sırma saçlım...
hilalin geceye düşen hüznünde
boğazın dalgalarına yansır ışık ışık düşer yakamozlar gülebilmeyi bilen yüzlerin efkarı yokluğa salmışların kalp sancılarında sevdanın masalları okunur yarınlara... gelincik tarlalarına yansıyan yüzün rüzgarda savrulan sırma saçın tel tel avuçlarımı yalarken ceylan bakışlı gözlerin yüreğimi mesken edinir alaca karanlığın ortasında hüzünleri unuturum yalansız aynalarda gülerim mutluca... güneşin ışınları gibi parlayan sırma saçın ince beline uzanmış örmelerinde maviye kelepçelenmiş kaderin beyaz gelinlikler içinde kırmızı kuşakta belin sonsuzluklar içinde yürüyelim el ele unutalım gamı, kederi arkamıza bakmadan hayatı resmeyliyelim sırma saçlım... |