ALMANCI, ALAMANCI!...

Fakirliğin gözü çıksın deyip,
Koyuverdiler ardına,
Eşi, dostu evladı…
Tahta bavula sığdırıp tüm sılayı
Düştüler gurbet yoluna..

Kimi ekmek parası alıp dönecekti,
Kimi motur, kimi tarla, kimi ev…
Giden kaldı …
Oldular orada Yabancı, burada ise Alamancı…

Nesil büyüdü tükettiler ömürü,
Artık doğalgazlıydı evi yakmazdı kömürü,
Köyde Allahın öküzü,
Orda oldu Yabancı, burada ise Alamancı.

Analar gelene verdi sormadılar bile kıza,
Alamancı olup, Mark salacaktın babana…
Bir mintan gardaşa, Basma etek aldın mı anana,
Kerelip gezerdi köyde bir yukarı bir aşağı,
Oldular orada Yabancı, burada ise Alamancı…

Sevdalar satıldı Alman Markına,
Kimi fıranga, kimi Lirete,
Gelirken cektin mi altına bir Tosbağa,
Helede Mersedes,
Yanınan varılır mı millette amanın bir heves,
Kız olada versek, Kız alsak oğlana,
Salalım kurtulur nasılsa Alamanyada,
Alan gitti, salan saldı,
Oldular orada Yabancı, burada ise Alamancı…

Sandılar Türkiye de aç kalacak millet,
Nasıl bir lanet hastalık oldu ki bu illet,
Genç demediler, yaşlı demediler sormadan verdiler,
Çıktıkları yumurtayı beğenmediler aman ki zillet,
Döviz geliyor diye her şeye göz yumarken Devlet,
Oldular orada Yabancı, burada ise Alamancı…

Şenol Köksal 08.02.2016

Satarsan sevdanı Alman markına,
Mark bozuldu oldu Euro,
Diderken kereliyordun ya
Şimdi ister ağla istersen dövün..