HAYÂL BU YA...Dalıp bir hayâl âleminde yine, Seyrettim yıldızları, ayı gökte parlarken, Seyrettim gözlerinde kara geceyi... Sesindeki nağmeler müjdeler verdi, Gözlerinle anlattın bana sevgiyi Gülüşün, yollarıma mutluluk serdi... Uzandım, tuttum ellerini, Dalıp gittim gözlerindeki derin ummana, Duydum, nice nice mutlu heceyi... Önümde uzanan efsûnlu bahçe, O ses, o şiir, o eski şarkı, O anda yoktu cennetten farkı, Kulağımdaydı yine sevdiğim lehçe... Hayâl bu ya, koştum birden sahile, Adını seslendim, çılgın denize, O anda susuverdi deli dalgalar, Dolaştım, özlemle, yürekte ateş, Rastlarım diye kalan senden bir ize... O anda dile geldi, denizde sular, Usul usul fısıldayarak, anlattılar: Geliyor her gece, arıyor seni, Unutur mu o da seven kadını. Her gece sessizce dinleriz onu, Düşmüyorsun dilinden, ne büyük sevgi, Kumlara yazıyor senin adını. Artık hiç gam yemem, unutmamış ki, Biliyorum bir gün yine gerçek olacak, Dalacağım yine gözlerinde uzanan ufka, Isıtacak o gözlerden yansıyan güneş... O sıcak, Sıcacık, aydınlık güneş.... Hâlenur Kor |
Hep Senin Yüzünden Oldu
Şair ve Yazar Yavuz Bülent Bakiler’in yurdun çeşitli yörelerinde verdiği konferanslar, radyo ve TV larda yaptığı konuşmalar neticesinde sesi kısılır. Ses telleri arızalanır, öyle ki, bir ara, hiç ses çıkaramayacak durumlara düçar olur. Ameliyat olur,arıza giderilir.
Kısa sürede konuşması da düzelir. Ancak, bu arada, fazla konuşmasından dolayı yüzünün sağ tara- fında bir de kısmî felç oluşmuştur. Bunu gidermek için, ayrı bir tıbbî müdahaleye muhtaçtır. Bir yakıniyle birlikte, bindikleri araba ile hastahaneye giderlerken çep telefonu çalar. Arayan, arkadaşla- rıdan Şair Nurettin Uytun’dur hal hatır sorup, Bakilerin sağlık durumunu öğrenmek istemektedir.Yavuz Bülent Bey durumu izah eder ve hemen Nurettin Uytun’a hitaben: Nurettin Bey, Hocam hep senin yüzünden oldu. ‘ Hep sağdan konuş, sağ konuş, sağdan konuş’ deyip durdun. Ben de sağdan konuşa konuşa bu hale geldim, diyerek nükteyi patlatır.
Nurettin Uytun ise: Sayın Bakiler, bu deyişiniz bana, Merhum Alparslan Türkrş ile Merhum Serdengeçti Osman Yüksel arasında geçen bir diyaloğu hatırlatmaktadır. Müsaadenizle anlatayım, der ve şöyle anlatır: Alpaslan Türkeş hastahanede yatmakta olan titreme hastası (parkinson) Serdengeçti’yi zıyaret eder. Hal hatır sorup sağlık temennisinde bulunur. Hastalık sebebini öğrenmek isteyince
Serdengeçti aniden ‘Sizin yüzünüzden oldu!’ der. ‘Türkeş, ‘Bir kabahatımız mı oldu Sayın Yüksel’ der, Serdengeçti hemen nükteyi patlatır ve Daha nolsun Albayım : ‘Ey Türk, titre ve kendine gel !’ dediniz, ben de titremeye başladım. Ama, bi türlü kendime gelemiyorum!’ cevabını verir.
Bunu dinleyen Şair Yavuz Bülent Bakiler, ikinci nüktesini patlatır ve: Aynı soydanmışız, der.
Derleyen:
Erenköy/İSTANBUL: 02.04.2014 Mustafa Alper Tunga Uytun
.............................. Saygı ve Selamlar...