tahtalıköye yollandıran Salın benden sorulur(?) .. Ardından Bir bakmışsın Ağzın Çarşamba çanağı Bugün Perşembe Derken işte günler haftalar Geçer gider Sahnede tüm kukla hayatlar! Ben ki kuklacı başı Her oyunu ben yaratırım Ben düzenlerim barışı savaşı Haftaya başka oyun var Bekleriz hepinizi Alın biletinizi şimdiden Ayırtın salondan Dilediğiniz mevkiyi; Yoksa nereden çıkacak Figüranların maaşı Ne kazanacak Benim gibi bir kuklacıbaşı?! Şaban Aktaş 22.12.2016
AŞK BAŞINA
Aşk başına düş başına Gelecek her iş başına Düşün düşün sonu yoktur Seviyorsan düş peşine
Onu düşün bunu düşün Ta başından sonu düşün Seven doğru yola gider Sevmeyen şer iş peşine
Bu dünya kimseye kalmaz Düşün bir kefeye konmaz(?) İnsan bir öfkeye kanmaz Güzellikle düş peşine
Hayat yolu ince uzun Güle benzer gülen yüzün Kışına dönmeden güzün Baharında düş peşine
Aktaş der ki sev insanı Herkes birbirinin canı Aşkla döndür dur dünyanı Sev seveni düş peşine!
Aşk yiteni aramaktır Sonsuzluğu taramaktır Çıdırmalara ramaktır Aşkı yaşamayan bilmez
Yandı beynim göze göze Yıldızları geze geze Gökten güneş indi öze Aşkı yaşamayan bilmez
Aşık Aktaş şaman mısın Aşkından el aman mısın Sen güneşten yaman mısın Aşkı yaşamayan bilmez!
Şaban AKTAŞ 18.12.2016
Fotoğraf: Şaban Aktaş
AY SEVDASI
Ne kadar sevdiysem seni Bir o kadar da direndim Taş koydum kendi kendime Aşkla güneşe girendim
Gökte güneş durdu teker Aşkın yerden göğe çeker Ay yüzünde gülden şeker Ben aşkı senden öğrendim
Gün ay'a ay güne bakar Hasretindir beni yakar Ay'da beyaz bir gül kokar Ben aşkı günden öğrendim
Ay gerdanda döner arşı Kalple beyin karşı karşı Beynim bir Kapalıçarşı Ben aşkı düşten öğrendim
Düşten uyanır kalkarım Ay doğar sana bakarım Hüzünle bir gül koklarım Ben sana gönül verendim
Sen benim ay çiçeğimdin Gözü ateşböceğimdin Biricik sevdiceğimdin Aşkla gönlüne girendim
Şaban AKTAŞ 18.12.2016 Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
ZAMANIN D/İKİZ AYNASI
Unuttuk çoktandır Yirmi yıl sensiz doldu Bir daha geçmedik O üç günlük yolu; Öyle özlemişim ki Kokunu alıyorum Rüzgârın nefesinden Bülbülün sesinden; Bir daha geçiyorum Güzel Atlar Ülkesinden...
Sen uzanıp Bir elma koparıyorsun Aşk Vadisi'nden Ben ise, Bir gül seçiyorum Pembe tomurcuk Yüreğim sevgi dolu Bir içim saf su İçimde bir Derinkuyu Dudağım toprak Hasretin gül buğusu Sallanıyor cevizler Yelinde yaprak yaprak, Geziyoruz Bağların arasında Saçların kumral kıvıl Serçeler cıvıl cıvıl...
Üç gün boyunca Yanyana oturmuştuk Bir ara uyumuştun Başın om'zuma düştü Hep o gelir aklıma Başını yasladığın Koltuğun kılıfında Ne yazıyordu anımsa ''Safkar Klima'' ; Bir daha eridi kar Hasretinle yüreğim Volkan sıcağında Suya düştü aynalar Saçların nergis kokan Ne zaman Aynı yola çıksam Sen varsın hep Buram buram sevdayla Yolllarını gözlediğim Zamanın d/ikiz aynasında!
Gezdik dünyayı Gördük Konya'yı Sürüyor henüz Birlikte çıktığımız O ilk ve son yolculuk Çimenlerin içinde Tahterevallide oynaşıyor Hâlâ iki çocuk Biri esmer karayağız Biri gül tomurcuk...
Şaban AKTAŞ 18.12.2016 - 13.25
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
HIZIR PAŞALAR! Sen rezilsin, o vezir Unutur artık seni Hızır, Bunların soyu sopu Yedi nesil böyledir; Hınzıroğlu hınzır!.. Heeeey Kiziroğlu Breh breh breh; Yel gibi esiver, Nerede hınzır Bir vuruşta kesiver!..
Şaban AKTAŞ 18.12.2016 - ÷08.56
SOPALIK & SOBALIK
Doğru bildiklerimizi ya unutturdular ya da şaşırttılar bizi yolsuzluklar bomba gibi peşpeşe düşerken gündeme gerçek bombalar patladı ateşe verdiler belleğimizi!...
Kurt bulanık havayı sever toz duman savrulurken ortalık kurtlar rahatladı; derde düşen karaya vurmuş balık düşmeyenler sopalık!
Bu kadar balık, bu kadar odun bir kış yeter onlara artık kalanı gelecek yıl yakılır; belleğini yitiren odunlaştı tam sobalık!
Odun mu yok memlekette; sopalık, sobalık Soma'lık, komalık! "Ne kadar ekmek, o kadar köfte!" Ne kadar alık, o kadar balık; Seyret kanallarda dizi dizi alığı(?) Som alık; sombalığı!...
Şaban AKTAŞ 18.12.2016
Fotoğraflar: Şaban Şaban Aktaş
AŞKA DOKUNUŞ
Aşk yazıyor gül yüzünde Ben yüzünü okuyorum Yüzün benim hüznüm olur Kâlbime aşk dokuyorum
Kalemde uç; açkı gerek Kâlbimde burç; aşkı gerek Göze gönül köşkü gerek Bağından gül topluyorum
Kaşın ile kirpiğinden Gelgitlerin mekiğinden Saçının ipek telinden Aşkı tel tel dokuyorum
İpek/ten bu herekeler Kâlbi ilmek ilmek deler Saikalar melikeler Ben felekten korkuyorum
Ak ellerin kâlp oyası Saç tellerin kök boyası Gerçek misin aşk rüyâsı Teninden gül kokluyorum
Şaban AKTAŞ 17.12.2016- 10.00
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.