28
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
903
Okunma
Aşk dağına çıkan güzel, hani bu gün dönecektin
Mor dağların eteğinde, bekle dedin de gelmedin
Al kanatlı anka olup, gelip gül’e, konacaktın
Yalnızlıklar limanını, yokla dedin de gelmedin
Masal diyarında saray, sırçadan bir köşkün vardı
Kış ve soğuk uğramazdı, bütün zamanlar bahardı
Gözlerinse bir ummandı, seven yürek bahtiyardı
Veriyorken bergüzarı, sakla dedin de gelmedin
Güzel günler çok yakında, ben yarından umutluyum
Aynalarla barışığım, hele görsen ne tatlıyım
Tatildeyim kaplıca da, huzurluyum ve mutluyum
Aylarına, birkaç günü, ekle dedin de gelmedin
Sarmaşık gülünde bülbül, tatlı nağmeyle şakıyor
Bir Polyana olmuş san ki, ne güzel şiir okuyor
Lavanta çiçeği açmış, leyl-i gül gibi kokuyor
Beni mest eden havayı, kokla dedin de gelmedin
Sessiz akan dev ırmaklar, büyüleyen şelaleler
On dördünde san ki o ay, çevresindeyse haleler
Nehir kıyıları özel, menekşe, sümbül, laleler
Açarım gönül kapımı, tıkla dedin de gelmedin
Ey gülşenin nazlı gülü, gök kuşağı gülüşlerin
Dilerim ki yüce Mevlâ’m, gerçek eylesin düşlerin
Bayram etsin tebessümle, dudakların ve dişlerin
Elem, keder, hüzünleri, hakla dedin de gelmedin
Bu Lüzumsuz uslanmadı, dile gelenleri yazdı
Oysa yürek de dolanan, birer alev, ateş, közdü
Masal diyarın dolaştı, hayal âlemin de gezdi
Sözlerimi bir şiirle, şıkla dedin de gelmedin
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
LEYL-İ GÜL: Siyah gül
5.0
96% (26)
4.0
4% (1)