GÜNAYDIN
GÜNAYDIN
Semalar sürur’a kavuşmuştu ezan sesleriyle Salâha da erdim, felâha da hayırlısıyla Aşkla akıyordu kevser yüzümden yüreğime Alnım varmış birkere secdede sübhane rabbiyel alâ Umman da ne hacet sandalın küreklerine asılmaya Mihman sen isen, mihmandarın da belli Ya Sultan Ahmet’te demir alacaksın, ya Eyüp Sultan’da Cemaat oluruz belki de Peygamber otağında Şükürler olsun bugünde üzerime güneş doğmadığına Bismillah ile eşiğimden attığım adımla çıktım sokağa Yine serenat yapıyorlardı penceremde Her bakışımda bana Rabbimi hatırlatan Kumrular, Bugün size günaydın diyesim geldi… xxxxx Bülbüllerin âvâzını duydum çalılardan Geceden çiselenmiş kaldırım taşları pırıl pırıl Köşeyi döndüğümde semtin kahvehanesinde Simitini alan kaşığını başka vuruyordu bardağına Buğulu camların ardından el sallıyordu komşum Sokak çeşmesi yine gençlerin sevda durağıydı. Bitirim delikanlılar ceketleri omzunda nöbetteydiler Erken kalkan erken yol alır diye öğüt verirdi babam Ne vahiy gelecek, ne mucize , çalış derdi bana Ne güzeldi her yer bir tatlı telaş,bir koşuşturmaca Kaldırımlara yazılan şiirleri okuyordum bir ara Tam o sırada yanıma bir otomobil yanaştı.. Yıkılıyordu ortalık bangır bangır Hüseyin ALTIN çalıyordu.. Nerede akşam orada sabah ederim diyordu. Şu sokak Köpekleri ile de halâ düzeltemedim ya aramı Yine beni görünce koşup havlamaya başlıyorlar Az ileride banklarda el ele tutuşmuş bir yaşlı çift Sabah koşusu yapanlar vardı kan ter içerisinde Ayaklarıma sırnaşan kediler gökkuşağı gibi rengârenk Hicap duyardım sevgimi paylaşmasaydım onlardan Kimi çocuklar okul yolunda yüzünü ovuştururken Kimileri’de mendil satıp alnını siliyordu. Elleri zemheri, çehresi sahra, ismini sordum Ayşe dedi… Bugün sana günaydın diyesim geldi… xxxxxxx Gurbet treni bir başka bahara bıraktırsa da umutları Sahildeki kayalıklara vuran dalgalarla gelir nasibin Limandaki martılar sanki name okurlar sabah sabah Hayat işte..usul usul tükenir yollar.. Hangi güzergâhtasın hangi durakta beklersin belli mi.. Menzil’e vardığında anlarsın hayır mıdır, yoksa şer mi. Kepenkler açılır tefekkürle, dualarla Ustan al gel dediğinde takımları, başlar hayat Makine nin kasnağı gibi döner durur zamanda Ne vakit dağılır rulmanı,ne vakit kopar kayışı bilinmez Yelkovan hep gezinir de, akrep bir türlü oynamaz yerinden Elleri paslı,yüzleri yağlı,rızıkları helâl kardeşlerim Bugün sizlere günaydın diyesim geldi.. Günaydın diyesim geldi... 24/01/2013-----BAŞİSKELE/KOCAELİ |
Gönül sesiniz susmasın...
......................... Saygı ve Selamlar...