Acının Hamuru
Yıkar acının hamuru salkım söğüt saçlarını
Acıyarak Söker bir bir içimin kaldırım taşlarını Kanırtarak Son vapur alır rıhtımdan yolcularını Kopartarak Sarar kahve kokusu geçmişin yaralarını Sağaltarak Bende acı dinmez çocuk Nasılda yanık kokar bağrımız Taze acımızla Dünden kalan tek ortak ağrımız Sinsi sancımızla İstanbul güler halimize biz sağırız Umursamaz tavrımızla Tuz basıp yaralara geri tıkarız Sahte kahkahamızla Sende acı dinmez çocuk Birer pir sultanız yolu darağacına düşen Tarih karası Bir ölür bin doğarız acılarla ölümsüzleşen Sırrı perde arkası Acının hamuru değil miyiz alazda pişen Gün ortası Mayamız çamurdan insanız hep çirkefleşen Bencillik kavgası Bizde acı hiç dinmez çocuk |
Kalemin daim olsun
_____________________________Selamlar