Evlât!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bilirim...Ne çok kızacaksın şimdi mısraların perçemine asılıp. Oysa ki yüreğimden ansızın düşüvermişti.
İstanbul’ um İlk göz ağrım İnce sızım Özlemim... Yosun gözlerinden öpemediğim Bir damla yaşını silemediğim Bin ıhlamur ağacı feda iken Bir fincan demleyip içiremediğim Nazlıcanım , tunç yüreklim Servetim... Sensiz bir kahvaltı sofrasında Düğüm düğümüm... Sana uzanamayan ellere Varamayan dizlere eyvah Bakışlarım münzeviye eş Evlat! Bu gün ne kadar da dipsizim... Arala... Kimbilir tık tık diyen Bir martının gagasından Duam girer Sayfalarca sana yazılıp İcimde sakladıgım şiirlerim Mahsunluğum Bir buse olur konuverir Pencerenden içeri.. Say ki Bin yıllık uykudadır şimdi İstanbul Ve sen güldüğünde uyanır Diyor ya şair "Bu kadar güzel olmasaydın. Güzelliğin, bana yalnızlığımı hatırlatıyor" Değil be kuzum O kadar da değil Senin kadar güzel değil İstanbul Bir masum bakışın kadar değil... Sana umudu getirmek isterdim Bir anne sıcaklığında buram buram Dünyayı yoluna sermek isterdim Pamuk ayaklarına, dikensiz. Kocaman kollarım olsun isterdim mesela... Gerildiğimde kim varsa canını acıtan Hepten çarpıp yıkılacağı kollarım ... Ve ben çiçeğim, dağ yüreklin Şu an özleminle eridim miniciğim... Koşamadığım Ey!!! |
değerli çalışmanızı ve sizi
içtenlikle kutlarım....
kaleminiz tükenmez olsun....
daha nice paylaşımlarda.....
buluşmak dileklerimle...
selam saygıyla iyi paylaşımlar....