gözleri gülen kadının gül kokulu yalnızlığında açmaktayımruhumu iğde dallarına astığımdan beri... acılarım hallaç pamuğu gibi dövünmekte içimde poyraza karşı düşlerimi soğutmaktayım buz kristalleri dökülmekte dövünmekte kış güneşi çocukluğumdan kalma tekerlemeler şeker acılığında nasıl olduğunu sorma bana zehir zıkkım bir hayatın ruha iz bıraktığı gibi say iğne deliğinden geçen düşlerin arifesindeyim sırtıma yüklenen onca dertler sıyrıldığında gözleri gülen kadının yalnızlığında açacağım boğazıma düğümlenen sözcükler gibisin suskunluğum o yüzdendir yüreğime bir avuç çakıl taşı bıraktı çocukluğum zehir zıkkım bir hayatın ruha iz bıraktığı gibi say |